İlksu
MFC Üyesi
- Üyelik Tarihi
- 18 Tem 2017
- Konular
- 589
- Mesajlar
- 1,269
- MFC Puanı
- 30
Yaz mutluluğu diye bir şey var, ama bunun yanında o güneşin zararlı ışınları var.
Bir türlü gelmek bilmeyen yaz ve haliye kış aylarından sonra güneş yüzünü gösterdi. Şimdi bayram tatili fırsatımız var. Bu fırsatlar yaz boyunca bir şekilde bulunur. Tatil iyi hoş elbet, ama bir de güneşin zararları var. Bunun yanında bir de doğru bilinen yanlışlar.
Elbette zararlı ışınlardan korunmak için koruyucular kullanmalıyız, ürün seçimlerine dikkat etmeliyiz. Bunun yanında bir de eskilerden beri bugüne kadar taşıdığımız yöntemler var.
Şimdi doğru bildiğimiz yanlışlara bir göz atalım ve doğrusunu öğrenelim.
Gölgede olmak güneşten korur
Bunu hep duyarız. Güneş tepemizde boza pişirmeye başladığında hemen bir gölge aramayanımız yoktur. Ancak bu bizi sadece sıcaktan kurtarır, güneşin zararlı ışınlarından değil.,
Çünkü yansıtıcı yüzeylerden yansıyabilen ultraviyole ışınları gölgede olduğumuz zamanlarda dahi zararlı etkilerini üzerimize bırakmaya devam eder.
SBF yüksekse güneşten de korunuruz
SBF, güneş koruyucu faktör demektir ve kullandığımız koruyucunun bizi güneşten cildimizde kızarıklıklar olmadan uzun süre koruyacağını belirtir.
Ancak ne kadar yüksekse o kadar iyi korur aslında tam bir şehir efsanesidir. Doğru olan cildinize göre koruyucunuzu seçmektir. Koyu tenliyseniz 15 - 30 faktör, açık tenliyseniz de 50 faktör bir koruyucu kullanımı en doğrusu olacaktır.
Güvenli bölge şemsiye altlarıdır
Burada da durum biraz gölge aramak gibi. Yani bir şemsiyenin altında durduğumuzda güneşin bizi koruyacağına inanırız. Ama korumaz, sadece bizi gölgede tutmuş olur. Çünkü yine aynı sebepten yansıyabilen ultraviyole ışınları zararlı etisini göstermeye devam edecektir.
Kış aylarında koruyucu kullanmak gerekmez
Güneş ışınları cam gibi saydam ya da yarı saydam olan bütü yüzeylerden geçer. Bu sözcükleri fen derslerinden hepiniz hatırlayacaksınız. Yani evinizde ya da iş yerinde kapalı bir alandasınız diye güneşin zararlı ışınlarından kurtulmuş olmayız.
Bu yüzden eğer açık tenliyseniz kış aylarında da güneşten korunmanın yollarını aramalısınız.
Bronzluk zarar vermez
Bronzlaşırken güneşin ışınlarına maruz kalmıyormuşuz gibi bunun zarar vermediğini düşünürüz. Oysaki bu zararlı ışınlar yaşlanmayı erkene çektiği gibi uzun vadede kansere dahi sebep olabilmektedir.
En doğrusu mümkün olan bütün önlemleri almalı ve tatile öyle çıkmalıyız.
Hepimize güneşi bol zararı az zamanlar o zaman...
Bir türlü gelmek bilmeyen yaz ve haliye kış aylarından sonra güneş yüzünü gösterdi. Şimdi bayram tatili fırsatımız var. Bu fırsatlar yaz boyunca bir şekilde bulunur. Tatil iyi hoş elbet, ama bir de güneşin zararları var. Bunun yanında bir de doğru bilinen yanlışlar.
Elbette zararlı ışınlardan korunmak için koruyucular kullanmalıyız, ürün seçimlerine dikkat etmeliyiz. Bunun yanında bir de eskilerden beri bugüne kadar taşıdığımız yöntemler var.
Şimdi doğru bildiğimiz yanlışlara bir göz atalım ve doğrusunu öğrenelim.
Gölgede olmak güneşten korur
Bunu hep duyarız. Güneş tepemizde boza pişirmeye başladığında hemen bir gölge aramayanımız yoktur. Ancak bu bizi sadece sıcaktan kurtarır, güneşin zararlı ışınlarından değil.,
Çünkü yansıtıcı yüzeylerden yansıyabilen ultraviyole ışınları gölgede olduğumuz zamanlarda dahi zararlı etkilerini üzerimize bırakmaya devam eder.
SBF yüksekse güneşten de korunuruz
SBF, güneş koruyucu faktör demektir ve kullandığımız koruyucunun bizi güneşten cildimizde kızarıklıklar olmadan uzun süre koruyacağını belirtir.
Ancak ne kadar yüksekse o kadar iyi korur aslında tam bir şehir efsanesidir. Doğru olan cildinize göre koruyucunuzu seçmektir. Koyu tenliyseniz 15 - 30 faktör, açık tenliyseniz de 50 faktör bir koruyucu kullanımı en doğrusu olacaktır.
Güvenli bölge şemsiye altlarıdır
Burada da durum biraz gölge aramak gibi. Yani bir şemsiyenin altında durduğumuzda güneşin bizi koruyacağına inanırız. Ama korumaz, sadece bizi gölgede tutmuş olur. Çünkü yine aynı sebepten yansıyabilen ultraviyole ışınları zararlı etisini göstermeye devam edecektir.
Kış aylarında koruyucu kullanmak gerekmez
Güneş ışınları cam gibi saydam ya da yarı saydam olan bütü yüzeylerden geçer. Bu sözcükleri fen derslerinden hepiniz hatırlayacaksınız. Yani evinizde ya da iş yerinde kapalı bir alandasınız diye güneşin zararlı ışınlarından kurtulmuş olmayız.
Bu yüzden eğer açık tenliyseniz kış aylarında da güneşten korunmanın yollarını aramalısınız.
Bronzluk zarar vermez
Bronzlaşırken güneşin ışınlarına maruz kalmıyormuşuz gibi bunun zarar vermediğini düşünürüz. Oysaki bu zararlı ışınlar yaşlanmayı erkene çektiği gibi uzun vadede kansere dahi sebep olabilmektedir.
En doğrusu mümkün olan bütün önlemleri almalı ve tatile öyle çıkmalıyız.
Hepimize güneşi bol zararı az zamanlar o zaman...