• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Geçmi$i iLe ßarı$mak İSteyenLere..(Uzun ama Okumaya Değer)

Üyelik Tarihi
7 Mar 2013
Konular
698
Mesajlar
1,555
MFC Puanı
3,160
Geçmişi ile barışmak isteyenlere; hayata yeniden başlama arzusu içinde olanlara



Uzak diyarlardan birinde bir ülkede, yemyeşil tepelerin arasında, kışın bembeyaz bir kar ordusu ile, baharda rengarenk kır çiçekleri ile kaplanan bir vadi vardı Ortasından bir ırmağın geçtiği bu vadi "Büyülü Vadi" olarak anılırdı Ona bu adi veren ise, vadideki ilginç bir dükkan ile, bu dükkanda yaşananlardı Ünü ülkenin dört bir yanına yayılmış olan dükkanın adı "Büyü Dükkanı" idi Her yerde olduğu gibi bu dükkanda da almak istediğiniz şeyin bir bedeli vardı Bu bedelin ne olacağı, dükkan sahibiyle yaptığınız pazarlık sonucunda ortaya çıkardı Ancak, Büyü Dükkanı'nda maddi bedellerin hiç bir hükmü yoktu Bazı müşteriler bir şeye sahip olmak için denenebilecek tek bedelin para olabileceği düşüncesiyle, cepleri kabarık gelirlerdi Oysa burada yapılan pazarlıklar, günlük yaşamdakilerden biraz farklı olur ve pek çok müşteriyi şaşırtırdı



Kış mevsiminin bu soğuk gününde epeyce üşümüş, yorgun düşmüş olmalıydı Kapının önüne gelinceye kadar,gözlerini hiç ayırmadan izledi onu İyice kulak kabarttı Üç basamakla çıkılan, ahşap zeminli verandadaki ayak seslerini ve onlara eşlik eden gıcırtıyı duymaktan çok hoşlanırdıBeklediği kişinin ayak sesleri ikinci basamakta kesildi Müşteri çalmadan, kapıyı açmamayı prensip edinmişti yaşlı adam Çünkü, hemen herkes o kapının önünde durup, bir kez daha düşünürdü Kapıyı çalmaktan vazgeçip dönenler, az da olsa olmuştu O gün de aynı şeyi yaptı Sonunda kapı çalındı

"Ününüzü duyunca çok uzaklardan kalkıp geldim buraya İstediğim şeyi, bir tek sizin dükkanınızda bulabileceğimi söylediler Karşılığında ne isterseniz vermeye hazırım"

"İstediğiniz şeyin ne olduğunu öğrenebilir miyim ?"

"Bakın, ben elli beş yaşındayım Yani yolun yarısını geçeli çok oldu Söylemeye dilim varmıyor ama yolun sonuna yaklaştım galiba Bu gerçeğe tahammülüm yok Ben bugüne kadarki hayatımı geri istiyorum Mümkün mü ?"

"Elbette mümkün Biliyorsunuz, dükkanımda her şey mevcut Ancak tam olarak ne istediğinizi anlayabilmem için, bana geri istediğiniz hayatınızı biraz anlatabilir misiniz?"



Dükkan sahibinin sorduğu soru, müşteriyi iç dünyasına döndürmüştü Gözünün önünden geçen sahnelerin kendi yaş***** ait olduğunu kabul etmek için kendini zorluyordu Bütün görüntüler, bir kargaşa ve telaş içinde birbirlerine karışarak geçip gittiler ve geride yalnızca ıssız bir hüzün bıraktılar Hüznünün yüzüne yansımasına engel olamayan müşteri, yaşlı satıcının sorusu karşısında ancak şunları söyleyebildi:

"Geçmiş yaşamımda birçok hata yaptım Bunlar için pişmanlık duyuyorum Yanlış kararlar verdim, kayıplara uğradım Zamanı hovardaca harcadım Bir gün bir de baktım ki, hayat yanımdan geçip gidiyor Paniğe kapıldım ve bir çare aramaya başladım Dostlarımla konuşmayı denedim Beni teselli edip derdimi unutturmaya çalışanlar da oldu, yardım etmeye çalışanlar da Ama hiçbiri kar etmedi Kendimi çok mutsuz hissediyordum Derken,bir gün birisi bana sizden ve Büyü Dükkanı'ndan söz etti Bunu duyar duymaz sanki içimde bir ışık yandı Büyük bir umutla hemen yollara düşüp size geldim Kendimi çok çaresiz hissediyorum Lütfen elli beş yılımı bana geri verin"

"Yani, siz pişmanlık duyduğunuz hayatınızı yeniden yaşamak mı istiyorsunuz?"

"Elbette hayır Söylemek istediğim bu değil Ben yalnızca kaybettiğim yıllarımı geri istiyorum Eğer bir şansım daha olursa aynı hataları tekrarlamayacağım"

"Herhalde bunu çok istiyorsunuz"

"Evet, hem de her şeyimi verecek kadar"

"Peki, benim size vereceğim elli beş yılın karşılığında siz bana ne verebilirsiniz?"

"Ne isterseniz?"

"Sanki bunun için her şeyden vazgeçmeye hazır gibisiniz"

"Hiç kuşkunuz olmasın Şu anda sahip olduğum her şeyden vazgeçebilirim Yeter ki geride bıraktığım yıllarımı bana geri verin"



Yaşlı adam, ellerini sakallarında dolaştırırken,kendini sallanan koltuğunun devinimlerine bırakmıştı Bir süre düşündü Müşterisinin, sabırsızlıkla, pazarlığın bitmesini beklediğinden emindi Büyü dükkanına gelen kişiler, genellikle bir an önce istediklerini alıp gitmek için acele ederlerdi Bu nedenle, yaşlı adam,pazarlığın başındaki düşünce yolculuklarında yalnız kalırdı Şu anda da, sessizliğin yalnızca kendi işine yaradığını biliyordu Koltuğu ile birlikte öne doğru eğilerek müşterisinin gözlerinin içine baktı ve ağır ağır konuşmaya başladı: "Beyefendi, her ne kadar siz elli beş yıl karşılığında bana her şeyinizi vermeye hazır olsanız da, ben sizden bir tek şey isteyeceğim"

"Dileyin benden ne dilerseniz"

"Belleğinizi"

"Anlamadım?"

"Belleğinizi dedimElli beş yılın yaşantısını içinde barındıran belleğinizi istiyorum"

"Ah evet anladım İlginç bir bedel Kabul ediyorumTamam alın belleğimi"

"Emin misiniz?"

"Neden olmayayım? Elli beş yıl kazanacağım"

"Belleğinizi, içindeki her şeyle birlikte bu dükkanda bırakıp gideceksiniz Elli beş yılın tek bir anını hatırlamayacaksınız Buraya neden geldiğinizi bile "

"Daha iyi ya! Her şeye yeniden başlayacağım Zaten geçmişi hatırlamak istemiyorum ki!"

"O halde, korkarım elli beş yıl sonra buraya tekrar gelirsiniz Tabii o zaman benim yerime, bir başkası size yardımcı olur"

"Hayır hayır Emin olun ki, şu dakika belleğimi size bırakıp elli beş yılımı geri alacağım ve dükkanınızı, bir daha dönmemek üzere terk edeceğim Ve yine söz veriyorum, şu ana kadar yaptığım hataların hiç birini tekrar etmeyeceğim"

"İsterseniz başka sözler vermeyin Çünkü, az sonra, belleğinizle birlikte bütün hepsini burada bırakıp gideceksiniz"



Yaşlı adamın son sözleri, müşterinin duraklamasına neden olmuştu Bu sözlerin anlamını kavrayabilmek için birkaç saniye düşünmek zorunda kaldı "Nasıl yani? Buradan çıktığımda hiçbir şey hatırlamayacak mıyım? Sizinle konuştuklarımızı bile, öyle mi?"

"Yani hiçbir şeyi mi ? Buraya neden geldiğimi, sizin kim olduğunuzu ve hatta!"

"Ne yazık ki!"

Yaşlı adam, şu anda pazarlığın sonuna geldiklerini hissediyordu Karşısında oturan müşterinin yüzünde gördüğü aydınlanma, pazarlık sahnelerinin en hoşlandığı görüntüsüydü Son sözleri müşterisinin söylemesini istediği için bir süre sessiz kaldı ve bekledi Bu seferki sessizliğin, müşterisinin işine yaradığından emindi Onun aydınlanan yüzünün ortasında parlayan gözbebekleri, yaşlı satıcı için, sessizliğin içinden çıkacak sesli bir coşkunun habercisi gibiydi Gerçekten de, konuşmaya başlayan müşterisi onu yanıltmadı: "Sanırım ne demek istediğinizi şimdi anlıyorum Eğer elli beş yılın bedeli bu ise, pes ediyorum Belleğimden vazgeçemem Bu neye benziyor biliyor musunuz? Bir kadının, çok istediği bir tokayı, saçları karşılığında satın almasına Çok ilginç bir insansınız Bana, Büyü Dükkanı'ndan almak istediğimden çok farklı bir şeyle çıkacağımı söylemişlerdi de inanmamıştım Ben, bugüne kadar ki yaşamımı almak için gelmiştim, ancak bugünden sonraki yaşamımı alıp gidiyorum

"Size teşekkür ederim"

"Bir şey değil Güzel bir pazarlıktı Hoşçakalın"

Yaslı adam, müşterisini gözden kaybolana dek gülümseyerek izlerken, aklından Santayana'nın bir sözü geçiyordu:

"Geçmişi hatırlamayanlar, onu bir kez daha yaşamak zorunda kalırlar"

DÜŞÜNMEK AMA MANTIKLICA

KIZMAK AMA KEYİFLE

ŞAKALAŞMAK AMA KIRMADAN

GÜLMEK AMA KAHKAHAYLA DOLU DOLU

PAYLAŞMAK AMA BÜYÜK HAZ DUYARAK

HİSSETMEK AMA TA İÇİMİZDE

ANLAYIŞ AMA HİÇ ESİRGEMEDEN

DOSTLUK AMA EN GÜZELİ

SONRA DÖNÜP GERİYE BAKMAK AMA ONURLA...
 
Üst