- Üyelik Tarihi
- 22 May 2019
- Konular
- 2,801
- Mesajlar
- 9,706
- MFC Puanı
- 60,560
Anoreksia, nervosa, bulimia nervosa dahil olmak üzere yeme bozuklukları en yaygın ergenlik veya genç erişkinlerde ve kadınlarda hamilelik sırasında ortaya çıkar. Bu hastalıklar genellikle hamilelik sonrasında kadının üreme yıllarına devam etmeleri nadir değildir ve ortaya çıktıklarında hem bebeğin hem de annenin sağlığını etkileyebilirler. Bu nedenle bu nedenle hamilelik ve yeme bozukluğu arasındaki etkileşimleri anlamak önemlidir.
Hamilelik sırasında (ve genel olarak) yeme bozukluklarının görülme sıklığı üzerine araştırmalar sınırlıdır. Göreceli çalışma eksikliğine ek olarak, yapılan çalışmaların sonuçları, hamile olan birçok kadının yeme bozukluğu olduğunu itiraf etmekten rahatsız olduğunu ortaya koymuştur. Bazı tahminler, eşik altı bozukluklar dahil edilirse, yeme bozukluklarının hamilelik sırasında kadınların yüzde 5 ila 8’ini etkileyebileceğini göstermektedir. Norveç’te yapılan bir çalışmada, 21 kadından birinin hamile iken yeme bozukluğu olduğu ve aşırı yeme bozukluğunun en yaygın olduğu tespit edilmiştir.
Yeme Bozukluklarının Gebelik Öncesi Etkisi
Yeme bozukluğu olan kadınların genellikle düzensiz veya kaçırılmış adet dönemleri vardır. Bu semptomları olan kadınlar genellikle hamile kalamayacaklarını varsayarlar. Bu inanç doğru değildir çünkü aktif anoreksiya nervoza olan kadınlar gebe kalma konusunda daha fazla zorluk çeker ve daha düşük gebelik oranlarına sahip gibi görünürken, hamile kalırlar. Aslında, anoreksiya nervoza olan kadınlarda istenmeyen gebelik oranı, belki de doğum kontrolünün gereksiz olduğu inancından dolayı daha yüksektir.
Yeme bozukluğu olan kadınların doğurganlığı üzerine araştırmalar karışıktır. İki küçük çalışma, doğurganlık kliniklerine katılan kadınlarda yeme bozukluğu oranının yaklaşık yüzde 10 veya daha yüksek olduğunu, bu da popülasyondaki kadınlar arasındaki yeme bozukluğu oranlarından çok daha yüksek olduğunu bulmuştur.
Bununla birlikte, sonuç çalışmaları, ömür boyu anoreksiya nervoza öyküsü olan kadınlarda doğurganlık oranlarının böyle bir geçmişi olmayan kadınlardan farklı olmadığını tutarlı bir şekilde rapor etmiştir. Bu nedenle, adet düzensizliklerinin yüksek yaygınlığına rağmen, anoreksiya nervoza olan kadınlar hamile kalmaktadır.Bulimia nervoza olan birçok kadının sağlıklı kilo aralığı olarak kabul edilenlerde bile düzensiz adet dönemleri vardır. Bununla birlikte, doğurganlık, bulimia nervoza olan kadınlar için önemli bir sorun gibi görünmemektedir.
Yeme Bozukluğu Olan ve Hamile Kalmayı Düşünen Kadınlarda Durum
Kişide yeme bozukluğu veya vücut imgesiyle ilgili sorunlar varsa ve hamile kalmak istiyorsa, öncelikle gebeliği geciktirmesi ve yeme bozukluğu için tedavi alması tavsiye edilebilir. Bu şekilde hamilelik ve ebeveynlik mücadelesine daha güçlü, daha sağlıklı ve daha hazırlıklı olabilir. Düzensiz beslenme ile ilişkili olanların yerine sağlıklı alışkanlıklar oluşturmak hamile kalmayı kolaylaştırabilir ve sağlıklı bir bebek doğurma şansını artırabilir. Hamile kalmayı düşünenlerin, geçmişini, endişelerini sağlık uzmanlarınızla paylaşması çok önemli bir durum olabilir. Örneğin sağlık uzmanının kilosu, kilo alma şartlarını ele almasını sağlayarak yürütülecek tedavi koşullarını tespit etmesini sağlayabilir.
