• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

•°•°•°BuKRe•°•°•°•

Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100
Üzgün ve nefret yüklüydü Bukre.
Gözlerindeki öfkeyi saklamadan,
“Üzgünüm…” dedi ona.
“Ama beni bu hale ge*tirdiğin için değil; seni hak ettiğin hale sokamadığım için!”
Fildişinden inşa ettiği aşk şimdi çürümenin tarihini yazan bir ahşaptı.
Bukre ağlıyordu.
Hiç konuşmadan yürüyorlardı. Akşamdı.
Hiçbir şeyin yolunda gitmediği bir yoldaydı.
“Bir öykünün sonuymuşum meğer; daha girişinde kandırmışlar beni” diye söylendi kendi kendine
ve sustu.
Artık sonun so*nuna gelmişti.
Yürüdükçe susuyorlardı, sustukça daha
ağır yü*rüyorlardı. Sevdiği adam dayanamayıp, “Neden susuyorsun?” diye sordu.
Bakışlarını kaldırımdan ayırmadan konuştu Bukre. “Neden mi susuyorum?” dedi ve durdu.
Kafasını kaldırdı, sevdiği adamın gözlerine son kez baktı. Geri geri bir iki adım attı ve yaşanan sonun son sorusunu sordu.
“Ya anlamazsan?’

Bukre, artık cümleler değil, sessizlikler kuruyordu…
 
Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100
Bukre'nin kalbi kendi durağını şaşırmış bir otobüs gibiydi. Akşam*dı. Ve akşam,
ağlamak için iyi bir sebepti.
Kızıyordu Bukre her şeye, herkese.
En çok
da kendine…
Hayat ne garipti.
İnanmadan güldüğümüz bir şaka gibiydi.
Bukre, karşılıksız sevmişti ve bunun karşılığı,
karşılık alamamak olmuştu.
Ama olsundu. O sevilmemeye de razıydı
severken…
O hep öyle severdi zaten…
Tek hazmedemediği, sonraya
ertelendiği halde gocunmadan beklerken aldatılmaktı!
Alçaklık hiç bu
kadar yükselmemişti.
Gizlice aldatılmıştı. Aldatmanın aleni olanı mı
olurdu sanki?
Çiğnenmişti o, üzerine basılmadan…
 
Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100
BuKRe ...

Sana kıyamam' dediğim her insan,
Ona kıyamayacağım rahatlığıyla
öyle şeyler yaşattı ki,
Sonunda incitmeye bile kıyamadığım kalplerini,
Paramparça edip ellerine bıraktım..


Ve hiç pişman olmadım...
 
Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100
Kalp, dünyanın en sessiz kırılan oyuncağıydı.
Kırık da olsa atıyordu yine de...
Ve bazı gerçekleri görmesine engel olmuyordu. Zaten kalbinle görebiliyorsan, görmezden gelemezdin hiçbir şeyi.
Kendini kandırabilirdi en fazla insan...
"Kendini kandıran beni neden kandırmasın?" diye düşünmüştü BuKRe.
Ama o kalbinin sesini dinlemişti.
Hiç kimse kendi kalbini kandıramazdı,
ama kalp aklı hep kandırırdı.
 
Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100
BuKRe...


Hayat böyle...
Kişiler değişse de yalanları aynı işte.
Ama ucuz yalanların bedeli pahalıya mâl olurmuş sevgilim.
Seni adam sanmakla ben en çok aşka ayıp etmişim. Söylediğin yalanlar belki benim belimi büker
ama bil ki en çok ama en çok seni lekeler.
Sonunda kirletilmiş bir ilişkiyi,
bir tek ayrılık temizler.
 
Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100
BuKRe...


Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim.
Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende.
Bir insanın gözlerine bakıp,
kalbini görebiliyorum her seferinde.
Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim?
Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim.
Sen önüne bakarken,
ben uzakları ezberledim.
Sen olup bitenlerle ilgilenirken,
ben olmayanın izindeydim.
 
Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100
BuKRe...


Gözümdeki damlalar, içimde kuduran nehirlerin zerrecikleridir.
Gidişin öğretti bana; bazı aşklar aşka ihanettir!
Ben ağlarım içten ve sessiz; sen, sana suskun sözlerimi gözlerimden iç.
Her ayrılık her yarada aynı kanamazmış diyorum, derdimi dillendiriyorum;
anlayan dinlemiyor, dinleyen anlamıyor.
Yine ağlıyorum, yine kanıyorum.
Soranlara gözlerden akan kalbin kanı diyorum.
 
Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100
Kaç kez çiğnendiğini hiç bilmiyordu BuKRe.
Aşkın küçük kızıydı o…
İstanbul’un dar sokaklarında, az önce
öğrendiği acı gerçeğin yıkımıyla yalpa vuruyordu.
Yanındakiyle birlikte iki kişilik bir yalnızlıktı
artık onlarınki…
Ayakları yürüyordu sadece.
Kendisi geride kalmıştı çoktan.
Akşamdı. Biraz önceki konuşmalar kafasının içinde tekrarlanıp duruyordu.
Sitem dolu nefesiyle, soluğunu tüketircesine haykırmıştı terk edenine…
‘’En acısı da ne biliyor musun?’’ demişti.
‘’Aslında sana hiç sahip olamadığımı, seni kaybettiğimde anlamış olmam!’’
 
Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100
Hırsı soluğuna eş çıkıyordu göğsünden.
Devam etti öfkeyle.
‘’Meğer her şeyimmiş gibi davranan hiçbir şeyimmişsin sen!
Aslında hiçbir şeyimi kaybettim ben!’’

Bir çocuğun tüm dünyaya küsmesine, tek bir oyuncağının kırılması yeter.
O küskün çocuklardandı şimdi BuKRe; kırılan oyuncağını gözleriyle tamir etmeye çalışan… Bakışlarını bir noktaya sabitlemiş olsa da yanından geçen umarsız insanların farkındaydı.
Akşamdı.
Belki birazdan bir yağmur başlardı.
Hayat devam ediyordu. Hayat her şeyi ‘’devam ederek’’ bitiriyordu.
BuKRe, bunu acı bir tecrübeyle, bir kez daha öğreniyordu;

ama hiç ezberleyemiyordu…
 
Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100
BuKRe...


Bir insanın gözlerine bakıp,
kalbini görebiliyorum her seferinde.
Keşke bana akıl vereceğine,
aklımı alacak kadar beni sevseydin.
Sen çayın kendisini değil, cesedini içiyorsun dedi. Yaşayan çay şekersiz ve demli olur.
Bazı aşklar aşka ihanettir.
Ayakları mı, yoksa yol mu?
Acaba hangisi bunu biliyordu?
Hayat ne garipti. İnanmadan güldüğümüz bir şaka gibiydi.
Bir zamanlar benim olan ellerin,
şimdi neden ellerin?
Dünya artık BuKRe için uyandığında başlayan kötü bir rüyaydı.
 
Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100

BuKRe...


Herşeye rağmen en güzel yandaşımdın sen.
Aşka ettiğim yeminleri sende bozmuş olmanın en tatlı hayal kırıklığıydın.
Asıl dert, derman diye verdiğindi.
Verdiklerini de alarak gittin. Aynı şiirin farklı satırlarıyız şimdi.
Yazdıklarımda çaresizliğinize çareler arıyorsunuz. Oysa ben çaresizliğimi yazıyorum.
Siz onları çare sanıyorsunuz.
 
Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100
BuKRe...


Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş.
İşte ben bu şekilde hayata karşı direndim.
Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin.
Bana, bir veba busesi bırakıp gittin; bak şimdi yerini başkaları aldı.
Bu aşkın vebası sende, busesi bende kaldı.
Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum…
Ama alışacaksın biliyorum.
 
Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100
Sanki yolları o değil de yollar onu yürüyordu.
Nereye git*tiğini bilmiyordu.
Bilse ne değişecekti ki? Bunu da atlata*caktı elbet. Ama daha zaman vardı.
Zamanı beklemek neyseydi de…
Bukre’nin vakti kadar sabrı yoktu.
Böyle günler insanın bir dosta en çok ihtiyacı olduğu günlerdi.
Ayakları mı, yoksa yol mu?
Acaba hangisi bunu biliyordu?
Bu soru*nun cevabını bulamadan, kendini Selim’in kapısında buldu.
Ah Selim! Bukre’nin yorgun savaşlarının yara sancısı…
Se*lim… Bir insanın dost diyebileceği tek isim…[MENTION][/USER]
 
Üyelik Tarihi
6 May 2016
Konular
296
Mesajlar
1,891
MFC Puanı
10,100
BuKRe....


Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim.
Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende.
Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde.
Eskisi gibi değilim.
Neden mi senden çok daha öndeyim?
Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim.
 
Üst