• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Basur ( Mayasıl, Hemoroid, Hemorrhoids, Hemoroit )

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
Basur (Mayasıl, Hemoroid, Hemorrhoids, Hemoroit)



Basur (Alm. Hämorrhoiden, Fr. Hemorroide, İng. Hemorrhoids), kalın bağırsağın son kısmı olan rektum ve anüsteki toplardamarların kesecikler meydana getirmesidir.[1]Tıpta hemoroid, halk arasında mayasıl da denir.[2] Genişleyen toplardamarlar varisler meydana getirerek dışkının vücudu terk ettiği yer olan anüsten çıkabilirler. Bu, basurun ileri devrelerinde olur.

Rektum ve anüsün mukoza zarı altında ince mavimsi görünüşlü toplardamarlar, başlangıçta ufak kabartılar teşkil ederler. Bunlara “hemoroidal düğüm” denir. Bu kabartıların büyüklüğü giderek bir kiraz iriliğine erişebilir.[1]

Normalde doğan her canlıda kalın bağırsağın dışarı açılan en son kısmında bu damar ağları mevcuttur. Anüs (makat) ve rektumda (kalın bağırsağın en son bölümü) bulunan ve hemoroidal damarlar denilen bu damar ağlarının vücudumuzda çok önemli görevleri vardır.

Aşağıda bu görevler sıralanmıştır;

  1. Normalde bu damar ağlarında biriken kan anüsün (makatın) tam kapanmasını sağlar. Böylelikle hemoroidal damarlar, kişi istemli olarak anüsü kontrol eden kaslarını kasmadığı halde, dışkılama kontrolünün sağlanmasına yardımcı olur.
  2. Anüsü çevreleyen kas kitlesinin (sfinkter) üzerinde koruyucu bir yastık tabakası işlevi sağlar. Dışkı anal kanaldan (makat)geçerken bu kasların direkt olarak dışkı ile teması hemoroidal damarlar ile korunur. Böylelikle her dışkılamada bu kasların hasar görmesi engellenmiş olur.
  3. Dinlenme ve uyku halinde anüsü (makat) tam kapatarak dışkının kilodu kirletmesine engel olur.[3]
Hemoroitler (basur memeleri), yerleştikleri yerlere bakarak iç ve dış hemoroitler diye adlandırılırlar. Anüs büzücü kasının altındakilere (dışarı yanındakilere) “dış hemoroit”; üstündekilere de “iç hemoroit” denilir.

Basur memelerinin ortaya çıkmasında birçok sebepler sayılabilir. Bu rahatsızlıklar genellikle günün çoğunu oturarak geçiren kişilerde meydana gelir. Fazla kilolu olmak, posası az gıdalarla beslenmek, sürekli kabızlık, aşırı hayvani gıda almak, gebelik de hemoroidin diğer sebepleridir. Gebelik esnasında karın alt kısmındaki toplardamarların kan dolaşımının karın içi basıncın artmasıyla güçleşmesinden dolayı, basur memeleri meydana gelmektedir. Gebelikte olanların bir kısmı geçicidir.

Toplardamar duvarının zayıflığı ve hemoroidin meydana geliş sebebi insandan insana değişmektedir. Basur memeleri genellikle önemli şikayetlere sebep olmazlar. Büyümüş hemoroitler iltihaplandığı takdirde dışkılama esnasında çok ağrı yaparlar. İlerlemiş vakıalarda, sert bir sandalyeye oturma ile anüste yanma, gıdıklanma, kaşınma, yabancı cisim hissi ve gerginlik hissi ortaya çıkar.

Anüste çok ağrılı yarıklar meydana gelebilir. Bazen de bir hemoroit keseciği patlar ve müzmin kanamaya sebep olabilir. Hemoroitlerin sebep olduğu kanamalarda kan, kırmızı ve dışkıyla karışmamış haldedir. Fakat uzun süren kanamalar hastada kansızlığa (anemiye) sebep olur. Bazen de büyük iç hemoroitler dışarı sarkar ve boyun kısmından sıkışabilirler. Bu durumda cerrahi müdahale gereklidir. Ameliyata kadar hemoroit keseciğini içine itmek gerekir; bu iş, merhemli bir bezle ve çok dikkatli yapılır. Taze kırmızı kanamalarda akla ilk gelen sebep, basur kanamalarıdır. Ancak kalın bağırsak kanserlerinden mutlaka ayrılması gerekir. Çünkü birincisine ekseriya fazla ehemmiyet verilmez ve mecbur kalınmadıkça doktora bile gidilmez. Tedavisinin gecikmesi de hayati önem taşımayabilir. Halbuki ikincisi çok önemli olup erken teşhis edilebildiği nispette hastaya faydalı olunabilir. Bunun için ilk kanamasında, hasta bunu daha iyiye yormadan önce hemen hekime gitmeli, hekim de kısa zamanda rektoskopik (aletli muayene ile) tetkik yapmalıdır.[1]



Hemoroid Tipleri
Hemoridin en çok iç hemoroid ve dış hemoroid şeklinde iki tipi vardır.

  1. Dış hemoroidler anüsün dışında bulunur. Genellikle kaşıntı ağrı ve kanama şikayetleri yapar. İçinde pıhtı oluşursa tromboze hemoroid adı verilir. Üzeri ülserleşirse kanama yapar.
  2. İç hemoroidler anüsün içinde yer alır, ıkınmayla makattan dışarı sarkabilir.
Hemoroid, çok sık görülen bir durumdur. Hemen hemen 50 yaşına kadar toplumunun yarısı bu hastalıktan muzdarip olmuştur.

Doğuştan gelen nedenler (damar duvarlarının doğuştan zayıf olması gibi) basura yol açabileceği gibi kötü yaşam tarzı ile ortaya çıkabilir (düzensiz beslenme gibi). Dışkılamayı kolaylaştırıcı bitkisel çaylar iyi gelebilir. Ancak "Sinameki" kesinlikle tavsiye edilmez.

Bağırsak kanseri, anüs fissürü (çatlak), apse ve fistül denilen hastalıklarla karışmaktadır.[2]

Hemoroid Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
dışkılama sırasında ıkınma, zorlanma ile diskinin damar duvarına yaptığı travma ile kanama görülür. Bu kanamayı ya tuvalette ya da dışkıya bulaşmış şekilde görebilirsiniz. Fazla kanama kansızlığa (anemiye) neden olabileceğinden hemen doktora başvurmanızda fayda olacaktır. Kanama parlak kırmızı renktedir. Anal kanal dışına çıkan hemoroidlerde spazm nedeniyle kan dolaşımı bozulabileceğinden şiddetli ağrı olabilir. Oturamaz duruma gelebilirsiniz. şiddetli ağrı, ödem ve sislik, kızarıklık oluşur.

Bu belirtilerin birisi olsa bile doktora mutlaka başvurmalısınız.[4]

Hemoroid Hastalığının Sebepleri Nelerdir?
Hemoroidin tek sebebi olmamakla birlikte kolaylaştırıcı sebepler vardır.

  1. Ailesel yatkınlık
  2. Kabızlık, uzun süren ishal
  3. Kabızlığa neden olan ya da artıran sebepler
  4. Posasız gıda (meyve sebzenin az tüketildiği) gıdalarla beslenme alışkanlığı
  5. Aşırı terleme, az su içme
  6. Dışkılama zamanının ertelenmesi
  7. Seyahatler
  8. Karın içi basınç artışına yol açan etkenler (gebelik)
  9. Acılı ve baharatlı gıdaların fazla tüketilmesi
  10. Aşırı alkol tüketimi
  11. Tuvalet ihtiyacını ertelemek ya da tuvalette uzun süre oturmak
  12. Yaşlılık [5]
Hemoroide Karşı Tedbir
Hafif ve kolay def'i hacet sağlanmalıdır. Bunun için de meyve ve sebzeyi bol yemeli, protein bakımından zengin besinler, bilhassa et miktarını azaltmalıdır. Temiz havada gezinti, jimnastik ve masaj; kan dolaşımını uyarırlar ve hastalığın meydana gelmesini önlerler. İltihabı önleyici ve toplardamarları büzücü maddeleri ihtiva eden fitiller verilerek şikayetler hafifletilebilir. Şiddetli bir kanama olursa hemen doktora müracaat etmelidir. Papatya çiçeklerini içinde su bulunan uygun bir kaba atıp bir süre bekledikten sonra üzerine oturmak, ayrıca sıcak suya oturmak da faydalıdır.

Ortaya çıkmış ve ilerlemiş bir hemoroidin en tesirli tedavisi cerrahi tedavidir. Ameliyatı kolay olup, son derece başarılı sonuçlar alınmaktadır.[1]

Beslenme
Hemoroid sebepleri arasında en önemli faktörler kabızlık ve ıkınmadır. Diyetinize bazı gıdaları ekleyerek ve diyetinizden bazı gıdaları çıkararak basurdan kaynaklanan şikayetlerinizden kurtulabilir ve hastalığınızın derecesinin armasını engelleyebilirsiniz.