Yeme Bozukluğu Olan Kişinin Hamile Kalması
Yeme bozuklukları yaşayan hamile kadınlar, bebeklerine zarar verme durumları olduğunu düşünerek suçluluk ve utanç duyguları yaşayabilirler. Ayrıca çoğu zaman başkalarından yargılanmaktan korkarlar. Sonuç olarak, problemlerini açıklamak konusunda isteksiz olabilirler ve çoğu durumda kendilerine bir sorun yaşadıklarına inanmayabilir veya itiraf etmeyebilirler. Hamilelik sırasında yetersiz kilo alımı izlenmesi gereken bir uyarı işaretidir. Şüpheli bir yeme bozukluğunun diğer belirtileri şunları içerebilir:
• Kilo alma korkusu
• Etraftaki kaygı veya yemekten kaçınma
• Yağ hissi ile meşgul olma
• Aşırı egzersiz
• Alışılmadık derecede büyük miktarda yiyecek alımı
• Anormal elektrolit seviyeleri
• Gebeliğin yeme bozukluklarına etkisi
Her kadın farklıdır ve yeme bozuklukları sunumlarında ve seyrinde farklılık gösterir, bu nedenle hamileliğin yeme bozukluklarını kendine özgü yollarla etkileyebileceği şaşırtıcı değildir. Bazı kadınlar hamilelik sırasında ilk kez bir yeme bozukluğu yaşayabilirler. Hamilelik tıkınırcasına yeme bozukluğunun (BED) başlaması için daha yüksek riskli bir dönem gibi görünmektedir. Ve belki de diyet yapan bazı kadınlar hamilelik dönemini yemelerini kısıtlayan faktörlerden kurtulmak için bir dönem olarak görürler. Hamile kalan bazı kadınlar için önceden var olan yeme bozuklukları hamilelik boyunca devam ederler. Bazı kadınlar için hamilelik bir yeme bozukluğunu şiddetlendirebilir veya öyküsü olanlar için nüksetmeye yol açabilir.
Bazı kadınlar için ise, yeme bozukluğu semptomları hamilelik sırasında azalabilir çünkü bebeklerini beslediklerini bilmek, uygun şekilde yemek yeme motivasyonu sağlayabilirken, kusma ve aşırı egzersiz gibi diğer davranışları engelleyebilir. Bulimisi olan bazı kadınlar hamilelik sırasında tıkınırcasına yemeyi durdurabilir. Bununla birlikte, yeme bozukluğu hamilelikte düzelmezse, kendisini suçlamamaları önemlidir. Ve bu durum herkeste farklıdır.
Hamilelik ve Vücut Değişiklikleri
Hamilelik, herhangi bir kadın için zor ve yeme bozukluğu olanlar için son derece stresli olabilen çalkantılı vücut değişiklikleri zamanıdır. Hamilelik sırasında yeme bozukluğu belirtileri azalsa bile, şekil ve kilo hakkındaki endişelerin yüksek kalması muhtemeldir. Hamilelik sırasında en önemli fiziksel değişikliklerden biri, kilo alma, yeme bozukluğu olan birçok insan tarafından korkulan bir durumdur. Bazı kadınlar hamilelikle ilgili kilo alımını ve vücut değişikliklerini tolere etmek için mücadele ederler. Anekdot olarak, birçok kadın hamileliklerinin diğer insanlardan vücutları hakkında daha fazla yorum yapmaya davet ettiklerini bildirmektedirler ve bu zor bir durum olabilir. Yine de bazıları için hamilelik sırasında kilo endişelerinden kurtulduğunu bildirmektedirler. Yeme bozukluğu olan bazı kadınlar hamileliği bedenlerini ve yeteneklerini görmek için yeni bir bağlam olarak görmektedir.
