- Üyelik Tarihi
- 8 Ara 2012
- Konular
- 4,182
- Mesajlar
- 11,469
- MFC Puanı
- 34,700
Miralay (Albay) Reşat Bey ünlü devlet adamı ve yazar Ziya Paşanın oğlu olarak 1879 yılında İstanbulda doğmuştur. Annesi Şevkiye Hanımdır ve henüz 1 yaşındayken babasını kaybetmiştir. Küçük yaşlardan itibaren askerliğe ilgili olan Reşat Bey 1893 yılında girdiği Harp Okulunu 1896 yılında bitirdikten sonra Osmanlı Ordusunun çeşitli komuta kademelerinde etkin şekilde çalışmıştır.
Trablusgarpa ve Balkan Savaşlarına katılan Reşat Bey Yanya Savunmasında yaralanmıştır. (Yanya Şehri, II. Murat döneminde 9 Ekim 1431de işgal edilmiş ve Balkan Savaşı sırasında şehrin kalesini kuşatan Yunan ordusuna uzun süre direnmesine rağmen 6 Mart 1913 tarihinde Türk himayesinden çıkmıştır.) Yanya savunmasındaki kahramanlığından dolayı Binbaşı rütbesine terfi ettirilmiştir.
1915 yılında seferberliğin ilanı ile Çanakkale Cephesinde görev almış Birinci Dünya Savaşında Çanakkale Cephesinde göstermiş olduğu olağanüstü kahramanlıkların ardından 17. Alay Komutanlığı görevine getirilmiştir. 17. Alay Komutanı iken Muşun Rus işgalinden kurtarılmasında da büyük rol oynamış ve 16. Kolordu Komutanı olan Mustafa Kemal Paşanın takdirlerini kazanmıştır. 4 ve 5. rütbeden Mecidi Nişanı, Gümüş Muharebe, Liyakat, Tahsiliye, Alman ve Avusturya Harp, Demir Haç Nişanı almıştır ve 53. Tümen Komutanlığına getirilerek Suriye Cephesinde görevlendirilmiştir. Bu görev esnasında 1918de İngilizlere esir düşmüştür. Aralık 1919da esaretten kurtulduktan sonra İstanbul İkinci Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi üyeliğine getirilmiştir. Ancak bu görev yerine Kurtuluş Savaşına katılmak için Ankaraya gelmiştir.
Mustafa Kemal Paşa tarafından 11. Kafkas Tümeni (daha sonradan 21. Tümen) Komutanlığına atandı. Yarbay rütbesi ile I. ve II. İnönü ve Sakarya muharebelerine katıldı. 1 Mart 1922 yılında Miralay(Albay) rütbesine terfi ettirildi ve 57. Tümen Komutanlığı görevine atandı.
Miralay Reşat Beyin tarih sayfalarına bıraktığı en büyük hadise ise kendisine Büyük Taarruzun ikinci gününde, bizzat Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından, muharebenin kaderini etkileyecek en kritik mevkilerden olan Sincanlı Ovasından Dumlupınara kadar tüm yolların önündeki en stratejik engel olan Çiğiltepeyi düşmandan temizlemesi emrinin verilmiş olmasıydı. Bu tepenin önemini çok iyi bilen General Nikolas Trikopis komutasındaki Yunan Kuvvetleri başarılı bir direniş gösterdi. Reşat Bey 27 Ağustos 1922 sabahı Mustafa Kemal Paşaya telefonda düşmandan tepeyi yarım saat sonra alacaklarını bildirmiş ancak bunu başaramayınca üzüntüsünden ve verdiği sözü yerine getirememiş olmanın gururundan intihar ederek hayatına son vermiştir. Ne var ki Çiğiltepe, Reşat Beyin intiharından 45 dakika sonra düşmandan temizlenmiştir.
Reşat Beyin cenazesi, bir gün sonra Afyon Sandıklı Hastanesine getirildi ve yıllarca bu ilçedeki anıtlı kabristanında yattı. Naaşı, 1988 yılında Ankara Devlet Mezarlığına nakledilmiştir. Sandıklı halkı şehidin nakline karşı çıkmış olmasına rağmen bu karara direnememişlerdir. Afyon Sandıklıdaki mezar boş olmasına rağmen halen muhafaza edilmektedir.
Vefatının ardından TBMM kendisi adına ailesine Kırmızı şeritli İstiklâl Madalyası takdim etmiştir. Soyadı Kanunu çıktığında Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından ailesine hayatını sonlandırdığı tepeden yola çıkarak Çiğiltepe soyadı verilmiştir.
Çiğiltepede onun ve şehit düşen askerlerin anısına yaptırılan şehitlik, 22 Haziran 1996 tarihinde hizmete açıldı. Girişte, Reşat Beyin bronz bir büstü bulunmaktadır.
Trablusgarpa ve Balkan Savaşlarına katılan Reşat Bey Yanya Savunmasında yaralanmıştır. (Yanya Şehri, II. Murat döneminde 9 Ekim 1431de işgal edilmiş ve Balkan Savaşı sırasında şehrin kalesini kuşatan Yunan ordusuna uzun süre direnmesine rağmen 6 Mart 1913 tarihinde Türk himayesinden çıkmıştır.) Yanya savunmasındaki kahramanlığından dolayı Binbaşı rütbesine terfi ettirilmiştir.
1915 yılında seferberliğin ilanı ile Çanakkale Cephesinde görev almış Birinci Dünya Savaşında Çanakkale Cephesinde göstermiş olduğu olağanüstü kahramanlıkların ardından 17. Alay Komutanlığı görevine getirilmiştir. 17. Alay Komutanı iken Muşun Rus işgalinden kurtarılmasında da büyük rol oynamış ve 16. Kolordu Komutanı olan Mustafa Kemal Paşanın takdirlerini kazanmıştır. 4 ve 5. rütbeden Mecidi Nişanı, Gümüş Muharebe, Liyakat, Tahsiliye, Alman ve Avusturya Harp, Demir Haç Nişanı almıştır ve 53. Tümen Komutanlığına getirilerek Suriye Cephesinde görevlendirilmiştir. Bu görev esnasında 1918de İngilizlere esir düşmüştür. Aralık 1919da esaretten kurtulduktan sonra İstanbul İkinci Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi üyeliğine getirilmiştir. Ancak bu görev yerine Kurtuluş Savaşına katılmak için Ankaraya gelmiştir.
Mustafa Kemal Paşa tarafından 11. Kafkas Tümeni (daha sonradan 21. Tümen) Komutanlığına atandı. Yarbay rütbesi ile I. ve II. İnönü ve Sakarya muharebelerine katıldı. 1 Mart 1922 yılında Miralay(Albay) rütbesine terfi ettirildi ve 57. Tümen Komutanlığı görevine atandı.
Miralay Reşat Beyin tarih sayfalarına bıraktığı en büyük hadise ise kendisine Büyük Taarruzun ikinci gününde, bizzat Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından, muharebenin kaderini etkileyecek en kritik mevkilerden olan Sincanlı Ovasından Dumlupınara kadar tüm yolların önündeki en stratejik engel olan Çiğiltepeyi düşmandan temizlemesi emrinin verilmiş olmasıydı. Bu tepenin önemini çok iyi bilen General Nikolas Trikopis komutasındaki Yunan Kuvvetleri başarılı bir direniş gösterdi. Reşat Bey 27 Ağustos 1922 sabahı Mustafa Kemal Paşaya telefonda düşmandan tepeyi yarım saat sonra alacaklarını bildirmiş ancak bunu başaramayınca üzüntüsünden ve verdiği sözü yerine getirememiş olmanın gururundan intihar ederek hayatına son vermiştir. Ne var ki Çiğiltepe, Reşat Beyin intiharından 45 dakika sonra düşmandan temizlenmiştir.
Reşat Beyin cenazesi, bir gün sonra Afyon Sandıklı Hastanesine getirildi ve yıllarca bu ilçedeki anıtlı kabristanında yattı. Naaşı, 1988 yılında Ankara Devlet Mezarlığına nakledilmiştir. Sandıklı halkı şehidin nakline karşı çıkmış olmasına rağmen bu karara direnememişlerdir. Afyon Sandıklıdaki mezar boş olmasına rağmen halen muhafaza edilmektedir.
Vefatının ardından TBMM kendisi adına ailesine Kırmızı şeritli İstiklâl Madalyası takdim etmiştir. Soyadı Kanunu çıktığında Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından ailesine hayatını sonlandırdığı tepeden yola çıkarak Çiğiltepe soyadı verilmiştir.
Çiğiltepede onun ve şehit düşen askerlerin anısına yaptırılan şehitlik, 22 Haziran 1996 tarihinde hizmete açıldı. Girişte, Reşat Beyin bronz bir büstü bulunmaktadır.