• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Gök Bilimciler, Samanyolu’nun Merkezinin Neye Benzediğine Dair Önemli Detaylar Keşfetti

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
Gök bilimciler, Wisconsin Wisconsin H-Alpha Mapper (WHAM) teleskobundan gelen verileri kullanarak Samanyolu'nun merkezine dair önemli bulgular elde etti. Çalışmanın sonuçları, Science Advances akademik dergisinde yayınlandı.

Bazı galaksiler hakkında kendi galaksimizden daha fazla şey bilmemiz astronomik birgaripliktir. Bilim insanları, daha önceleri binlerce sarmal gök adanın merkezinden gelen enerjiyi görünür ışıkta incelemeyi başarsa da söz konusu kendi galaksimiz olunca bu bilgi, kalın gaz ve toz bulutları tarafından engelleniyor.


Şimdiyse 20 yıllık verilere dayanan yeni bir çalışma, astronomların tüm bu enerjiyi anlamalarına yardımcı oluyor. Samanyolu’nun enerjisine dair ipuçları hakkında Wisconsin Wisconsin H-Alpha Mapper (WHAM) teleskobundan yıllardır gelen verileri inceleyen araştırmacılar, elde edilen sonuçları Science Advances dergisinde yayınladı.


Samanyolu’nun merkezinin yakınlarında muazzam miktarda iyonlaşmış hidrojen bulunuyor:


d2b1900310c794afed99bb0c9bfc74a4b34c48d8.jpeg



Samanyolu’nun merkezinin yakınında muazzam miktarda hidrojen bulunuyor. Bu hidrojenin, galaktik merkezden gelen enerji ile iyonize olduğu biliniyor. WHAM teleskobuysa kırmızı görünen bu iyonize hidrojeni görmek için tasarlandı. Araştırmanın yazarlarından L. Matthew Haffner, iyonize gazı yeni şekillerde görebilmenin, tüm o gazı enerjilendirmeden sorumlu olabilecek kaynakları keşfetmeye yardımcı olabileceğini söylüyor.

Bir gaz iyonize olduktan sonra, iyonlar genellikle kısa bir süre içinde tekrar birleşerek nötrleşir. Tüm bu hidrojenin bir enerji kaynağı tarafından sürekli iyonize olması ise WHAM verileri ile Samanyolu’nun merkezindeki enerji arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor. Gök bilimciler, bu iyonlaşma için gerekli enerji kaynağının yıldız oluşumu olduğunu düşünüyor.


Galaksimizin merkezinden çıkıntı yapan iyonlaşmış bir hidrojen kabarcığı keşfedildi:

faf6480e8325a014f767810f861016502a1f94bb.jpeg



Çalışmada kullanılan veriler, Samanyolu boyunca iyonlaşmış hidrojen gözlemlerinden geldi. Astronomi Profesörü Bob Benjamin, verileri gözden geçirirken Samanyolu’nun tozlu merkezinden çıkıntı yapan, garip şekle sahip iyonlaşmış bir hidrojen kabarcığı keşfetti. Gök bilimcilerin ‘Tilted Disk’ olarak adlandırdığı bu özelliğin garip şeklini, galaksinin dönüşü gibi fiziksel nedenlerle açıklamak mümkün değil.

Yapılan gözlemlerde disk, her zamanki kalın toz örtüsünde bir çıkıntı yapıyordu ve araştırmacılar bunun nadir bir fırsat olduğunu fark ettiler. Normalde ‘Tilted Disk’, galaksinin tozlu örtüsü nedeniyle yalnızca kızılötesi veya radyo dalgalarında görüntülenebilirken WHAM sayesinde bu çıkıntıyı optik ışıkta gözlemlemek mümkün hâle geldi.


