• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

24 Nisan 1915 Ermeni Olayları

Üyelik Tarihi
14 Kas 2013
Konular
772
Mesajlar
3,346
MFC Puanı
530
Bugün üzerinden tam 100 yıl geçen olaydır. Peki bu olay nedir?

Şimdiler "Soykırım" olduğu kabul edilen (Ap tarafından) Fakat türkler tarafından asla kabul edilmeyen , savaş esnasında binlerce ermeninin öldürüldüğü ve sürüldüğü olaydır. Yanlışlar , sebepler vs elbette vardır savaşın gerektirdiği de budur zaten. Ölümler , toprak mücadelesi , topraktan sürdürmeler. Bunların hepsinin olduğu aşikar "soykırım" demek savaş çerçevesi doğrultusunda pekte kabuledilebilir bir durum değil aslında fakat bunu yalanlamakta pek adil değil aslında.
bundan 100 yıl önce bir savaş oldu , ölümler oldu techirler oldu kayıplar oldu. Ermeni kardeşlerimize başları sağolsun. Nefretten uzak , barışçıl bi toplum adına ve bir daha böyle kan revan savaşların olmadığı bir gelecek umudu ile.
 
Üyelik Tarihi
9 Mar 2015
Konular
756
Mesajlar
2,125
MFC Puanı
210
Bir Türk olarak Kabul etmiyorum! ve senin yazinda ki gibi rahmeti Karabagda Hocali da Ermeniler Tarafindan katledilen Türk Milletine diliyorum.

Basimiz sag olsun! Bunun hesabi daha sorulmadi.
 
Üyelik Tarihi
10 Mar 2015
Konular
47
Mesajlar
203
MFC Puanı
120
Vallahi ben de bu soykırım yalanına inanmıyorum.. Dış mihrakların Ülkeyi karıştırmak ve Kaosa sürüklemek adına oynadıgı yeni bi yalan olarak görüyorum.. Orada soykırıma ugrayan ermeni örgütleri tarafından katledilen TÜRK milletiydi.. Sırf birilerine şirin gözükmek biz demokratik DEVLETİZ imajı vermek için , son günlerde sagolsunlar bizim devlet büyüklerimiz de buna yakın açıklamalarda bulunuyorlar.. Hepsine yazıklar olsun..
 
Üyelik Tarihi
14 Kas 2013
Konular
772
Mesajlar
3,346
MFC Puanı
530
bu konu tartışılırken aslında çok ciddi bir hata ve ayıplar yapılmaktadır.

her şeyden önce, tarihçilerin görevi 1915 olaylarının soykırım olup olmadığını belirlemek değildir. soykırım hukuki bir terimdir. tarihçiler olayları tam olarak aydınlatır, neden olmuş, ne olmuş, nasıl olmuş bunları ortaya koyar. tüm bu veriler açığa çıktıktan sonra yaşananların jenosit olup olmadığına hukukçular karar verir. zira dediğim gibi soykırım bir suçtur ve ortada bir suç olup olmadığına ilişkin yetkili mercii hukukçudur, tarihçi veya sokaktaki insan veya siyasi bir organ değil.

ikinci önemli konu ise, eğer ortada bir suç var ise bu suçun failleridir. tehciri gerçekleştiren askeri güçlerin başında alman generaller yok muydu? bu olaylarda ermeniler ve türkler kadar almanlar da bir aktördür ve bu da göz ardı edilen bir gerçektir.

üçüncü olarak, burada yapılmaması gereken tartışma "sayı" tartışmasıdır. olayların ne olduğunu çözmeden sayıyı tartışmak en ufak tabiriyle bir insanlık ayıbıdır.

türk tarafı hiçbir zaman "ermenilerin öldürülmediğini" ya da "ermenilerin yurtlarından edilmediğini" savunmadı. elbette türklerin öldürdüğü ermeniler hiç de azımsanacak gibi değil, kuvvetle muhtemel çoğu masumdu da. ancak bu olayın bir de geçmişinin olduğu herkesçe biliniyor ve ben de bunu tartışmayacağım.

soykırım mağduru olduğu tescilli tek halk yahudiler, haliyle almanlar da suçluluğu tescilli tek halk. daha doğrusu nazi almanyası. bu yüzden konuyu biraz karşılaştırmakta fayda var.

