- Üyelik Tarihi
- 22 May 2019
- Konular
- 2,801
- Mesajlar
- 9,706
- MFC Puanı
- 60,560
ERGEN BİREYLE İLETİŞİM
Ergenlik döneminde bireyler, biyolojik gelişiminin yanı sıra psikolojik, zihinsel ve sosyal açıdan gelişir.
Kendisini ve çevresini anlamlandırmaya çalışır. Bu değişimlerle baş etmek zorunda kaldıklarında iletişim, sosyal hayat, kişisel zorluklar ile karşı karşıya kalırlar. Henüz oyun çağında olan çocuk içten gelen değişimleri ve bedenindeki farklılıkları anlamlandırmakta zorlanabilir. Bu konuda onlara yardımcı olacak kişi ebeveynleridir. Ebeveynlerin uzun zaman önce ergenlik dönemini geride bıraktıkları için yeni nesil ergenlik konusunda daha donanımlı olmalı, bu konuda kendini bilinçlendirmelidir.
AİLELER İLETİŞİM SIRASINDA NE YAPMALI, NELERİ YAPMAMALI?
Ergenlik döneminde sergilenen birçok davranışı “sorun olarak değil” doğal olarak kabul etmekle işe başlanmalıdır. Ergen bireyle iletişim kurmanın yolu elbette iyi bir gözlem ve onları anlama çabasıyla başlamaktadır.
Ergenlik dönemi, çocukluk dönemi veya yetişkinlik dönemi gibi doğal bir süreçtir. Ailelerin bunu bilincinde olup bu sürecin zor ancak geçici bir süreç olduğunun farkında olmalıdır.
Ergenlik döneminde aile ikinci plana itilmeye başlar ve arkadaşlıklar önem kazanır. Bu durumun aile tarafından desteklenmesi gerekir. Sosyalleşmenin en büyük etkeni arkadaşlıklardır.
Ergen bireyin artık özgür bir birey olduğunu kabul edilerek, bağımsızlık duygularına tepki göstermek yerine desteklemek, bu dönemin sakin ve huzurlu bir şekilde atlatılmasına yardımcı olmaktadır. Ailelerin yapması gereken en önemli şey sabırla dinlemek olacaktır. Ne kadar tahammül edemeyecek, kızgın olursak olalım duygularımızı kontrol edip, ani tepki vermeden, nasihat etmeden, damgalama yapmadan, sözünü kesip yorum yapmadan,sürekli öneri getirmeyerek, onun tüm adımlarını kontrol altına almadan müdahalede çok bulunmadan fakat yaptığı tüm girişimlerde arkasında destekçisi olarak varolduğumuzu hissettirmeliyiz. Böylece çocuğun özgüvenli, girişken ve doğru adımlar atmasına olanak sağlamış oluruz.
Bir diğer önemli husus ise ebeveynin çocukla ilişkisinde belirli bir yere kadar otorite konulup kurallar konulmasıdır. Ancak biz bu kuralları koysak da, onlar fırsatını buldukça bu kuralları delmeye çalışırlar. Bu da normal bir süreçtir. Kurallar için zaman zaman esneklik payı olmalıdır. Ergen, tüm bu kurallara uyarsa kişilik gelişimi açısından pek de sağlıklı olmayan bir durumla karşı karşıya kalabilir. Bu dönem çatışmaların sıklıkla yaşandığı dönemdir.
Karşılıklı iletişim kurarken sadece onunla ilgilenip göz teması kurmak çocuğa kendisini ailesi için önemli olduğunu hissettirir ve düşüncelerine değer verdiğinizi hissettirir.
Sevginizi maddi olarak göstermek yerine duygusal olarak sevgiyi yaşatın ve paylaşın onları kusursuz sevdiğinizi hissettirin.
ERGENLER NEDEN AİLELERİ İLE İLETİŞİM KURAMAZ VE ÇATIŞIRLAR?
Ergenlik dönemi nispeten bağımsızlık dönemidir. Birey kendini ayrıştırır, herşeyi yapabileceğini düşünür ve seçimlerinde kendi kararlarını almak için mücadele eder. Aileden ayrılıp bağımsızlık düşüncesi gencin gözünde canlanır ve anne-baba ideal olma niteliklerini kaybederler. Ergen bağımsızlık arayışında şu cümleleri kullanır.”ben sizden farklıyım, siz beni şekillendiremezsiniz, sizin istediğiniz kişi olmayacağım, farklı bir birey olmak istiyorum.” cümlelerini kullanarak ebeveyni ile çatışmanın kıvılcımını oluşturabilir. Bu durumlarda ailenin biraz daha tepkisiz, anlayışlı ve bir o kadar temkinli bir yaklaşım sergilemesi gerekmektedir. Ergen birey kendine bir sınır çizer ve bu ergenin özel dünyasıdır. Ergen bağımsızlıktan kurtulup kendi kimliğini bulmak ister ve bu ailesinden uzaklaşmasına ve çatışmalara olanak sağlamaktadır. Ergen birey kimlik bunalımı içinde kendisinin ne olduğunu, nasıl biri olması gerektiğini düşünerek rol karmaşasına girebilir.
YANLIŞ İLETİŞİM SONRASINDA GELECEKTE NELER YAŞANIR?
Ergenlik dönemi sakin ve huzurlu bir şekilde atlatılmazsa, yanlış ebevyen tutumları boy gösterirse ileriki yaşamlarda beklenmedik sonuçlara yol açabilmektedir. Ergen birey kendini ifade edememe, savunma mekanizmalarını kullanmada zorluk yaşayabilir. Kimlik statüsü kazanamamış ve rol karmaşası yaşamış olabilir.
