• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Ehl-i sünnet vel cemaat

LeGoLaS

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
1 Ağu 2008
Konular
4,885
Mesajlar
16,461
MFC Puanı
15,790
Ehl-i sünnet vel cemaat

Ehl-i sünnet vel cemaat

Sual: Doğru olan, sadece Ehl-i sünnet vel cemaat fırkası mıdır?
CEVAP
Evet, sadece Ehl-i sünnet vel cemaat fırkasıdır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ümmetim, 73 fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan 72’si, Cehenneme gidecek, yalnız bir fırka kurtulacaktır. Cehennemden kurtulacak olan tek fırka, benim ve Eshabımın yolunda gidenlerdir.) [Tirmizi, İbni Mace]

Ehl-i sünnet vel cemaat, sünnet ve cemaat ehli demektir. Eshab-ı kiram, Peygamber efendimizin cemaatidir. Sünnet de, Peygamber efendimizin yolu demektir.

Demek ki, (Ben, sadece Kur’ana ve sünnete yapışırım) demek yetmiyor. Eshab-ı kiramı sevmek ve onların yolunda olmak da şarttır. Peygamber efendimiz, (Sadece benim yolumdan gidenler cennetliktir) demedi. (Benim ve Eshabımın yolunda gidenler) buyurdu. Bu çok önemli bir inceliktir. Eshab-ı kiramın tamamını sevmek, sadece Ehl-i sünnet fırkasına nasip olmuştur. Şu halde, doğru yolda olmanın ölçüsü, Resulullahın ve Eshabının yolunda olmaktır. Her grup, ben Ehl-i sünnetim diyebilir. Bunu öğrenmenin, yolu da vardır. Allahü teâlâ, İslamiyet’i doğru olarak öğrenmek isteyene, bunu nasip edeceğine söz verdi. Allah sözünden dönmez. İki âyet-i kerime meali:
(Doğru yolu arayanları, saadete ulaştıran yollara kavuştururuz.) [Ankebut 69]

(Allah, kendisine yöneleni doğru yola iletir.) [Şûra 13]

O halde, Allahü teâlânın sözüne güvenmeli, (Biz kesin doğru yoldayız) desek de, yine, (Ya Rabbi, kimler doğru yolda ise, senin rızan kimlerle ise, bana onları sevmeyi, onlarla beraber olmayı nasip eyle) diye dua etmelidir. Eğer doğru yolda isek, duanın bir zararı olmaz. Yanlış yolda isek, ihlasla yaptığımız dua sebebiyle doğruya kavuşmuş oluruz. Herkes böyle dua etmelidir. Hâşâ Allahü teâlâ, beni yanlış yola sokar sanmamalıdır.

73 fırka hadisi
Sual: (Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak, biri Cennete, doğru yoldan ayrılan 72’si ise Cehenneme gidecek) hadis-i şerifi için, (Bu, istismara çok açık bir sözdür. Buna göre, her fırka kendisinin kurtulan fırka olduğunu iddia eder) deniyor. Böyle söylemek uygun mu?
CEVAP
Hadis-i şerif için öyle söylemek çok çirkindir. Herkes zaten kendi fırkasının kurtulan fırka olduğunu iddia etmese o fırkada bulunmaz. Aynı manada âyet-i kerime de vardır:
(Her fırka, doğru yolda olduğunu sanarak sevinmektedir.) [Müminun 53, Rum 32]

Yukarıdaki hadis-i şerifin devamında, (Kurtuluş fırkasında olanlar, benim ve Eshabımın gittiği yolda bulunanlardır) buyurulmuştur. İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki:
Peygamber efendimiz, kendini söyledikten sonra, Eshab-ı kiramı da söylemesine lüzum olmadığı hâlde, bunları da söylemesi, (Benim yolum, Eshabımın gittiği yoldur. Kurtuluş yolu, yalnız Eshabımın gittiği yoldur) demektir. Eshab-ı kiramın yolunda giden, elbette Ehl-i sünnet vel cemaat fırkasıdır. Cehennemden kurtulan fırka, yalnız bunlardır. (1/80)

Rehbere ihtiyaç
Sual: Bir insanın, Kur’an, hadis okuyarak veya rastgele kitap okuyarak hidayete kavuşması, doğru yolu bulması, imanını kurtarması mümkün değil midir? İlla dört hak mezhepten birini iyi bilen bir âlime mi bağlanması gerekir?
CEVAP
Kur’an-ı kerimi ve hadis-i şerifleri yanlış anladıklarından dolayı 72 sapık mezhep çıkmış, çokları da küfre girmiştir. Âyet ve hadis bir deryadır. Yüzme bilmeyen kimseyi okyanusun ortasına atsalar, anında boğulur. Yüzmeyi iyi bilenin de, çok uzaktaki sahile yüzerek çıkması çok zordur. Çok geçmeden yorulur, yüzemez. Balıklara, deniz hayvanlarına yem olur. Denize düşen bir kere ölür. Kur’andan, din öğrenmeye kalkan ise, sonsuz ölüme mahkûm olur. Bugün herkesin dört mezhepten birine uyması şarttır. Bu da yetmez, çünkü piyasada binlerce farklı kitap var. Bunları okuyanın kafası karışır, hangisinin doğru olduğunu anlayamaz. Mezhebinin hükmünü iyi bilen bir âlime veya onun kitaplarına tâbi olması, bir Allah adamını tanıması lazımdır. Allah adamını tanıyanlarla görüşmesi, kötü insanlardan uzak durması gerekir. Ancak Allahü teâlânın sevgili kullarına kavuşan, imanını kurtarır. Çünkü bu büyükler, karanlık gecede parlayan dolunay gibidir. Bir insanın gözü çok sağlam olsa da, ışık olmadıkça karanlıkta göremez. Allah adamları, karanlıkta aydınlatan ışık kaynaklarıdır. Her biri gökteki yıldızlar gibidir. Kendileri veya talebeleri bulunmazsa, böyle büyük bir zatın kitaplarını esas almak lazımdır.
 
Üst