TRWE_2012
Süper Moderatör
- Üyelik Tarihi
- 2 Haz 2020
- Konular
- 3,091
- Mesajlar
- 5,890
- MFC Puanı
- 20,830
Geçtiğimiz günlerde Antalya’da tarikat yurdunda bir öğrencinin başının kesilerek öldürülmesinin ardından bir cemaatin yurdunda kalan Enes Kara’nın intiharı ile birlikte tarikat ve cemaat yurtları sorunu bir kere daha gündeme gelmiştir. Enes Kara’nın bıraktığı nottan da anlaşılmaktadır ki birçok öğrenci imkansızlıklar, aile baskısı gibi nedenlerle cemaat ve tarikat yurtlarında kalmaya mahkum edilmektedir.
Ülkenin geleceği olan üniversite öğrencileri, başta barınma olmak üzere beslenme, ulaşım gibi zorunlu giderleri karşılamakta büyük sorunlar yaşamaktadırlar. İktidarın uyguladığı politikalarla halkı yoksullaştırdığı, gelir adaletsizliğinin her geçen gün derinleştirildiği bir ortamda öğrenciler de kaderine terk edilmiştir. Gerek plansızca artırılan üniversite sayısına karşılık yurtların sayı ve nitelik olarak yetersizliği, gerekse artan yurt ve kira ücretleri mevcut iktidarın öğrencileri çaresizliğe iterek tarikat ve cemaat yurtlarına bilinçli bir şekilde yönlendirdiği düşüncesini akla getirmektedir. 12 Eylül ile başlayan ve AKP iktidarı ile devam eden süreçte, ihtiyaç olan yurtlar inşa edilmeyerek tarikatların ve cemaatlerin yurtlar vasıtasıyla üniversitelerde örgütlenmelerine neden olmuş, üniversiteler insani değerlerden uzak bu gerici ve bağnaz unsurlara teslim edilmiştir. Antalya’da yaşanılan vahşet ve son olarak tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın intiharı gençlerin bu yapılanmalarla karanlığa sürüklendiği gerçeğini adeta bir tokat gibi yüzümüze çarpmıştır. İktidarın gerekli yurt imkanlarını sağlayacak çalışmaları yapmaması, anayasadaki sosyal devlet ilkesine ve laikliği benimsemiş bir toplum oluşturma idealine karşı savaş açan politik bir tutumdur. Öğrenciler, tarikat ve cemaat yurtlarında kalmak zorunda bırakılarak demokratik, bilimsel bir üniversite ortamının yaratılması da imkansızlaştırılmıştır.
Gençler bir ülke için geleceği inşa edecek çok önemli unsurlardır. Gençlerini gericiliğe teslim eden bir toplumun ilerlemesi mümkün değildir. Enes Karaları kaybetmemek için başta iktidarı ve tüm yetkilileri duyarlı olmaya ve üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye davet ediyoruz. TMMOB Maden Mühendisleri Odası, üniversitelerdeki temsilcileriyle ve öğrenci örgütlemesi olan Genç Madenci Örgütlülüğü ile tarikatlara, cemaatlere ve her türlü gerici unsura karşı aydınlanma ve bilimsel üniversite mücadelesini sonuna kadar sürdürmeye devam edecektir. Hepimizin başı sağ olsun.
Saygılarımızla.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu