• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Arkesilaos Kimdir?

Pamira

Moderatör
İçerik Üreticisi
Üyelik Tarihi
22 May 2019
Konular
2,801
Mesajlar
9,706
MFC Puanı
60,560
Arkesilaos ya da Arkesilas, M.Ö. 316 ila 241 yılları arasında Aeolia bölgesinde Pitane’de doğmuş ve yaşamış Antik Yunan filozofudur. Arkesilaos keskin zekası ve alaycı bir hatip olması ile döneminde ün salmıştır.

Önce Aristoteles’in en yakın dostu, iş arkadaşı ve ardılı Theophrastos’un öğrencisi olmuş, sonra da Akademia’ya girmiş. Pyrrhon’un çok etkisi altında kalmıştır. Krates’in ölümünden sonra, Akademi’nin başına geçmiş olan Yunan filozof, hem Stoacılık’a hem de Epikürcülük’e karşı çıkmıştır. Pyrrhon’unki kadar radikal olmayan bir kuşkuculuğu benimsemiştir.Pyrrhon’un öğretisini değiştirmeden bütünü ile benimseyen Arkesilaos, bir Akademialı olarak Platon felsefesi üzerinde durup bu felsefenin, özellikle de Sokrates’in yönteminin şüpheci yönlerini belirtmeye çalışmıştır.

Sokrates hep kendisinin bir şey bilmediğini ileri sürerdi ve kendi konuşmalarında hiçbir sav ileri sürmez, savları karşısındakine söyletir; sonra da birtakım sorular ve itirazlarla karşısındakine, bir şey bilmediğini itiraf ettirirdi.Platon’un gençlik diyaloglarında bulduğumuz Sokrates’in bu yöntemi, Arkesilaos’a göre, “her savı, bundan yana ve buna karşı olan eşit güçte kanıtlarla destekleyebileceğimizi” ileri süren şüpheci ilkenin bir anlatımıdır. Nitekim Arkesilaos’un kendisi de tartışmalarında Sokrates’in bu yöntemini kullanmıştır. Yalnız Sokrates gibi, karşısındakini kendisi üzerinde bir düşünceye zorlamak, sonuçları kendisinin bulmasına yol açmak için değil de onu şüpheci görüşe geçirmek için bu yöntemi kullanırdı.

Arkesilaos’un bilgi anlayışı asıl niteliğini, başlıca karşıtı Stoa ile, daha doğrusu Zenon ile olan savaşımında kazanmıştır. Stoa’ya göre gerçek üzerine olan bilgimiz duyu algılarına dayanır, bu bilginin kaynağı burasıdır. Yalnız, bütün duyu tasavvurları değil de ancak kataleptik tasavvurlar doğruyu sağlarlar, ancak “kavranmış”, ruhumuzda sağlam kök salarak “saklanmış” olan tasavvur (katalepsiz) besbellidir, apaçıktır, dolayısıyla kesindir, sarsılmazdır; katalepsiz, doğru bilginin ölçüsüdür.

Stoa’nın bu anlayışını Arkesilaos şöyle eleştirmiştir: Bir tasavvurun doğru mu yanlış mı olduğunu, yani bu tasavvurun var olan bir şeyle mi yoksa var olmayan bir şeyle mi ilişkili olduğunu bize güvenle bildirecek böyle bir doğruluk ölçüsü yoktur. Duyu yanılmalarında da rüyalarda da delilikte de tasavvur mutlak bir apaçıklık niteliği taşır ve bizi kendini onamaya zorlar, oysa bunlar yanlış tasavvurlardır.

Bu da gösteriyor ki tasavvurumuzun yanlış mı doğru mu olduğunu hiçbir zaman bilemeyiz. Bu yüzden Stoalılar’ın doğruluk kriterumu işe yarayan bir ölçü değildir. Arkesilaos’un bilgi teorisi, hemen hemen, dogmatizmin baş temsilcisi Stoa’ya karşı yaptığı bu eleştirmede sona erer.
 
Üst