Yeme Bozukluğunun Hamilelik Sonuçları
Yeme bozuklukları vücudun tüm sistemlerini olumsuz etkileyebilir ve bebeği de etkileyebilir. Anoreksiya nervoza olan kadınların düşük, prematürite, daha yavaş fetal büyüme ve düşük doğum ağırlıklı bebek oranları daha yüksektir. Tıkınırcasına yeme bozukluğu olan kadınların düşük oranları daha yüksektir ve daha yüksek doğum ağırlıklı bebek riski artar.
Yeme Bozukluğu Olan Hamile Olanlar Ne Yapmalı?
Yeme bozukluğu olan birçok kadın yeme bozukluklarını açıklamaktan korkmaktadır, ancak bunu yapmamak sizin ve bebeğiniz için riski artırabilir. Utanmış veya suçlu hissettikleri durumlarda sağlık uzmanlarıyla konuşmak ve yeme bozukluğu belirtileri hakkında bilgi vermek çok önemlidir. Ayrıca ek olarak diyetisten ve psikolog gibi ek destekten faydalanabilirler. Bu şekilde daha sağlıklı bir hamilelik geçirebilirler.
Henüz hamilelik sırasında yeme bozukluğu için spesifik bir tedavi yoktur. Önerilen yeme bozukluğu tedavileri, bir terapist ve kayıtlı bir diyetisyen beslenme uzmanı da dahil olmak üzere, uzmanların sürekli bakımına katılmalarını gerektirir. Kayıtlı bir diyetisyen, hamilelik sırasında beslenme ihtiyaçları ve ne kadar kilo alınması gerektiği konusunda bilgi sağlamada kritik olabilir. Geçmiş veya şimdiki yeme bozukluğu olan birçok kadın, bu kilo alımını kabul etmekte zorlanmaktadır, ek eğitimden ve hamilelik sırasında yeterince yemenin önemini desteklemekten yararlanabilir.
Doğum Sonrası Yeme Bozuklukları
Gebeliğin bir yeme bozukluğunun seyrini çeşitli şekillerde etkileyebileceği gibi, doğum sonrası dönemde de olabilir. Hamilelik sırasında semptomları düzelen kadınlar için iki farklı postpartum patern gözlenmiştir: bazıları doğumdan sonra yeme bozukluğu belirtileri göstermeye devam ederken, bazı problemler nüksetmektedir. Bu problemler şunlardır:
Yüksek risk
Bir kadının doğum yaptıktan sonraki dönem, özellikle hamilelik sırasında semptomları azalanlarda yeme bozukluğu semptomlarının tekrarlaması veya alevlenmesi için yüksek riskli bir zamandır. Kadınlar hamilelik öncesi vücutlarına ve kilolarına geri dönmek için büyük bir baskı yaşarlar. Bu baskı özellikle yeme bozukluğu olanlar için üzücü olabilir.
Depresyon
Güncel veya geçmiş yeme bozukluğu olan kadınların da doğum sonrası depresyon oranlarının daha yüksek olduğu görülmektedir, bu da ciddi bir sorun olabilir. Yeme bozukluğu olan kadınların anne sütü ekspresyonunu temizleme yöntemi olarak kullanabileceğine veya vücut ağırlığını kontrol etmenin bir yolu olarak emzirmeyi uzatabildiğine dair bazı kanıtlar vardır. Bazı kadınlar ise, yeme bozukluğu davranışlarına geri dönmek için emzirmekten bile kaçınmaktadırlar.
Nüksetme
Doğum yapan yeme bozukluğu olan kadınlar arasında nüks oranları önemlidir, bu da kadınların hamilelik sırasında semptomları düzelse bile doğum sonrası dönemde tedavide kalmaları gerektiğini göstermektedir. Anneliğe uyum, rol değişiklikleri ve fiziksel değişiklikler sadece yeme bozukluğu olan kadınlar için değil, tüm kadınlar için zor olabilir.