almanya'nın o dönem enerjisinin büyük kısmını yahudileri yok etmeye ayırdığını biliyoruz. kendi ülkesindekiler yetmedi, çevre ülkelerdeki yahudilere de bu soykırım uygulandı, bunu da biliyoruz.

ancak o yahudilerin elinde kendilerini savunacak askeri teçhizatın olmadığını da biliyoruz. peki ermenilerin kendilerini savunamaz durumda olduklarını söylemek mümkün mü? hayır değil. herkesin malumudur ki yahudi soykırımında silahsız bir halkı katleden bir devlet varken 1915 olaylarında çatışan iki halk vardır ve yapılması gereken en temel ayrım budur.

bir ikincisi, yahudiler belli merkezlerde toplanır, çalıştırılır ve imha ediliren 1915'te böyle bir şeyin olmayışıdır. evet, bir halkı yerinden sökmek insanlığa sığmaz. ancak bir üst paragrafta da belirttiğim üzere çatışan iki halk var ve bu iki halk belki de devletin en zayıf noktasında, rusların giriş kapısında çatışıyor. osmanlı buradaki ermenileri alıyor ve dikkatinizi çekerim, devlet topraklarının savaştan en uzak köşesine gönderiyor. osmanlı devleti birinci dünya savaşı'ndan sağ çıkamadığı için o ermenilerle ilgili devletin politikası ne olacaktı bilmiyoruz. ancak tehcirin geçici bir çözüm olduğu ortada. dediğim gibi ermeniler savaş bölgesinden çekilip sakin bir bölgeye yollanıyor. ki bu sırada bu insanlara koruma olarak asker de sevkediliyor ve bir miktar para da harcanıyor. osmanlı'nın birinci dünya savaşındaki durumu ortada, sarıkamışta kaybettiği para ve askerler ortada. eğer ki bir halkı toptan yok etmeyi düşünse onlara bu harcamaları yapar mı? bence yapmaz. benim aklıma takılan soru şudur ki madem devletin ermenileri yok etme gibi bir amacı vardı neden bu insanları doğu anadolu'dan suriyeye taşıdı ya da taşımaya çalıştı? amaç neydi? bu insanlar yerlerinde öldürülemez miydi?

yahudi soykırımında taşıma amacının çalıştırmak olduğu ortada. ancak osmanlı ermenileri suriyede köleleştirmedi. ayrıca, osmanlı'nın nazi almanyası'nın teknolojik ve ekonomik imkanlarına sahip olmadığı da ortada. bu insanlar neden taşındılar o halde? madem öldürüleceklerdi bu denli zahmete neden girişildi?

olayı ermeniler ve türkler diye ayırmak istemiyorum. zira ermeniler de türkler de bizim halkımız. sekiz yüz sene birlikte yaşamış insanları iki ayrı halk diye ayırmak doğru olmaz. bugün türkiye'nin karşı çıktığı karşılıklı yaşananları sadece türklerin suçuymuş gibi göstermenin adil olmadığıdır.

bir de işin sahtekarlık boyutu var. her gün ermenilerin bu olayı "kanıtlamak" adına düzenledikleri sahte belgelerle karşılaşıyoruz. benim bununla ilgili de siz forumculara bir sorum olacak.

bir öğretmensiniz ve öğrencinize bir ödev veriyorsunuz. ertesi gün yapıp yapmadığını sorduğunuzda öğrenci yaptım diyor. nerede dediğinizde ise ödevi hazırlamak için çok uğraştığını ve yorulduğunu bu yüzden de masasının üzerinde unuttuğunu söylüyor. gayet insani bir durum. ancak siz teyit etmek için annesini aradığınızda masanın üzerinde ödev olmadığını öğreniyorsunuz. şimdi bu öğrenci ödevi yapmış mıdır yapmamış mıdır?

eğer bir insan bir bilgiyi desteklemek için yalan konuşuyorsa o bilgi yalandır. doğru söylediğinizden eminseniz yalan konuşma ihtiyacı duymazsınız. ancak yalan konuşan biri yalanını yeni yalanlarla desteklemek ister.

diyeceğim son şey de budur.
 
Üst