Bir gün terk edecek gökyüzünü bu kuşlar.
Aralarında yoksam,
bir ağacın dalına sıkışan yara almış kanattan tanı beni..
Bir gün terk edecek bu sular denizi.
Her yer kuraklıksa,gözlerimden taşan nehirden tanı beni..
Bir gün terk edecek ateşler bu yangını.
Kor içinde köz olmuşsam,
küllerimden tanı beni..
Bir gün terk edecek güneş bu gezegeni.
Vurmazsa yüzüme ışığı,
karanlık içinde yanan bir mumdan tanı beni...
Bir gün terk edecek yağmur bu toprağı.
Ölülerin dili olurda kurursa,
ruhumdaki nasırdan tanı beni...
Bir gün terk edecek bu şehir kendini.
Adresler yok olmuşsa,
köpek ol,kokumdan tanı beni...
Bir gün terk edecek peygamber bu cenneti.
Ayetler ayaklanıp kurulunca mahşer yeri,
sırat köprüsünde takılmış saç tellerimden tanı beni...
Bir gün terk edecek İsa bu çarmıhı.
İki elim mıhlı
eklemlerini terk etmiş, kellemden tanı beni...
Bir gün terk edecek Tanrı tahtını.
Kâinat ayakladığında,
Siktir et;
sen tanıyamazsın,yanık cesedimi.
Tanrı'ya sor,kulu gibi tanır beni...
Aralarında yoksam,
bir ağacın dalına sıkışan yara almış kanattan tanı beni..
Bir gün terk edecek bu sular denizi.
Her yer kuraklıksa,gözlerimden taşan nehirden tanı beni..
Bir gün terk edecek ateşler bu yangını.
Kor içinde köz olmuşsam,
küllerimden tanı beni..
Bir gün terk edecek güneş bu gezegeni.
Vurmazsa yüzüme ışığı,
karanlık içinde yanan bir mumdan tanı beni...
Bir gün terk edecek yağmur bu toprağı.
Ölülerin dili olurda kurursa,
ruhumdaki nasırdan tanı beni...
Bir gün terk edecek bu şehir kendini.
Adresler yok olmuşsa,
köpek ol,kokumdan tanı beni...
Bir gün terk edecek peygamber bu cenneti.
Ayetler ayaklanıp kurulunca mahşer yeri,
sırat köprüsünde takılmış saç tellerimden tanı beni...
Bir gün terk edecek İsa bu çarmıhı.
İki elim mıhlı
eklemlerini terk etmiş, kellemden tanı beni...
Bir gün terk edecek Tanrı tahtını.
Kâinat ayakladığında,
Siktir et;
sen tanıyamazsın,yanık cesedimi.
Tanrı'ya sor,kulu gibi tanır beni...