• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Göz Tansiyonu (Glokom)

Metin

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
16 May 2009
Konular
482
Mesajlar
487
MFC Puanı
10


Halk arasında “Göz Tansiyonu” ya da “Karasu Hastalığı “olarak bilinen glokom, göz içi basıncının sıklıkla yükselmesi nedeniyle görme sinirinin hasara uğramasıdır. Buna bağlı olarak kişinin görme alanı yavaş yavaş daralır. Kendini hastalığın en son aşamalarında fark ettiren sinsi bir hastalık olan glokom, geç tanı konulduğunda görme sinirinde onarılması mümkün olmayan ciddi tahribatlar oluşturabilmektedir.
Göz Tansiyonu Çeşitleri

10-21 mmhg değerleri arasındaki göz basıncı normal kabul edilen seviyedir. Eğer 21 mmhg’den daha yüksek ya da 10 mmhg’den daha düşük bir göz içi basıncı ortaya çıkarsa başlangıcı ortaya çıkmaktadır. Bu şekilde ortaya çıkan tansiyonun genel olarak dört ana tür vardır:


  • Açık Açılı Tansiyon: En sık görülen biçimidir ve bu rahatsızlıkların yaklaşık %85′lik bir kısmını oluşturur. Daha çok 40 yaşın üzerindeki kişilerde görülen bu çeşidi başlarda hiçbir belirti göstermeden seyreder. Nasıl oluştuğu tam olarak bilinmez; fakat “aköz hümör” olarak tabir edilen göz içi sıvısının dışarı atılamayıp buna bağlı olarak bu sıvının göz içinde birikip basıncı artırmasıyla ortaya çıktığı belirtilir. Bu basınç ise zamanla göz içi sinirlerinde hasara ve zedelenmeye yol açar.
  • Kapalı Açılı Tansiyon: Açık açılı olanın aksine gözde şiddetli ağrı, kızarıklık, bulanıklık; kusma, bulantı ve hassasiyet gibi belirtilerle ortaya çıkan ve akut tansiyon krizi olarak da tabir edilen bu biçiminde göz içi basıncı oldukça yüksek seviyelerdedir. Basıncın düşürülüp hastanın ameliyata alınması gereklidir; aksi halde birkaç günlük zaman dilimi içerisinde tam görme kaybı gerçekleşebilir.
  • İkincil Tansiyon: Katarakt, iridosiklit gibi göz hastalıklarına ya da romatizmal, diyabetik hastalıklara bağlı olarak gelişen bu tansiyon biçiminde göz içi kanamaları, iltihaplanmalar gibi belirtiler ortaya çıkar.
  • Doğuştan Olan (Konjenital) Tansiyon: Bu tansiyon çeşidi genellikle İri ve devamlı sulanan göze sahip bebeklerde ve çocuklarda ortaya çıkmaktadır. Bu çeşit hastaları ışıktan rahatsız olur ve az yemek yerler. Ayrıca göz bebekleri hızlı bir şekilde büyüyüp küçülür.

Glokom Belirtileri


  • Erken dönemde herhangi bir belirti vermez. Hastalık yavaş ilerlediğinden ve çevreden merkeze doğru bir kayıp olduğundan belirli bir görme alanındaki kayıp farkedilmez. Erken teşhis ile bu rahatsızlığın ilerlemesi durdurulabilir. Fakat bunun için iyi bir göz muayenesi şarttır.
  • Glokomun nadir görülen türünde bulantı, kusma, ağrı, görme bulanıklığı olabilir. Açı kapanması dediğimiz bu türü hastaların az bir kısmını oluşturduğu için, diğer hastalarda bu tür belirtiler ortaya çıkmayabilir.

Glokom Tedavisi


  • İlaç Tedavisi : Öncelikle hastanın tansiyonu ya gözdeki sıvının üretimini kısarak ya da çıkışını arttırarak düşürülür. Bu iki yöntem için kullanılan ilaçlar vardır. Bu ilaçlar, her gün belirli aralıklarla alınan ve de hayat boyu kullanılan ilaçlardır. İlaç tedavisine rağmen hastanın, göz tansiyonu düşmüyor ve görme alanı daralıyorsa; uygulanacak tedavi yöntemi ameliyattır.
  • Cerrahi Tedavi: Ameliyatla, gözün beyaz kısmında bir delik açılır. Dışarıdan görünmeyecek kadar küçük olan bu delikle, gözün içerisindeki fazla sıvı tahliye edilir. Ameliyat sonrası çoğunlukla glokom hastalığı ortadan kalkar. Bu durum tüm hastalarda mümkün olmamaktadır..

Göz Tansiyonu Riski Taşıyanlar


  • 40 yaş üzeri kişiler
  • Şeker hastaları
  • Romatizma hastaları
  • Yüksek miyop sahibi olanlar
  • Yakın akrabaları içerisinde bu rahtsızlığı yaşayanlar bulunanlar (genetik)
  • Uzun süre kortizon kullananlar
  • Yüksek ya da düşük kan basıncı olanlar
  • Kansızlık hastaları
  • Şok geçirenler
 
Üst