• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Evrim Nedir ?

Ragnar

Emektar Üye
Üyelik Tarihi
30 Haz 2015
Konular
1,446
Mesajlar
4,354
MFC Puanı
37,550
Basamak basamak oluşan değişimler zinciri. Hemen her olayda evrim görülür; sözgelimi düşüncenin, edebiyatın evrimi, yeryüzünün jeolojik yapısında evrim, canlı varlıkların evrimi gibi. İnsanları en fazla meşgul eden olayların başında biyolojik gelişme, türlerin oluşumu gelmektedir. Canlı türlerinin ortak bir soydan başlayıp evrimleşerek türlere ayrıldıkları şeklindeki düşünceler, Eski Yunan'dan beri kabul edilen düşüncelerdir. 19. yüzyılda, daha önceki yıllarda yapılan sistemli biyoloji ve botanik araştırmalarına dayanılarak ilk evrim kuramını ortaya atan, Fransız bilgini Lamarck oldu. Lamarck'ın "dış çevrenin organların ortaya çıkıp gelişmesine ya da sönüp yok olmasına" ilişkin görüşleri önceleri büyük ilgi gördüyse de, 19. yüzyılın ikinci yarısında Darwin'in yapıtlarında ortaya koyduğu yeni evrim kuramıyla önemini yitirdi. Darwin'in görüşlerine göre, evrimsel değişmelerin en başta gelen etkeni "ayıklanma", yani çevre koşullarının bir türün bireyleri arasında yaptığı seçmedir. Kalıtsal olarak kendilerinde çevre koşullarına uyabilecek özellikler olan bireyler, zayıf kalan diğer bireylere göre, kendi soylarını geliştirmede çok daha fazla şanslıdırlar. Darwin'in kuramı büyük yankı yaptı, çok taraftar toplamasına karşılık, kuramının karşısına çıkanlar da oldu. Ne olursa olsun, bugün bilimin gerçek olarak kabul ettiği evrimin oluşması üzerinde Darwin'in kuramının ve gözlemlerinin büyük etkisi vardır. Evrim kuramlarından biri de, 1801'de Hollandalı bilgin Hugo de Vries'in ortaya attığı değşinime (mutasyon) dayanmaktadır. Değşinimler, birdenbire ortaya çıkan ve kalıtsal olarak kuşaklara etki eden yapısal değişikliklerdir. Türler arasındaki evrimin birtakım değşinimler sonucu ortaya çıktığını ileri süren "değşinimcilik" de, değşinimin pek az görüldüğü, tür soydan yukarı çıkmadığı gerçeklerinden hareket edilerek eleştirilmiştir. Bütün bu kuramları bir araya getirerek ve yeni bilimsel gözlemlerden yararlanarak 1930'da G. G. Simpson, T. Dobzhansky, R. Fisher, J. Huxley, J. B. Haldane, B. Resch'in önayak olduğu "sentetik kuram" ortaya atıldı. Evrimi kanıtlayan olaylar paleontoloji, embriyoloji ve karşılaştırmalı anatomide toplanmaktadır. "Paleontolojik kanıtlar"ı ortaya çıkarmak için paleontoloji gözlemlerinde yüz milyonlarca yıl önce oluşmaya başlayan her türden canlı varlıkların organik gelişmesi gözler önüne serilir. Hayvan ve bitki türleri basitten karmaşığa doğru kesin bir gelişme göstermektedir: Omurgalılarda çenesizler balıklardan önce, balıklar sürüngenlerden, sürüngenler de kuşlar ile memelilerden önce gelmektedir. Arka arkaya gelen tipler arasında iki ya da daha çok tipi birbirine bağlayan "ara türlerin" varlığı da anlaşılmıştır. Ara türler birden çok türün özelliklerini taşırlar; sözgelimi arkeopteriks, sürüngenlerle kuşlar arasındaki geçişi belirler. "Embriyolojik kanıtlar", çağlar boyu oluşan evrimin, hücre boyutlarında yansımış biçimi gibidir. Sözgelimi, insan dölütündeki yüreğin biçimi aynen balıkların yüreğine benzer. Türlerin ortak kökten geldiğini gösteren farklı türler arasındaki benzer (homolog) organların varlığını ortaya koyan kanıtlar "anatomik kanıtlar"dır. Yüzme kesesi ile akciğerler, sindirim borusunun önündeki kısmın torbalanmasından oluşmuştur. Bazı türlerde görülen ilkel organlar hiç görevi olmayan az gelişmiş organlardır; bu organlar o canlının soyundaki başka türlerde gelişmiş normal organlar olarak gözükmektedir. Sözgelimi insan gözündeki yarım aysı deri, kuşlar ve sürüngenlerdeki üçüncü göz kapağının homologudur. Organik yapılar belli ve kesin bir düzene göre birbirlerine bağlandıklarından, organik evreni açıklayacak tek olay evrimdir. Son yıllarda genetik ve kromozomlar üzerine yapılan bilimsel çalışmalar, evrim kuramına büyük ölçüde değişiklikler getirmiştir. Anlaşıldığına göre türler, kromozom düzenlenmeleri sırasında ansızın ortaya çıkan değişiklikler sonucu evrimleşmiştir. Kromozom düzenlenmeleri sayesinde türler, ancak kendi aralarında çoğalabilen bireyler topluluğu oluştururlar. Kromozom düzenlenmeleri sırasında, kromozom sayısı ve yapısına göre yeni türler ortaya çıkar. "Kromozom engelleri" yüzünden her tür, ancak kendi içinde üreyebilen dışa kapalı bir evrim birimidir. Türler bu şekilde ortaya çıktıktan sonra kromozomları oluşturan genlerde ortaya çıkan değşinimler (mutasyon) tür içinde farklı çeşitlerin belirmesini sağlar.
 
Üyelik Tarihi
28 Şub 2020
Konular
2,107
Mesajlar
26,098
MFC Puanı
301,150
Canlıların izolasyon,doğal seleksiyon,mutasyon gibi biyolojik,ekolojik,klimatik sebeplerle ilk oluşumdan bu yana farklılaşarak gelişmesini inceleyen bilim dalı olup Darwin'in Galapagos Adalarına bir yolculuk yapıp dönüşünde yazdığı kitaplarla irdelenmeye başlanmıştır..O zamana kadar bu konuya fazla değinilmemesinin sebebi ağır dinsel kurallar olup,bu tip şeylerin insan beynini aşacağı,yaratanın işine karışılmayacağı konusunun hakim olmasıydı..Zaten ortaçağ kiliselerine karşı olupta sesini çıkaramayan büyük bir kitle Darwin'in teorilerinden destek alıp ayaklanmalar çıkarmaya başlamışlardır ve günümüzde de hala bilim adamından çok din ve siyaset adamlarının tartıştığı bir konu olmuştur..
 

Vâkıf

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
17 Kas 2020
Konular
1
Mesajlar
6
MFC Puanı
60
Ben hâlâ tüm canlıların ortak bir atadan geldiğine inanmıyorum.
 
Üst