• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

2 büyük İtalyan

Ragnar

Emektar Üye
Üyelik Tarihi
30 Haz 2015
Konular
1,446
Mesajlar
4,354
MFC Puanı
37,550
700 yıl önce 14 Eylül 1321’de Dante Alighieri öldü. İtalya ve Avrupa demek Dante Alighieri’dir. Milli edebiyatlar devri, Şark’la Garb’ın bir arada mütalaası onunla başlar. Diğer büyük İtalyan 1527 yılı 21 Haziran’ında 58 yaşında ölen Niccolo Machiavelli’dir. Modern siyaset, devlet teorisi, Şark’la Garb’ın tarih açısından bu teorileri destek olarak incelemek de onun işidir.

Machiavelli olmadan modern siyaset biliminden, askeri teoriden söz etmek mümkün değildir. Türk İmparatorluğu üzerindeki analizleri de son derece ilginçtir ve mukayeselidir. Değil Rönesans’ta, ondan iki asır sonraki dünyada bile bu kadar sağlıklı ve objektif bakmayı bilene az rastlanır. Onunla ilgili yazıyı haziran ayına bırakıyoruz.

DOĞU ONU ETKİLEMİŞTİ

Bu yıl, Dante tören ve şenliklerinin 700. yılı açıldı. Burada Dante’yle bizim ne alakamız vardır diyebiliriz. 13. asrın ikinci yarısında Küçük Asya’daki Türkiye henüz yeni oluşmuştu, ama İtalya Doğu’yu tanıyordu. Devletimizin ve toprağımızın adını dahi onlar koymuştur, “Turchia” veya “Turcmenia” olarak. Dante Alighieri, Doğu düşüncesini çok iyi tanıyordu. İlahi Komedya’sında cehennem, araf (purgatorio) ve cennetin tarifi ve her katmana yerleştirdiği insanlara bakarsanız Doğu’daki düşüncenin onu yakından etkilediğini görürsünüz.

BÜYÜK FLORANSALILAR

İki büyük Floransalı, 20. yüzyılın ortalarına kadar sekiz asır boyu Avrupa’yı kuran, kültürünün oluşumunu etkileyen, Doğu’da dahi ilk önemli tercümelere konu olan bu iki düşünürün Machiavelli’nin Santa Croce’deki ve Dante’nin Ravenna’daki mezarını ama asıl önemlisi Uffizi dediğimiz Floransa Senatosu ve Devlet Kançılaryasının bulunduğu binanın dış cephesindeki Büyük Floransalılar arasındaki heykelini unutamayız.

Dante, Petrarca’dan evvel doğdu ve öldü fakat muasırdırlar. Bildiğimiz klasik hümanizm, yani asıl Latin kaynaklarına, Yunan edebiyatına yöneliş, onun da ötesinde Şark’a ilgi onlarla başlamıştır. İtalya ulusal edebiyatların doğumuna ve gelişmesine yataklık eden bir ülkedir, Avrupa da onları izledi. Bütün doğru konuşan ve kurulu nizamın bazı tabularına saldıranlar gibi her ikisinin de Floransa devleti tarafından sürgüne mahkûm edilmesi bir tesadüf değildir. Avrupa medeniyetinin ve aydınlanmasının merkezi olan Floransa dahi büyük evlatlarına tahammül edememiştir.

BİZİ BATI’YA YAKINLAŞTIRDI

Dante, İtalyan nesrini Toscana lehçesi üzerine kurdu. Onun eserleri, bilhassa “İlahi Komedya” hem felsefesi hem de dildeki kavramlara, kullanıma, gelişmelere yol açan bir zenginliktir. Türkiye’de Dante çevirileri Batı edebiyatına yakınlaşmamızda özgün bir yer tutar. İlk gençlik yaşlarında klasik Roma edebiyatının Ovidius, Lucanus ve bilhassa Vergilius’u çok iyi tanıdığı anlaşılıyor. Onun ünlü destanı Homer’in İlyada’sı karşılığı Aeneis’i ezbere bilmekle övünürmüş. Nitekim İlahi Komedya’da bunlar da sık sık referanslar halinde bir yerlere oturtuluyor. Ortaçağın Avrupa’sı Latina Vulgata dediğimiz Klasik Latincenin epey bozulmuş, güne uydurulmuş formuyla yazar ve konuşurdu. Onu kaynağına yaklaştıranlar başta Dante olmak üzere Petrarca gibi büyük İtalyanlardır. Avrupa klasik çağ Hıristiyanlık öncesinin zenginliklerine bu sayede dönmektedir.

5 YIL SONRA 500. YILI


Beş yıl sonra Machiavelli’nin 500. yılı anılacak. O anmalarda Türkiye’nin de yer alması gerekiyor. Machiavelizm Şark’ta “döneklik” ve “amaca ulaşmak için her türlü ahlaksızlığın caiz görüldüğü” bir felsefe olarak yutturulmuştu. Nitekim 18.-19. yüzyılda böyle kişilere Farsçada “Machiavelsıfat” denirdi. Tabii şurası bir gerçek: Farsça ve Türkçe Machiavelli’yi kendi dünyaları içinde ilk tanıyan Doğuluların dilleridir.

DANTE VE PETRARCA GİBİ

Machiavelli’yi Batı yanlış tanıdı. Büyük Friedrich tarafından sanki dönemin Avrupa’sını adil ve düzgün olarak tanıtmak için anti-Machiavelli bir tez yazılmıştır. Bugün bu düşüncelere itibar eden yok. Modern siyaset teoricilerinden Strauss bile Machiavelli’yi sık sık muasır despotizme yol açan biri olarak gösterir. Oysa Machiavelli de tıpkı Dante ve Petrarca gibi klasik Roma dünyasının hayranı ve onu model alanlardandı ve İtalya’nın birliğini en erken ortaya koyanlardandı. Seçtiği vasıta ve hükümdar tipi Cesare Borgia’dır. Bu bir yanılgı mıdır? Hayır, o dönemde en kuvvetli ve becerikli politikacı oydu.

İLGİLENMEYİ GEREKTİRİR

Her ikisinin de tercümelerinin güzel olanlarına bakmak gerekir. İtalyan tarihçi Alessandro Barbero’nun Dante üzerindeki orijinal biyografisini Kemal Atakay İtalyancadan çevirdi. Okura Dante’nin inişli çıkışlı hayatının yanı sıra tarihin en büyüleyici çağlarından biri olan ortaçağın alışkanlıklarına, âdetlerine ve politikasına dair derin bilgiler veren bir eser.

Son zamanlarda Rekin Tekinsoy İlahi Komedya’nın tamamını Türkçeye kazandırdı. Machiavelli’nin Prens’i üzerinde çevirilerin sayısı yarım düzineyi buluyor. Yalnız onun asıl fikirlerini takip edeceğimiz Titus Livius’un İlk On Kitabı Üzerine Söylevler’in (Discorsi sopra la prima deca di Tito Livio) etraflı bir çevirisine rastlamadım.

Machiavelli olmadan modern siyaset biliminden, askeri teoriden söz etmek mümkün değildir. Türk İmparatorluğu üzerindeki analizleri de son derece ilginçtir ve mukayeselidir. Değil Rönesans’ta, ondan iki asır sonraki dünyada bile bu kadar sağlıklı ve objektif bakmayı bilene az rastlanır. Onunla ilgili yazıyı haziran ayına bırakıyoruz.


BÜYÜK FLORANSALILAR
İki büyük Floransalı, 20. yüzyılın ortalarına kadar sekiz asır boyu Avrupa’yı kuran, kültürünün oluşumunu etkileyen, Doğu’da dahi ilk önemli tercümelere konu olan bu iki düşünürün Machiavelli’nin Santa Croce’deki ve Dante’nin Ravenna’daki mezarını ama asıl önemlisi Uffizi dediğimiz Floransa Senatosu ve Devlet Kançılaryasının bulunduğu binanın dış cephesindeki Büyük Floransalılar arasındaki heykelini unutamayız.

Dante, Petrarca’dan evvel doğdu ve öldü fakat muasırdırlar. Bildiğimiz klasik hümanizm, yani asıl Latin kaynaklarına, Yunan edebiyatına yöneliş, onun da ötesinde Şark’a ilgi onlarla başlamıştır. İtalya ulusal edebiyatların doğumuna ve gelişmesine yataklık eden bir ülkedir, Avrupa da onları izledi. Bütün doğru konuşan ve kurulu nizamın bazı tabularına saldıranlar gibi her ikisinin de Floransa devleti tarafından sürgüne mahkûm edilmesi bir tesadüf değildir. Avrupa medeniyetinin ve aydınlanmasının merkezi olan Floransa dahi büyük evlatlarına tahammül edememiştir.


Osmanlı ordusu sisteminin Roma’yla mukayesesi gibi orijinaliteyi herkesten önce Machiavelli ortaya koymuştur, devir 16. asırdır. Bu kadarı bile onunla ilgilenmeyi ve bilmeyi gerektirir zannediyorum.

OYUNNAME II

OYUNANME’nin
ikinci cildi çağdaş Fransız tiyatrosunun sahnelediklerini ele alıyor. Tilda Tezman bu gözlemin birinci cildinde Fransa hakkında önemli bilgiler verdi. Burada da yeni oyunlar için son derece ilginç bilgiler veriyor, yeni rejisörler tanıtılıyor. En çok ilgimi çeken İngiliz bir ana ve Polonyalı babanın Fransa’ya ve kültürüne yamanan rejisör çocuğudur. Alexis Michalik’in yazdığı ve sahnelediği aşk hikâyesi, oyunu ve sahneleme üzerinde ilginç bilgiler aktarıyor. Macbeth, Avrupa tiyatrosunun büyük isimlerinden Ariane Mnouchkine’in sahnelemesi. Hassaten Edmond oyunu Edmond Rostand’ın kendinden çok Cyrano de Bergerac’ın artık menkîbeleşen kişiliği üzerinden yorum yapıyor. Cyrano de Bergerac çılgın ama romantik ve bir bilgeydi. Aslında son tetkikler gösteriyor ki yazdıkları bilinmeyen, iyi tanınmayan, kendi de saklanan bir dâhiydi. Zamanın yazarları ondan bazı fikir ve karakterleri götürmüşler. (Edmond Rostand, Cyrano’nın fikirlerini Moliere’in yürüttüğünü bu oyunda iddia eder.) Bu da Michalik’in orijinal bir sahnelemesi...

İlber Oltaylı
 
Üst