Basur teşhisi konduysa;

  1. Fazla acı tüketmeyiniz (ıkınma sebebi olabilir)
  2. Patlıcan ve domatesi azaltınız (içerdikleri asit yapısındaki madde tahriş edebilir)
  3. Mutlaka kabızlığınızı engelleyiniz bunun için; a) Her yemekte fazla miktarda sebze tüketiniz. B) Her gün meyve yiyiniz c) Her öğünde kepekli ekmek (market tipi kepekli ekmek) tüketiniz. D) Belirli saatlerde tercihen her gün kahvaltıdan sonra dışkılayınız. E) Tuvalette olabildiğince kısa kalınız. F)Bu önlemler yeterli gelmiyorsa her akşam bir-iki su bardağı kadar kepeği çorba, süt, yoğurtla karıştırılarak yiyiniz.[6]
  4. Gün içerisinde yeterli miktarlarda su tükettiğinizden emin olunuz. Ortalama 1, 5–2, 5 litre arasındaki su tüketimi normaldir. Genellikle su ihtiyacımız gün içerisinde besinlerden sağladığımız enerjiye göre değişkenlik göstermektedir. Aldığımız kalori miktarı kadar su tüketmeliyiz.
  5. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği, kepekli ekmek, kepeği ayrılmış unlar yerine tam tahıl unlarını tercih ediniz. Tam tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, yulaf ekmeği ve kepekli ekmeğinin içeriğinde bulunan posa sayesinde sindirim sistemi üzerinde olumlu etki göstermektedir. Özellikle hemoroid sorunu yaşayan kişilerin bu ekmek türlerini kesinlikle tercih etmesi gerekir.
  6. Haftada 2 kez kurubaklagil tüketmeye özen gösteriniz. İyi birer bitkisel protein kaynağı olan kuru baklagiller, bol miktarda posa içerirler. Sağlık açısından pek çok olumlu etkileri olan kuru baklagillerin (kuru fasulye, bulgur, mercimek, nohut gibi) haftada 2 kez mutlaka tüketilmesi gereklidir.
  7. Beyaz undan yapılmış her türlü kek, pasta, kurabiye gibi hamur işlerinin yerine kepekli unla yapılmış olanları tercih ediniz. Hamur işi besinler için kullanılacak unun rafine edilmiş beyaz un yerine tam buğday unu ile yapılmış olmasına dikkat ediniz. Tam buğday unu rafine edilmiş una (beyaz un) göre çok daha fazla miktarda posa (lif) içermektedir. Böylece tam buğday unu kullanarak hazırladığınız besinin posa içeriği çok daha yüksek olacaktır.
  8. Pilav, makarna ve çorbalarınızı pişirirken içine kepek-tam tahıl unu ve bol sebze ilave ediniz. Tüketeceğiniz besinlerin posa içeriğini arttırmak sizin elinizde. Örneğin bir makarna! Kremalı bir makarna yerine bol sebzeli bir sos ile hazırlanmış kepekli bir makarna çok daha fazla miktarda posa içerecek, sağlığınız için çok daha olumlu bir uygulama olacaktır.
  9. Günlük diyetinizin yeterli miktarda sebze içerdiğinden emin olunuz. Sebzeler posa /lif içeriği çok yüksek olan besinlerdir. Sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışması için gerekli olan posanın, aynı zamanda kansere karşı ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisi de bulunmaktadır. Her öğününüzde bir miktar sebze bulunmasına özen gösteriniz. Bu bir salata olabilir ya da bir sebze yemeği olabilir. Çorbalarınızda, etli yemeklerde, makarna / pilav ya da böreklerde de sebzeleri kullanmaya özen gösteriniz. Özellikle posa içeriği çok yüksek olan; lahana, brokoli, ıspanak, pırasa, enginar, kereviz, bezelye, bamya, taze fasulye, kabak gibi sebzelere diyetinizde daha geniş yer veriniz. Gaz sorunu yaşıyorsanız lahana, brokoli, karnabahar, brüksel lahanası gibi gaz sıkıntısına yol açabilecek besinleri tercih etmeyiniz.
  10. Günde en az 3 porsiyon meyve tüketmeye çalışınız. Meyveler posa, vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengin olmakla birlikte tatlı ihtiyacımızı da karşılamaktadır. Günlük meyve ihtiyacımız almamız gereken enerji miktarına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Ortalama 3–5 porsiyon meyveyi gün içerisinde tüketmenin, hemoroid sorununuz için de olumlu etkileri olacaktır. Zengin posa içeriğine sahip erik, incir, kayısı, armut, elma, üzüm gibi meyveleri tercih ediniz. Bu meyveleri taze, kuru ya da komposto olarak tüketebilirsiniz.
  11. Meyve suları yerine meyvenin kendisini tüketiniz. Meyvenin suyu yerine kendisini tüketmek posa alımını arttıracaktır. Meyve sularını daha nadir kullanmaya çalışınız.
  12. Kabuğuyla yenebilen meyveleri soymadan yemeyi tercih ediniz. Meyvelerin kabukları zengin birer posa kaynağıdır. Meyvelerinizi soymadan, kabuğu ile birlikte tüketmeye çalışınız.[7]
Dolan kalın bağırsağın kasılma sıklığı artar bu işlem 2-3 ay devam etmesi halinde yeni düzene alışan barsak aynı şekilde çalışmaya devam eder ve kabızlık kalıcı olarak düzelir. Sinameki otu gibi barsak hareketini artıran doğal ürünlerle kabızlık tedavisi bağırsakta kalıcı etki yapmadığı için ve de giderek artan bir şekilde tüketimin artırılması gerektiği için geçici dönemler dışında önerilmez. Bu beslenme şekli hemoroid (basur) dışında diğer makat bölgesi (proktoloji k )hastalıklarında da rahatlama sağlamaktadır.[6]

