• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Cumhuriyetin Sembolü Haline Gelmiş Kadınlar

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
Cumhuriyetimizin 97. yılını kutlarken, çeşitli dallarda başarılara imza atmış örnek kadınlarımızdan bahsetmemek olmazdı. Hayatın her köşesine renk ve cesaret katan kadınlar, her şeyde olduğu gibi demokrasi ve özgürlük mücadelesinde de önemli rol oynuyorlar. İşte sanattan spora, siyasetten bilime, gönüllerde taht kurmuş güçlü cumhuriyet kadınlarının öyküleri…


Kadın eşitliğinin ilk savunucusu: Latife Hanım



Kadın eşitliğinin ilk savunucusu: Latife Hanım


Latife Hanım, eşi Mustafa Kemal Paşa ile de eşit ilişki kurmakta özenliydi. Bir taziye gönderilecekse, o da mutlaka kendi adıyla telgraf çekiyor, bir yardım yapılacaksa, eşiyle eşit miktarda bağışta bulunuyordu. Mustafa Kemal’in çıktığı yurt gezilerine Latife Hanım’ı da mutlaka birlikte götürmesi, dünyanın ilgi odağı oluyor, Türkiye’nin liderinin eşini de görünür kılması bir reform olarak algılanıyordu.

Latife Hanım iki buçuk yıllık evliliği süresince, kendisini hep eşinin yardımcısı olarak tanımladı. 1925 yazında son bulan evliliğin ardından Latife Hanım’dan bize ne kaldı? Kadın-erkek eşitliğine atılan kararlı adımlar, açılmayan anılar ve Çankaya Köşkü’nün ikinci katına kendisi için eklettirdiği kocaman çalışma odası. Bu oda, Latife Hanım’ın eşitlik anlayışının ölçüsü olarak yerli yerinde duruyor.
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
Milli mücadelenin gururu: Halide Edip Adıvar




Milli mücadelenin gururu: Halide Edip Adıvar

Halide Edip Adıvar (1884-1964) bugünkü Türkiye’de genellikle ‘roman yazarı’ olarak bilinir. Halbuki yakın tarihimizdeki büyük dönüşüm dönemlerinde hem rol almış hem o dönemlerin kitaplarını yazmıştır. Osmanlı’da modern kadın hareketinin ve milliyetçilik fikrinin doğuşunda Halide Edip öncülerden biridir. ‘Mor Salkımlı Ev’ adlı kitabında bu döneme ilişkin anılarını yazdı. ‘Yeni Turan’ adlı kitabı da modern ve milli bir Türkiye ütopyasıdır.

Millî Mücadele fikrinin doğup gelişmesinde rolü önemlidir. İstanbul’daki lüks hayatı bırakıp eşi Adnan Bey’le birlikte yoksul Ankara’da Millî Mücadele’ye katılan ‘Halide Onbaşı’dır o. Adıvar, o dönemde Mustafa Kemal Paşa’nın en yakınındaki isimlerden biridir. Dönemin önemli belgelerinden olan ‘Türkün Ateşle İmtihanı’, Atatürk’ün kişiliğini tanımak için temel kaynaklar arasında yer alır.
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
İlk kadın pilot: Sabiha Gökçen



İlk kadın pilot: Sabiha Gökçen

Dünyanın ilk kadın savaş pilotu olarak tarihe geçen Sabiha Gökçen, aynı zamanda Atatürk’ün manevi kızlarından biri. Türk Hava Kurumu’nun Havacılık Okulu’na giren Gökçen, yüksek planörcülük kurslarına katılmak üzere Sovyetler Birliği’ne bağlı Kırım’a gitti, geri dönüşte Eskişehir Hava Okulu’na girdi. Av ve bombardıman uçakları alanında uzmanlaştı.

32 muharebe uçuşuyla birlikte toplam 8 bin saat civarında uçuş gerçekleştiren Gökçen, Cumhuriyet’in en tartışmalı askeri operasyonları arasında gösterilen ‘Dersim Harekatı’na da katıldı. 1938’de yaptığı Balkan turuyla adını Avrupa’ya duyurmaya başladı. Gökçen, 1940 yılında Üsteğmen Kemal Esiner ile evlendi ve eşine kendi soyadını verdi. Son uçuşunu, tam 83 yaşında 1996 yılında gerçekleştirdi. Fransız pilot Daniel Acton ile bir Falcon 2000 uçağı kullanan Gökçen 2001 yılında yaşamını yitirdi.
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
İlk mektepli kadın fotoğrafçı: Yıldız Moran



İlk mektepli kadın fotoğrafçı: Yıldız Moran

Londra’ da aldığı fotoğraf eğitiminin ardından, Cambridge’de sergiler açan Yıldız Moran, İspanya ve Portekiz’i dolaşıp çekimler yaptı; bu çekimleri daha sonra bir kitap haline getirdi. Türkiye’nin eğitim almış ilk kadın fotoğrafçısıydı. Memlekete döndüğünde Anadolu’yu köşe bucak dolaşıp fotoğraflar çekti; sergiler açtı.

