• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Analiz Edilen Rüyalarda 5 Temel Kavram

OBERON

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
20 Kas 2016
Konular
2,670
Mesajlar
2,919
MFC Puanı
1,410
1- Rüyanın geçtiği yer mekân, yani çerçeve

2- Rüyalardaki insanlar ve hayvanlar

3- Rüyadaki nesneler

4- Rüyadaki duygular

5- Rüyadaki eylemler

Bu temel kavramlar üzerinden, bu dünyaya köprüler kurularak rüyaya ve o kişiye ait derinlikler ortaya çıkar. İşte bu noktada, her bireyin rüyası bir diğerinden ayrışır. Zira mekânlar, kişiler, nesneler ve eylemlerin her bir kişi için temsil ettiği şeyler farklıdır. Ortak olan tek kavram, duygulardır. Duygular, metaforlanmaları farklı olsa da özdeştir. Acı, acıdır, korku, korkudur, mutluluk da mutluluktur.

Bir kişiyi mutlu eden nesne ile diğer kişiyi mutlu eden nesne farklı olabilir. Bir kişi köpekten korkuyor, diğeri köpeği seviyor ise ikisinin rüyada köpek görmesi, analiz sırasında kurulan köprüde farklılık gerektirir. Çünkü her bireyin kişisel geçmiş kayıtları farklıdır.

Bu yüzden tek bir rüya metafor listesi oluşturmak imkansızdır. Buna rağmen tüm dünyanın ortak algıladığı metaforlar vardır. Örneğin rüyada bir bomba patlaması, savaş, silah gibi kitlesel algılar ortak metafor olmaya yatkındır. Yatkındır diyorum, zira rüyayı gören kişideki sembolleşme yine de farklı olabileceğinden, önce bu sorgulanmalıdır.

Analiz yapılabilen rüyalar, geçmişin kayıtlarından yola çıkarak o günün farkına varmayı ve çıkarımlar yaparak gelecek için bir davranış modeli belirlemeye yardımcı olabilir. Psikanaliz için kullanılması, son yıllarda pek çok doktor tarafından tercih edilmektedir.

Paranormal rüyalara geldiğimizde ise engin bir deniz ile karşı karşıya kalırız. O kadar çok türü, çeşidi, katmanı vardır ki, değil birkaç dakikaya sığdırmak, ömürlere bedeldir bilgileri.

Telepati, durugörü, astral, haberci, keşif gibi çeşitleri vardır. Bu tür rüyalar söz konusu ise farklı katmanlar söz konusudur. Ve yorum gerektiren rüyalar da bu rüyalardır. Çünkü ortak temel çekirdekten ayrılan, başka boyutları içeren şeyler vardır içinde. Bu noktada yorumlar ortak hipotezlerden ayrışarak, çok farklılık içerebilir.
Rüyaların tıpkı bir soğanın tabakaları gibi tabakaları vardır. Rüya halinde iken o tabakaların içinde gezinir bilincimiz. Birçok insan, tüm hayatı boyunca birinci çekirdek olan psikolojik rüyalar ile hayatını bitirir. Zaman zaman diğer tabakalara sıçradığı rüyalar görse de, kendi psikolojisi ve bilinçaltı ile çok meşgul olduğundan birinci tabakadan pek dışarı çıkamaz.

Eğer paranormal rüya konusunda gelişmek, rüya bilincinin farkına varıyor ve yönetiyor olmak istiyorsak(Lucid olmak), birinci çekirdek içinden özgürleşmek gerekir. Yani yaşamış olduğumuz olayların, hikâyelerin duygu kayıtlarını temizlemiş olmak gerekir. Temizlemediğimiz her kayıt, hayatımızın öyküleri içinde karşımıza çıkmaya devam eder. Bu kayıtlar, sırtımızda bir yüktür; bu yük, o an ve gelecek için bizi yorar.