Hemoroidde uzak durulması gereken besinler nelerdir?
  1. Acılı ve ekşi besinler
  2. Turşu ve baharatlar, baharatlı besinler
  3. Alkol (özellikle bira, şarap gibi fermente ürünler)
  4. Fast-food tarzındaki yiyecekler [7]
Tedavi
Basuru kontrol altına almak ve hastanın şikayetlerini azaltmak için doktorun uyguladığı tıbbi tedavi ve hastanın yapması gerekenler vardır. Amaç bağırsağın düzenli çalışmasını sağlamak ve kabızlığı ortadan kaldırmaktır. Günlük su alımı en az 2 litre olmalıdır. Alkol, kahve, kola gibi sindirim sistemine zarar verecek içeceklerden uzak durulmalıdır. Beslenirken lifli gıdalara ağırlık verilebilir fakat beslenmeyi çok fazla kısıtlamaya ve diyete gerek yoktur. Yalnız fazla yemek yemekten kaçınmak gerekir. Şişliği önlemek için sıcak suyla yapılan pansumanlar tavsiye edilir. Kabızlık için kremler önerilir.

İkinci bir tedavi ise hastalığın kontrol edilemediği, şikayetlerin ortadan kaldırılamadığı durumlarda uygulanan cerrahi tedavidir. Bu cerrahi tedavilerden ilki basur torbalarını çıkarmak için yapılan bir ameliyattır. Ağrı yapmaz ve hastalar tarafından sık tercih edilir. İki hafta sonra basur torbaları düşer. Ayrıca hastanede yatmaya gerek yoktur. Fakat her hastaya uygulanabilen bir yöntem değildir. Küçük ve iltihap kapmamış basurlar için uygulanır. Kullanım alanı geniş değildir.

Hastanın durumu bu yönteme uygun değilse hemoroidektomi adı verilen yöntemle basur çıkarılır. Hastanede yatma süresi ortalama bir gündür. Genel anestezi (hastanın tüm vücudu uyutulur) uygulanarak yapılır. En etkili yöntem olmasına rağmen ameliyattan sonra hasta bir süre bazı zorluklar yaşar. Ağrı çeker.[8]

Kaynaklar
[1] Yeni Rehber Ansiklopedisi, "Basur" maddesi, İhlas Gazetecilik, İstanbul 1994, c.3, s.253.
[2] tr.wikipedia.org/wiki/Basur
[3] www.velimeseso.saglik.gov.tr/print.php?type=A&item_id=40
[4] www.sagliksiz.net/hemoroidin-belirtileri-nelerdir.html
[5] www.saglikkutuphanesi.com/Hemoroid_-_Basur/Hemoroid_Sebepleri_Nelerdir_s__i1217.htm
[6] www.genelsaglik.org/yazi/hemoroid--basur-hastaliginda-beslenme
[7] www.tavsiyeediyorum.com/makale_1720.htm
[8] www.bizimdoktor.com/basur
 
Üst