2013’te Pera Müzesi’nde açılan ‘Yıldız Moran-Zamansız Fotoğraflar’ sergisinin kataloğu, onu şöyle tarif ediyor: “Işığı büyük bir ustalıkla kullanarak elde ettiği teknik başarısının ötesinde; ruhunu, aklını, kalbini yani kendini de katarak görüntünün izini derinleştirebilmiş bir fotoğrafçı.”
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
Hepimizin Adile teyzesi: Adile Naşit



Hepimizin Adile teyzesi: Adile Naşit

‘Hababam Sınıfı’nın elinde okul zili koridorlarda koşturan Hafize Ana’sı, ‘Gülen Gözler’de Münir Özkul’un tonton eşi Nezaket Hanım’ı, Neşeli Günler’in turşucu annesi, inatçı Saadet Hanım’ı, ‘Uykudan Önce’ isimli televizyon programının Adile Teyze’si Adile Naşit...

57 yıllık hayatına 80’in üzerinde sinema filmi sığdırdı. Onu her gördüğümüzde içimizde iyi olan ne varsa canlandı. Adile teyze, en yakın akrabamızdan daha kıymetliydi gönlümüzde. Komikti, tatlı, melekler gibiydi… Kahkahasını nerede duysak tanırız. Hele ki ‘Hababam Sınıfı’ ve ‘Tosun Paşa’daki dans sahnelerini, yüz yıl geçse unutmayız...
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
Manş’ı geçen ilk Türk kadını: Nesrin Olgun



Manş’ı geçen ilk Türk kadını: Nesrin Olgun

Nesrin Olgun, Türkiye’nin Manş’ı yüzerek geçen ilk kadın sporcusu. Dört yıl boyunca hedefine ulaşmak için her gün saatlerce antrenman yapıyor, binlerce kulaç atıyor… Olgun, Manş tecrübesini şu sözlerle anlatıyor: “Karanlıklar içinde dalgalanan Manş’a dalmış düşünüyorum. Havanın soğukluğundan mı, heyecandan mı iliklerime kadar ürperiyorum. Sular dalgaların hışırtısı ile kulaklarım zonkluyor. Dalgalar köpüre köpüre karanlıklara doğru uzayıp gidiyor...”

10 saat sonra muazzam bir akıntı başlıyor. Hem de bitime 3-4 mil kalmışken. O mesafe tam altı saat sürüyor. Toplam 15 saat 47 dakika... Nesrin başarıyor! “Kıyıya çıkıp yaklaşık 10 metre yürüdükten sonra toprağa uzandım. O ıslak, o buz gibi toprağın bana ne denli sıcak geldiğini anlatamam. Bir devi yenmiştim...” Azmiyle adını Cumhuriyet tarihine yazdıran Nesrin Olgun bugün genç yüzücüler yetiştirmeye devam ediyor.
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
İlk Türk kadın tiyatrocusu: Afife Jale




İlk Türk kadın tiyatrocusu: Afife Jale

Afife Jale, 3 Nisan 1919'da Hüseyin Suat’ın Yamalar adlı oyununda Emel rolü ile tiyatroda sahneye çıkan ilk Türk kadın oyuncu oldu. Asıl ismi Afife olan sanatçı, bu oyunda ‘Jale’ takma ismini kullanmış ve daha sonraları Afife Jale adıyla anılmaya başladı. Birkaç yıl sonra Burhanettin Tepsi Kumpanyası ile Anadolu'da turneye çıktı; daha sonra da Fikret Şadi’ nin Milli Sahne'siyle çeşitli kentlerde temsiller verdi.