Rüya içinde bilinçli olma hali dediğimiz LUCİD diye tanımlanan bilinçlilik, tüm kadim bilgelikler tarafından önerilen ve ustalaşmamız istenen bir durumdur nedense. Bunun bir sebebi olmalı… Delice ve anlamsız gibi görünen böyle bir şey için neden bu kadar çaba sarf edilmesi isteniyor, sormak ve üzerine düşünmek gerek …
Dünya bilinci ve rüya bilinci iki ayrı bilinç kavramıdır. Bu dünyanın da bir rüya olduğu, bilimin artık bir takım teoriler ile ortaya attığı bir savdır. Kadim bilgilerin mesajları ile buluşan bu bilgi, çok manidardır. Dünya bilinci, tüm insanların gördüğü ortak bir rüyadır. Kişilerin rüya bilinci ise, yalnızca kendisine aittir. Yani her rüya; eşsiz, özgün ve tek bir bilinçtir. Hiç bir rüya, bir başkasıyla görülemez.

Bizden bu iki bilinci birleştirip, kontrol etmemiz mi isteniyor? Neden?

Dünya bilincine birinci dikkat, rüya bilincine de ikinci dikkat dersek eğer, bu iki dikkati tek bir bilinçte harmanlayıp, bu total bilinçle daha farklı üçüncü bir dikkate sıçrayacağız belki de… Tabi başarabilirsek!

Tüm bilgilerin toplamına baktığımızda, beklediğimiz Kıyamet günü için söylenenler, o günün bir diriliş için ayırma ve karar günü olduğudur. Dinler ve kadim kaynaklar, o gün sonrası için beklenen bir aydınlık çağ müjdesi veriyor.

Şu an tutunduğumuz dünya ortak algı noktası epey yorgun ve sıkıntılı. Haksızlıklar ve adaletsizlikler, bu birleşim noktasına keskin acılar ile yansıyor. Hep birlikte tutunduğumuz ortak dünya algısının, birleşim noktasının yerinin değişme zamanı mı geldi?

Bizler beynimizin içindeki nöronların taşıyıp aktardığı elektrik akımı ile yaşamı gerçek sanan tezahürleriz. Yani tüm algımız, beynimizin içindeki elektriğe bağlı. Bunu bize söyleyen bilimin kendisidir. Tüm dünya bireyleri uyanık iken ortak bir yayılım noktasına bağlı olarak yaşarken, rüyalar sırasında bu ortak yayılım noktasından kopuyor ve kendi öz evrenimizde bilinç deneyimleri yaşıyoruz. Bu sırada da nöronların arasındaki elektrik akımı devam ediyor, hem de fazlasıyla.

Her şeyin duracağı söylenen 21 Aralık’ta tutunacağımız bir ortak algı noktası olmayacağı için mi rüya bilincimizin geliştirilmesi isteniyor? Geçici durma döneminden sonra yeni bir ortak rüya mı oluşturacağız? Bu yeni ortak rüyayı oluşturma sırasında, her birimizin kendi öz rüyalarının ve öz bilincinin katkısı daha adil bir ortak bilinç yaratabilir mi?

Mevcut ortak rüya bilincimiz ile kişisel rüyalarımızın bilincinin birleşmesi, yeni bir ortak rüya yaratmanın potansiyelini taşıyor. Bu yüzden, rüyada bilinçli olmak, uyanıkken bir arada olduğumuz ortak dünya bilincini değiştirebilmenin kapısıdır.

Ağır yaralı olan birinci dikkati, kendi özgün ikinci dikkatlerimizle birleştirip yeni bir üçüncü dikkat oluşturmak, belki daha güzel bir dünya yaratma şansıdır. Rüya bilincine sahip olmak, bu bilinci bir noktada sabitlemek ve takip etmek; tabakalar arası geçişleri kolaylaştıran bir farkındalık ve yetenektir. Sanırım, biran önce birinci rüya çekirdeğinden özgürleşip, diğer tabakalara geçmek gerekiyor. Yani birinci katman olan ego kayıtlarından kurtulmak!

Nesrin Dabağlar
 
Üst