• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

10 Eylül 2020 Günün Hikayesi

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Tokyo

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
3 Haz 2020
Konular
3,330
Mesajlar
5,771
MFC Puanı
72,650
“YUNAN BAYRAĞI DALGALANMASIN DİYE SATMADIM”

Manisa'nın Akhisar ilçesinde yaşayan 85 yaşındaki Mihriye Yalazı, Yunan armatör Aristotle Onassis'in doğduğu ev olarak bilinen tarihi evini, Onassis Vakfı'nın 3 milyon Euro'luk (yaklaşık 26 milyon lira) teklifine rağmen satmadı.

Dünyanın sayılı zenginlerinden Yunan armatör Aristotle Onassis’nin 1906 yılında Manisa’nın Akhisar ilçesinde doğduğu ev, 1972 yılında Cemal Yalazı tarafından satın alındı. Yalazı, evi dört çocuğunun annesi eşi Mihriye Hanım’ın üzerine yaptırdı.

Cemal Yalazı’nın 2004 yılında vefat etmesiyle, Mihriye Yalazı evde yalnız yaşamaya devam etti. Dünyaca ünlü armatörün adına kurulan Onassis Vakfı’nın yöneticileri, bir süre önce Yunanistan’ın İzmir Konsolosluğu yetkilileri eşliğinde evi görmeye geldi. Evi, vakıf adına satın almak istedi. Ancak Mihriye Yalazı evi satmadı.

Tarihin izlerini taşıyan koruma altındaki üç katlı eviyle ilgili hikayeyi anlatan Mihriye Yalazı, şunları söyledi:

* Onassis adına kurulan vakfın yöneticileri evi görmek istediler. Evi satın almak için üç milyon euro teklif ettiler. Bu para karşısında çok şaşırdık. O tarihlerde Akhisar’da Garnizon Komutanı olan Cüneyt Kavuncu ziyaretimize geldi. Vatan sevdalısı, Atatürkçü, milliyetçi bir Türk askeri olan Kavuncu, bu evi satmanın vatanı satmakla eşdeğer olduğunu, burada Yunanistan bayrağının dalgalanacağını, Akhisar Askerlik Şubesi’ndeki Türk Bayrağı ile Yunan Bayrağı’nın aynı sokakta bulunmasının her Türk’ü yaralayacağını anlattı. Ben bu sözlerle burada Yunan bayrağının dalgalanmasını kabul edemeyeceğimi anladım. Eşim ile mutlu günler geçirdiğimiz bu evi Onassis Vakfı’na satmama kararı aldım.

 
Üyelik Tarihi
28 Şub 2020
Konular
2,107
Mesajlar
26,098
MFC Puanı
301,150
Tarih kokan,yaşanmışlık olan hikâyenin verdiği mesaj ne kadar da etkileyici..
 
Üyelik Tarihi
28 Şub 2020
Konular
2,107
Mesajlar
26,098
MFC Puanı
301,150
GÖREBİLMEK..

Adamın biri, ilk defa gittiği küçük bir kasabada uzun uzun gezindikten sonra yol kenarında duran bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuğa:
— Buraların yabancısıyım, demiş. Parkın hemen yanıbaşındaki fırını arıyorum..Çok yakın olduğunu söylediler.
Çocuk , arabanın penceresini iyice açtıktan sonra:
— Ben de buraya ilk defa geliyorum, demiş. Ama sağ tarafa gitmeniz gerekiyor herhalde.
Adam, çocuğun da yabancı olmasına rağmen bunu nasıl anladığını sormuş ister istemez.

Çocuk:
— Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz? diye gülümsemiş Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten.
— İyi ama, demiş adam. Bunların parktan değil de tek bir aġaçtan gelmediği ne malûm?
— Tek bir aġaçtan bu kadar yoğun koku gelmez, diye atılmış çocuk. Üstelik, manolya lar da katılıyor onlara. Hem biraz derin nefes alırsanız, fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu duyacaksınız.
Adam, gözlerini hafifçe kısarak denileni yaptıktan sonra, cebinden bir kağıt para çıkartıp teşekkür ederken farketmiş onun kör olduğunu.Çocuk ise, konuşurken bir anda sözlerini yarıda kesmesinden anlamış adamın kendisini farkettiğini.
Işığa hasret gözlerini ondan saklamaya çalışırken:
— On yıl önce bir kaza geçirmişim, demiş. Görmeyi o kadar çok özledim ki. Sizinkiler sağam öyle değil mi?
Adam, çocuğun tarif ettiği yerde bulunan fırına yönelirken:
— Artık emin değilim, demiş Emin olduğum tek şey benden iyi gördüğün.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst