• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Aşkın genetiği çözüldü

Herkül

Admin
Üyelik Tarihi
4 Haz 2013
Konular
8,797
Mesajlar
29,749
MFC Puanı
17,440
Aşkın genetiği çözüldü
rOO85m.jpg

İlk görüşte aşk var mı? Beynimizle mi, kalbimizle mi, hormonlarımızla mı aşık oluyoruz? Bazı kişiler neden aşkı daha ateşli yaşıyor? İşte aşkın bilimsel haritası...

Bilim ilk görüşte aşka ne kalbimizle ne hormonlarımızla ne de kalbimizle karar verdiğimizi söylüyor. Buna göre aşık olmak, genetik yapımızın kontrolünde. Aşık olma ya da ilk görüşte aşkta özellikle serotonin ve dopamin metabolizması etkili oluyor. Serotonini hücre içine taşımayı sağlayan proteini kodlayan geni kısa olan kişiler aşklarını daha ateşli ve daha şiddetli yaşıyor. Uzun form sahipleri ise duygularını belli etmeye yanaşmıyorlar.

14 Şubat Sevgililer Günü'ne özel açıklama yapan Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Korkut Ulucan, insan genlerinin yaşadığı duygular üzerinde de önemli etkileri olduğuna dikkat çekti.

GERÇEK AŞK GENLERİMİZDE SAKLI

Her geçen gün hayatımıza yeni bilgilerin girdiğini, beyin dinamiğimizin biraz daha çözüldüğünü belirten Doç. Dr. Korkut Ulucan, “Anlamlandıramadığımız davranışların nedenlerini daha iyi anlar duruma geliyoruz. Yıllar boyunca aşk kelimesinin anlamı, biyolojisi ve fiziksel etkilerini sürekli araştırdık ancak neden aşık olduğumuzu, aşık olmanın altından yatan nedenleri net olarak ortaya çıkaramadık. Son olarak elde edilen veriler, genetik yapımızın aşık olmamızda önemli roller üstlendiğini gösteriyor” diye konuştu.

ATEŞLİ AŞIKLARIN GENETİK ÖZELLİĞİ

Özellikle ilk görüşte aşk ve aşık olma gibi durumlarımızın da genetik yapımızın kontrolünde olduğunu belirten Doç. Dr. Korkut Ulucan, şunları söyledi:
“Özellikle serotonin ve dopamin metabolizması aşık olmamız konusunda çok etkili. Serotonin bu konuda bizlere ipuçları veriyor. Serotonini hücre içine taşımayı sağlayan proteini kodlayan genin iki formu var, uzun ve kısa. Kısa forma sahip olanların aşklarını daha ateşli, daha şiddetli yaşadığı, daha sık ve kolay aşık oldukları bulunmuş. Uzun form sahipleri ise daha oturaklı, elinden geldiğince duygularını belli etmeyen bir aşk durumunu seçmeye meyilli oldukları belirlenmiş.”

EŞ SEÇERKEN DE GENLERİMİZ AKTİF

Duygu durumumuzu belirleyen biyolojik ve genetik faktörlerin belirlenmesinin, bilim insanlarının da oldukça ilgisini çeken konuların başında geldiğini ifade eden belirten Doç. Dr. Korkut Ulucan, “Özellikle beyin dinamiğinin daha da belirlenmesi, bizlerin birçok konuya daha ayrıntılı bakabilmemizi sağladı. Sevgi gibi, aşk gibi birçok özelliğimiz, eskiden sanıldığı gibi sadece bazı hormonlardan ibaret olmadığı, diğer tüm davranış kalıplarımızın belirlendiği oldukça kompleks bir mekanizma sonucunda ortaya çıktığı belirlendi. Kimi insanlar daha kolay ve daha çok aşık olurlar, kimileri ise daha az ve belki de daha zor aşık olurlar. Bazıları aşkını çok şiddetli dışa vurur, kimileri ise daha içinde yaşar, işte bunların altında yatan faktörler genetik. Daha önceden yapılan çalışmalar, insan bağışıklık sisteminde rol alan bazı genlerin, eş seçiminde ve doğru eşi bulma konusunda bizleri yönlendirdiği gözlemlenmiş” diye konuştu.
 

LeGoLaS

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
1 Ağu 2008
Konular
4,885
Mesajlar
16,461
MFC Puanı
15,790
Mümkünü yok bu işin genetiğinin çözülmesinin
 
Üst