1923 yılında Türkiye'de cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından, yeni rejim Türk kadınlarının sahneye çıkması önündeki yasal engeller kaldırmış, aksine kadınların sahneye çıkmasına destek olmuştu. Ancak sağlık nedenlerinden dolayı tiyatroyu bırakmak zorunda kaldı. Günümüzde de ‘Afife Jale’ oyunlarıyla hala adından söz ettiren oyuncu, tarihe ismini kazıyan kadınlar arasında yer alıyor.
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
Anadolu’nun dilini çözdü: Halet Çambel




Anadolu’nun dilini çözdü: Halet Çambel

Daha çocukken hastalıklarla mücadele eden Çambel, özendiği şövalyelere benzemek için eskrim öğrendi ve dünya tarihine damgasını vurdu. Hem de iki ayrı alanda... Suat Fetgeri (Aşeni) ile eskrimde Türkiye’yi temsil ederek, olimpiyat oyunlarındaki ilk Türk kadınları unvanını aldılar.

Eskrim sevdasıydı ama meslek olarak arkeolojiyi seçti. Paris Sorbonne Üniversitesi’ndeki eğitiminin ardından, Atatürk’ün emriyle başlatılan Hitit tarihi araştırmalarına katıldı. Çorum Hattuşaş’ta o güne dek gizli kalmış tabletlerin gün ışığına çıkmasını sağlayanlardan biriydi. Ama hayatını adadığı yer bir başka kazı alanıydı.

Osmaniye Kadirli sınırları içerisinde kalan Karatepe’yi kazmaya başladıktan sonra, ömrünün son yıllarına dek oradan neredeyse hiç ayrılmadı. Hitit hiyerogliflerinin çözülmesinde eşsiz bir katkı sundu. Halet Çambel, bilim dünyası tarafından “Hitit hiyerogliflerinin çözüldüğü yer” olarak tanınan Karatepe-Arslantaş Höyüğü'nde, Türkiye’nin ilk açık hava müzesini kurdu.
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
Madam Curie’nin tek Türk öğrencisi: Remziye Hisar




Madam Curie’nin tek Türk öğrencisi: Remziye Hisar

Prof. Dr. Remziye Hisar, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın kimyacısı. Fransa’nın Sorbonne Üniversitesi’nden mezun olan ve dünyaca ünlü bilgin Madam Curie’nin öğrencisi olmuş tek Türk.

Doktora tezini tamamlamasının ardından, Türkiye’ye dönüp, 1933- 1936 yılları arasında İstanbul Üniversitesi’nde kimya ve fizikokimya doçenti olarak görev yaptı. 1947 yılında İTÜ Makine ve Kimya doçentliği görevine başlayan Hisar, 1959 yılında profesör oldu. 1973 yılında emekliye ayrıldı. Remziye Hisar, dünyaca ünlü fizikçi Feza Gürsey ve Milletlerarası Psikoloji Cemiyeti’nin tek Türk üyesi psikiyatrist Deha Hanım’ın annesidir. Remziye Hisar 1992 yılında hayata veda etti.
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
NASA’da çalışan ilk Türk bilim kadını: Dilhan Eryurt




NASA’da çalışan ilk Türk bilim kadını: Dilhan Eryurt

Dilhan Eryurt, güneşin ve yıldızların evrimini anlamada insanlığa büyük katkı sunmuş bir astrofizikçi. ODTÜ’de astrofizik anabilim dalını kuran kişi. Sayısız uluslararası başarı, onlarca ödül... Ankara’da yol parasını güçlükle denkleştirip iki günde bir rasathaneye giderek saatleri kuran genç bir asistanken, bilim dünyasının zirvesine çok uzun bir yolu yürüdü.

Bir amacı da kendisinden sonra gelen genç kadınların hayatını kolaylaştırmaktı. Ölümünden iki yıl evvel, kocası Sebahattin Eryurt’la tüm servetlerini Erzurum Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağışladı. Bu bağışın bir kısmıyla Erzurum merkezine anaokulu, kalanıyla da Pasinler ilçesine 100 öğrenci kapasiteli bir kız yurdu yaptırılmasını şart koşmuştu. Çocukları olduğu halde tüm servetini neden bağışladığını soranlara, “Ömrümüzün sonuna geldik, memlekete vefa borcumuzu ödemek istedik” diyecekti.
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
Bilimde çığır açan: Semahat Geldiay




Bilimde çığır açan: Semahat Geldiay

Cumhuriyet’in ilanından yaklaşık bir ay önce doğan Semahat Geldiay, genç bir asistan olarak, Ankara Üniversitesi’nde doktorasını yaparken böcek hormonları üzerine çalışmıştı. Ne var ki bir sıkıntısı vardı: Bu alanda Türkiye’de daha önce hiç çalışma yapılmamıştı. Bu yüzden yönünü çizmekte zorlanıyordu. Ama başardı...

Böcek endokrinolojisi alanında dar imkânlarla yaptığı çalışmalarla bilimde çığır açtı. İnsanı anlamak için, insanla benzerlik gösteren böcek beyin hormonlarını kullanarak, zor ve masraflı hormon çalışmalarında devrim yaptı. Dahası, zararlı böceklerle mücadelede yeni yöntemler geliştirilmesine sağladı. Geldiay, böceklere bakarak insanların dünyasını değiştirdi. Bir Cumhuriyet kadınıydı; başarılarıyla Türkiye’deki kadınların da hayatını değiştirdi.
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
İlk kadın yönetmen: Cahide Sonku



İlk kadın yönetmen: Cahide Sonku

Cumhuriyet yeniydi, sinema denen sanat da... Yeni rejim her konuda daha önceden bilmediği güzergâhlarda ilerlerken sinema denen yolculuğun duraklarına ‘İlk kadın yönetmen’ unvanıyla Cahide Sonku sayesinde uğradı. O aslında bir yıldızdı. Görüntüsü, varlığı, perdeye aksettirdiği onca imajla gönüllerde ve zihinlerde yer etmişti.

Tiyatrodan sinemaya taze bir adım atan ve ilk dönem yapıtlarımızın çoğunda imzası olan Muhsin Ertuğrul onu adeta başköşeye oturtmuş, ‘Bataklı Kızın Damı Aysel’ ve ‘Şehvet Kurbanı’ gibi klasiklerde başrolü ona vermişti. Sonrasında yönetmenliği de denedi, sonuncusu ve en ünlüsü ‘Beklenen Şarkı’ olmak üzere geride 3 film bıraktı.
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
O bir fizik profesörü: Engin Arık



O bir fizik profesörü: Engin Arık

‘Deneysel yüksek enerji fiziği’ alanında çığır açan bir bilim insanıydı Profesör Engin Arık. İsviçre’deki ünlü CERN laboratuvarındaki ATLAS ve CAST deneylerine katılan Türk heyetinin lideriydi.

Talihsiz bir uçak kazasında yaşamını yitiren Arık, toryum madeninin enerji sorununa temiz ve ekonomik bir çözüm olabileceğine ilişkin çalışmalarıyla da tanındı. Arık, Türkiye’nin toryum ile elektrik enerjisi üretebilme olanağına kavuştuğunda trilyonlarca varil petrole eşdeğerde bir enerji kaynağının sahibi olacağını ileri sürüyordu.
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
Sanata yön veren kadın: Oya Eczacıbaşı



Sanata yön veren kadın: Oya Eczacıbaşı

Boğaziçi Üniversitesi İşletme’den mezuniyetinin hemen ardından Bülent Eczacıbaşı’yla evlenen Oya Eczacıbaşı’nın ilk işi 1985-86’da kayınpederi Nejat Eczacıbaşı’nın kurduğu İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nda (İKSV) çalışmak oldu.

Nejat Eczacıbaşı, o günlerde sık sık bir çağdaş sanat müzesi gereğini dillendiriyordu. Bunun ilk adımı 1987’de birinci Uluslararası Çağdaş Sanat Sergisi ile atıldı. Oya Eczacıbaşı, o günlerden itibaren çağdaş sanat müzesi için yer arayışına girdi.

Uzun uğraşlar sonucu kurduğu vakıfla, başta Eczacıbaşı Holding olmak üzere iş dünyasından aldığı destekle İstanbul Modern’in temellerini attı. Kısa sürede dünya basınının ilgisini çeken, 10 yılda 2 milyonu yabancı 5 milyon ziyaretçiye ulaşan İstanbul Modern, onu ‘Dünyanın En Etkili Kadınları’ arasına taşıdı.
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
Benzemez kimse ona: Müzeyyen Senar



Benzemez kimse ona: Müzeyyen Senar

Cumhuriyet’in divası, benzersiz bir ses Müzeyyen Senar, Cumhuriyet’ten beş yıl önce dünyaya geldi. Klasik Türk Musikisi’nin birçok sembol ismi gibi Bursalıydı. Müzik eğitimine Anadolu Musiki Cemiyeti’nde başladı. Güçlü sesi, ustaların dikkatini çekti.

Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar gibi klasik Türk müziği üstatlarından dersler aldı. Kısa sürede şöhret oldu. Öyle ki Mustafa Kemal bile onu sahnede dinledi. ‘Türk sanat müziği’ denince akla gelen ilk isimlerden biri oldu hep. Hem taş plak hem kaset hem CD döneminde albümler yaptı. Bu özelliğiyle de benzersizdi.
 
Üst