• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Bugün Seni Anlatan Şiir

Üyelik Tarihi
4 May 2016
Konular
52
Mesajlar
588
MFC Puanı
2,310
Yapmakla olup bitseydi bu iş,
Hemen yapardım, olup biterdi.
Döktüğüm kanla akıp gitse her şey,
Bir vuruşta sonuna varılsa işin,
Bir anda bu dünyayı olsun kazanıversen,
Zaman denizinin bir kumsalı olan bu dünyayı
Öbür dünyayı gözden çıkarır insan.
Ama bu işlerin daha burada görülüyor hesabı.
Verdiğimiz kanlı dersi alan
Gelip bize veriyor aldığı dersi.
Doğruluğun şaşmaz eli bize sunuyor
İçine zehir döktüğümüz kupayı.
Adam burada, iki katlı güvenlikte:
Bir kere akrabası ve adamıyım:
Ona kötülük etmemem için iki zorlu sebep.
Sonra misafirim; Değil kendim bıçaklamak,
El bıçağına karşı korumam gerek onu.
Üstelik bu Duncan, ne iyi yürekli bir insan,
Ve ne bulunmaz bir kral.
Her değeri ayrı bir İsrafil borusu olur
Lanet okumak için onu öldürene!
Acımak yeni doğmuş bir çocuk olur, çırılçıplak,
Kasırganın yelesine sarılmış,
Ya da bir melek, görülmez atlarına binmiş göklerin,
Ve gider dört bir yana haber verir
Bu yürekler acısı cinayeti,
Göz yaşı savrulur esen yellerde.
Sebep yok onu öldürmem için,
Beni mahmuzlayan tek şey, kendi yükselme hırsım;
O da bir atlayış atlıyor ki atın üstüne
Öbür tarafa düşüyor, eğerde duracak yerde.


(Macbeth, VII. Sahne)
 
Üyelik Tarihi
4 Tem 2009
Konular
365
Mesajlar
1,300
MFC Puanı
6,000
Kim Özlerdi Avuç İçlerinin Kokusunu
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar
bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir,
büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unutulurdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı
belki de,
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece
sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır
yaralamasaydı eğer.

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipekten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir
ayrılık gizlendiğine
belki de, kartvizitinde "onca ayrılığın birinci
dereceden failidir"
denmeseydi eğer.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle
avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini
tutmak isterse...

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim
uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık
etmiş olmasalardı eğer!!


Can Yücel
 
Üyelik Tarihi
4 May 2016
Konular
52
Mesajlar
588
MFC Puanı
2,310
Ne için durmalıyım?
Ne için?
Kuşlar çoğul maviliği aramaya gitmişler
Ufuk dikeydir,
Ufuk dikeydir ve hareket fıskiye gibi
Görünümde ışıklı yıldızlar oynuyor yeryüzü, yükseklikte kendini tekrarlıyor ve gökyüzü kuyuları bağlantılarına dönüşüyor
Ve gündüz öyle geniştir ki gazetenin küçük beynine sığmıyor
Ne için durmalıyım?
Yol hayatın kılcal damarları arasınddan geçiyor
Çevrenin niteliği tüm kokuşmuş hücreleri öldürecek

Ve şafağın kimyasal atmosferinde sadece ses kalacak
Zaman zerreciklerine bağlanan ses
Ne için durmalıyım?
Bataklık, kokuşmuş böceklerin çoğaldığı yerden başka ne olabilir?
Morgun benliği ölülerin şişmiş cesetlerinden ibarettir
Ve ateş böceği.. AH
Ateş
böceğinin konuştuğu an
Karanlıktaki alçak adam koflanan erkekliğini gizliyor
Ne için durmalıyım?
Kurşunlu harflerin işbirliği boşunadır ve kurşunlu harflerin işbirliği bu değersiz düşünceyi kurtarmaz
Ben ağaçların soyundanım
Ve bu bayat havayı solumak kederlendiriyor beni
Ölen bir kuş uçuşu unutmamayı öğütledi bana
Tüm güçlerin sonu güneşin gerçeği ve ışığın
bilinciyle birleşmekten ibarettir, birleşmek.
Yel değirmenlerinin çürümesi doğaldır,
ne için durmalıyım?
Ben yeşil buğday salkımlarını göğsüme alarak, sütle besliyorum
Ses, ses, sadece ses kalıcıdır
Cücelerin ülkesinde
Sıfır üzerine dolaşıyor ölçü mihenkleri
Ne için durmalıyım?
Ben dört unsura itaat ediyorum

Ve yüreğimin yasalarını
kölelerin yerel hükümeti düzenlemiyor
Böceğin etle sarılı boşlukta, yararsız dolaşımı ve vahşice ulumalar
beni ilgilendirmiyor.
Beni çiçeklerin kanlı soyu yaşamaya sorumlu kılmış biliyor musun?
Çiçeklerin kanlı soyu

Furuğ Ferruhzad
 
Üyelik Tarihi
11 Mar 2015
Konular
1,897
Mesajlar
3,366
MFC Puanı
15,160
başka türlü bir şey benim istediğim
ne ağaca benzer, ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
havası ayrı hava..

bir başka yolculuk dalından düşmek yere
yaşadığından uzun

bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
ağacın yüksekliğince
dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür
vardığın çimen yeşilliğince

nerde gördüklerim
nerde o beklediğim
rengi başka
tadı başka..

CAN YÜCEL

 
Üyelik Tarihi
23 Eki 2016
Konular
451
Mesajlar
1,161
MFC Puanı
3,990
'İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz.'


Turgut Uyar
 
Üyelik Tarihi
4 May 2016
Konular
52
Mesajlar
588
MFC Puanı
2,310
-Paul Eluard’ın ölüsü başında-
Kim bu mermerden yabancı
Ak döşeğe uzatılmış
Sanki yatak darağacı
Ayaklar asılı kalmış
Sanatına sığdırmak güç
Oyun bu bize ettiğin
Yalan, yüzün diye ürkünç
Bir kalıp koyup gittiğin
Demir maske kadar sende
Tuhaf durur bu mumdan yüz
Gövden bir bent ki önünde
Gelip dize varır deniz
Bu odada sanki biri
Bir karanlık işler görmüş
Düşten bir duvara sanki
Gölgeden merdiven kurmuş
Bir hırsızın işi bu iş
Ne ettiği bir bilinse
Öz yüzünü alıp gitmiş
Bir kopya koyup yerine
Ölüm, her diriye düşman
Çalmış ellerini bile
Bize taze pınarlardan
Can suyu getirir.

(Jean cocteau)
 
Üyelik Tarihi
11 Mar 2015
Konular
1,897
Mesajlar
3,366
MFC Puanı
15,160
Bugün Sizi Anlatan şiir nedir ?
 
Üyelik Tarihi
11 Mar 2015
Konular
1,897
Mesajlar
3,366
MFC Puanı
15,160
"Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep, hep yeniden başlamak isterim."

— Özdemir Asaf
 

Araf

Üyeliği durduruldu!
Üyelik Tarihi
2 Ara 2012
Konular
198
Mesajlar
1,155
MFC Puanı
440
KendiLiğinden Yer Değişir Herşey.
Çay Suyu Koyduğum DemLik Kaynamak İstemez.
ÇaLmasını BekLediğim Telefon, ÇaLmaz..
Küfür Ettiğim KızgınLıkLarım Karşı Koymaz.
Terkeden Herşey Geri Dönmek İster, Git Dedikçe Üstüme Siner
Bazen ÖyLe Bir Susarımki.
Hergün Çocuk SesLeriyLe Uyandığım Sokakda, ÇocukLar EvLerınden Çıkmaz.
BuLutLar Güneşi Kapatmak İçin RüzgarLa AnLaşır, BenımLe Savaşır
Yediğim YemekLer Küsüm Diye Tat Vermez Damağıma
ÖyLe Bir Yakarki SessizLiğim, O KuLağımdaki SesLe Yanarım.
Ben Bazen Susarım.


Araf.
 

RebeLzEm

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
18 Nis 2017
Konular
0
Mesajlar
27
MFC Puanı
30
Bağlanmayacaksın

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...

Can Yücel
 
Üyelik Tarihi
11 Mar 2015
Konular
1,897
Mesajlar
3,366
MFC Puanı
15,160
"En derin yaralarla başlar en derin gülücükler..
En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı..
En derin denizlerde boğula boğula
Becerirsin tek bir nefesle yaşamayı…!"
 
Üyelik Tarihi
8 Eki 2016
Konular
91
Mesajlar
1,905
MFC Puanı
1,220
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.

Yahya Kemal Beyatlı
 
Üyelik Tarihi
7 Haz 2017
Konular
14
Mesajlar
2,269
MFC Puanı
170
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.

Yahya Kemal Beyatlı

girerken konuya içimden gecen şiir buydu ... neyse artık


Bir sır daha var , çözdüklerimden başka
Bir ışık daha var , bu ışıklardan başka
Hiç bir yaptığınla yetinme , geç öteye !
Bir şey daha var , bütün yaptıklarından başka

hayyam
 

anlamadım

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
17 Tem 2017
Konular
3
Mesajlar
42
MFC Puanı
0
her günün ufkunu sardıkça gece
dediler belki son akşamdır bu
 
Üst