Samanyolu’nun merkezi, diğer sarmal gök adaların görünür ışık gözlemleriyle karşılaştırıldı:


f8b1fac9323ac1389a6d347e7ddbfac63bc640fd.jpeg



Bu durum, araştırmacıların Samanyolu’nun merkezini diğer sarmal gök adaların görünür ışık gözlemleriyle karşılaştırmasına imkân sağladı. Bulgular hakkında konuşan Haffner, “Bu ölçümleri optik ışıkta yapabilmek, Samanyolu’nun çekirdeğini diğer galaksilerle çok daha kolay bir şekilde karşılaştırmamızı sağladı” dedi.

Samanyolu’ndaki Sıcak İyonize Ortam’ı (WIM) oluşturan iyonize gazın mevcut birçok bilimsel modeli bulunuyor. Yeni araştırmadaysa baş yazar Dhanesh Krishnarao, Benjamin tarafından tespit edilen ‘Tilted Disk’ bölgesinde ne kadar iyonize gaz olması gerektiğini tahmin etmek için bu modellerden birini kullandı.

Ardından elde edilen tahminleri WHAM’ın ham verileriyle rafine ederek kabarcık yapısının üç boyutlu bir görüntüsünü elde etti. Daha sonrasında araştırmacılar, spektroskopi ile ne kadar azot ve oksijen bulunduğunu belirlediler ve bu da yapının genel bileşimine dair daha fazla ipucu verdi. Sonuçlar, ‘Tilted Disk’ özelliğindeki gazın %48’inin bilinmeyen bir enerji kaynağıtarafından iyonize olduğunu ortaya koydu.

Samanyolu, diğer LINER sarmal gök adalara benziyor:

8ac5806da75189d51c73d5a29e7301584008809c.jpeg


Bu çalışmadan önce bilim insanları, merkezi bölgedeki nötr veya iyonlaşmamış gazı biliyorlardı. Şimdiyse iyonize olmuş gazı daha iyi anlıyorlar ve galaktik merkezden uzaklaştıkça değiştiğini biliyorlar. Bu bulgunun bu kadar kritik olmasının en önemli nedenlerinden biriyse ilk kez Samanyolu’nun LINER adı verilen diğer sarmal gök adalara benzediğini gösteriyor olması.

LINER’ler (Düşük iyonlu nükleer salınım çizgi bölgesi); O, O+, N+ ve S+ gibi zayıf iyonize veya nötr atomların varlığını gösteren spektral hat salınımlarıyla tanımlanan galaktik çekirdekler olarak biliniyor. Yakındaki gök adaların yaklaşık üçte birinin LINER olduğu tahmin ediliyor. Bu tür galaksiler, tek enerji kaynağı yıldız oluşumu olan gök adalardan çok daha parlak ve sıkışık olarak biliniyor.

Bu keşiften önce bize en yakın LINER spiralin Andromeda Galaksisi olduğu düşünülüyordu:

8157b380eb779ba0e355bc45f2795df604c5a5cc.jpeg



Elde edilen bulgularla kendi Samanyolu galaksimizin de bir LINER galaksi olduğu bilindiğine göre araştırmacılar, artık bir LINER’i daha yakından inceleyebilir ve daha fazla detaya ulaşabilirler. WHAM tarafından yapılan bu keşiften önce Andromeda’nın bize en yakın LINER spirali olduğunu söyleyen Haffner, konu hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“WHAM tarafından yapılan bu keşiften önce, Andromeda Galaksisi bize en yakın LINER spiraliydi. Ama hâlâ milyonlarca ışık yılı uzakta. Samanyolu’nun çekirdeği sadece on binlerce ışık yılı uzakta olduğundan, artık bir LINER bölgesini daha ayrıntılı olarak inceleyebiliriz. Bu yayılmış iyonize gazın incelenmesi, galaksimizin merkezindeki mevcut ve geçmiş ortamhakkında daha fazla bilgi edinmemize yardımcı olabilir.”

Tüm bu bulgulara rağmen hâlâ daha yanıtlanmayı bekleyen onlarca soru bulunuyor. Bu noktada Haffner, önümüzdeki birkaç yıl içinde WHAM’ın halefini inşa etmeyi planladıklarını, bu sayede çok daha detaylı incelemeler yapabileceklerini söylüyor.
 
Üst