Ergenlik döneminde bireyler, biyolojik gelişiminin yanı sıra psikolojik, zihinsel ve sosyal açıdan gelişir.
Kendisini ve çevresini anlamlandırmaya çalışır. Bu değişimlerle baş etmek zorunda kaldıklarında iletişim, sosyal hayat, kişisel zorluklar ile karşı karşıya kalırlar. Henüz oyun çağında olan çocuk içten gelen değişimleri ve bedenindeki farklılıkları anlamlandırmakta zorlanabilir. Bu konuda onlara yardımcı olacak kişi ebeveynleridir. Ebeveynlerin uzun zaman önce ergenlik dönemini geride bıraktıkları için yeni nesil ergenlik konusunda daha donanımlı olmalı, bu konuda kendini bilinçlendirmelidir.
AİLELER İLETİŞİM SIRASINDA NE YAPMALI, NELERİ YAPMAMALI?
Ergenlik döneminde sergilenen birçok davranışı “sorun olarak değil” doğal olarak kabul etmekle işe başlanmalıdır. Ergen bireyle iletişim kurmanın yolu elbette iyi bir gözlem ve onları anlama çabasıyla başlamaktadır.
Ergenlik dönemi, çocukluk dönemi veya yetişkinlik dönemi gibi doğal bir süreçtir. Ailelerin bunu bilincinde olup bu sürecin zor ancak geçici bir süreç olduğunun farkında olmalıdır.
Ergenlik döneminde aile ikinci plana itilmeye başlar ve arkadaşlıklar önem kazanır. Bu durumun aile tarafından desteklenmesi gerekir. Sosyalleşmenin en büyük etkeni arkadaşlıklardır.
Ergen bireyin artık özgür bir birey olduğunu kabul edilerek, bağımsızlık duygularına tepki göstermek yerine desteklemek, bu dönemin sakin ve huzurlu bir şekilde atlatılmasına yardımcı olmaktadır. Ailelerin yapması gereken en önemli şey sabırla dinlemek olacaktır. Ne kadar tahammül edemeyecek, kızgın olursak olalım duygularımızı kontrol edip, ani tepki vermeden, nasihat etmeden, damgalama yapmadan, sözünü kesip yorum yapmadan,sürekli öneri getirmeyerek, onun tüm adımlarını kontrol altına almadan müdahalede çok bulunmadan fakat yaptığı tüm girişimlerde arkasında destekçisi olarak varolduğumuzu hissettirmeliyiz. Böylece çocuğun özgüvenli, girişken ve doğru adımlar atmasına olanak sağlamış oluruz.
Bir diğer önemli husus ise ebeveynin çocukla ilişkisinde belirli bir yere kadar otorite konulup kurallar konulmasıdır. Ancak biz bu kuralları koysak da, onlar fırsatını buldukça bu kuralları delmeye çalışırlar. Bu da normal bir süreçtir. Kurallar için zaman zaman esneklik payı olmalıdır. Ergen, tüm bu kurallara uyarsa kişilik gelişimi açısından pek de sağlıklı olmayan bir durumla karşı karşıya kalabilir. Bu dönem çatışmaların sıklıkla yaşandığı dönemdir.
Karşılıklı iletişim kurarken sadece onunla ilgilenip göz teması kurmak çocuğa kendisini ailesi için önemli olduğunu hissettirir ve düşüncelerine değer verdiğinizi hissettirir.
Sevginizi maddi olarak göstermek yerine duygusal olarak sevgiyi yaşatın ve paylaşın onları kusursuz sevdiğinizi hissettirin.
ERGENLER NEDEN AİLELERİ İLE İLETİŞİM KURAMAZ VE ÇATIŞIRLAR?
Ergenlik dönemi nispeten bağımsızlık dönemidir. Birey kendini ayrıştırır, herşeyi yapabileceğini düşünür ve seçimlerinde kendi kararlarını almak için mücadele eder. Aileden ayrılıp bağımsızlık düşüncesi gencin gözünde canlanır ve anne-baba ideal olma niteliklerini kaybederler. Ergen bağımsızlık arayışında şu cümleleri kullanır.”ben sizden farklıyım, siz beni şekillendiremezsiniz, sizin istediğiniz kişi olmayacağım, farklı bir birey olmak istiyorum.” cümlelerini kullanarak ebeveyni ile çatışmanın kıvılcımını oluşturabilir. Bu durumlarda ailenin biraz daha tepkisiz, anlayışlı ve bir o kadar temkinli bir yaklaşım sergilemesi gerekmektedir. Ergen birey kendine bir sınır çizer ve bu ergenin özel dünyasıdır. Ergen bağımsızlıktan kurtulup kendi kimliğini bulmak ister ve bu ailesinden uzaklaşmasına ve çatışmalara olanak sağlamaktadır. Ergen birey kimlik bunalımı içinde kendisinin ne olduğunu, nasıl biri olması gerektiğini düşünerek rol karmaşasına girebilir.
YANLIŞ İLETİŞİM SONRASINDA GELECEKTE NELER YAŞANIR?
Ergenlik dönemi sakin ve huzurlu bir şekilde atlatılmazsa, yanlış ebevyen tutumları boy gösterirse ileriki yaşamlarda beklenmedik sonuçlara yol açabilmektedir. Ergen birey kendini ifade edememe, savunma mekanizmalarını kullanmada zorluk yaşayabilir. Kimlik statüsü kazanamamış ve rol karmaşası yaşamış olabilir.