Bir yeme bozukluğunun bir seçim değil, ciddi bir psikolojik hastalık olduğu bilinmelidir. Ayrıca, bu konuda destek alınabileceğini de anlamak gerekir. Yeme bozukluğu için yardım istemek için asla geç değildir. Eğer kişi tedavi almıyorsa, hamile kalmak için yardım almada uygun bir zaman olabilir. Yeme bozukluğu uzmanlığına sahip bir terapist, diyetisyen bulmak ve doğum uzmanıyla koordinasyon kurmak için harika bir ilk adımdır.
Hamilelik sırasında (ve genel olarak) yeme bozukluklarının görülme sıklığı üzerine araştırmalar sınırlıdır. Göreceli çalışma eksikliğine ek olarak, yapılan çalışmaların sonuçları, hamile olan birçok kadının yeme bozukluğu olduğunu itiraf etmekten rahatsız olduğunu ortaya koymuştur. Bazı tahminler, eşik altı bozukluklar dahil edilirse, yeme bozukluklarının hamilelik sırasında kadınların yüzde 5 ila 8’ini etkileyebileceğini göstermektedir. Norveç’te yapılan bir çalışmada, 21 kadından birinin hamile iken yeme bozukluğu olduğu ve aşırı yeme bozukluğunun en yaygın olduğu tespit edilmiştir.
Yeme Bozukluklarının Gebelik Öncesi Etkisi
Yeme bozukluğu olan kadınların genellikle düzensiz veya kaçırılmış adet dönemleri vardır. Bu semptomları olan kadınlar genellikle hamile kalamayacaklarını varsayarlar. Bu inanç doğru değildir çünkü aktif anoreksiya nervoza olan kadınlar gebe kalma konusunda daha fazla zorluk çeker ve daha düşük gebelik oranlarına sahip gibi görünürken, hamile kalırlar. Aslında, anoreksiya nervoza olan kadınlarda istenmeyen gebelik oranı, belki de doğum kontrolünün gereksiz olduğu inancından dolayı daha yüksektir.
Yeme bozukluğu olan kadınların doğurganlığı üzerine araştırmalar karışıktır. İki küçük çalışma, doğurganlık kliniklerine katılan kadınlarda yeme bozukluğu oranının yaklaşık yüzde 10 veya daha yüksek olduğunu, bu da popülasyondaki kadınlar arasındaki yeme bozukluğu oranlarından çok daha yüksek olduğunu bulmuştur.
Bununla birlikte, sonuç çalışmaları, ömür boyu anoreksiya nervoza öyküsü olan kadınlarda doğurganlık oranlarının böyle bir geçmişi olmayan kadınlardan farklı olmadığını tutarlı bir şekilde rapor etmiştir. Bu nedenle, adet düzensizliklerinin yüksek yaygınlığına rağmen, anoreksiya nervoza olan kadınlar hamile kalmaktadır.Bulimia nervoza olan birçok kadının sağlıklı kilo aralığı olarak kabul edilenlerde bile düzensiz adet dönemleri vardır. Bununla birlikte, doğurganlık, bulimia nervoza olan kadınlar için önemli bir sorun gibi görünmemektedir.
Yeme Bozukluğu Olan ve Hamile Kalmayı Düşünen Kadınlarda Durum
Kişide yeme bozukluğu veya vücut imgesiyle ilgili sorunlar varsa ve hamile kalmak istiyorsa, öncelikle gebeliği geciktirmesi ve yeme bozukluğu için tedavi alması tavsiye edilebilir. Bu şekilde hamilelik ve ebeveynlik mücadelesine daha güçlü, daha sağlıklı ve daha hazırlıklı olabilir. Düzensiz beslenme ile ilişkili olanların yerine sağlıklı alışkanlıklar oluşturmak hamile kalmayı kolaylaştırabilir ve sağlıklı bir bebek doğurma şansını artırabilir. Hamile kalmayı düşünenlerin, geçmişini, endişelerini sağlık uzmanlarınızla paylaşması çok önemli bir durum olabilir. Örneğin sağlık uzmanının kilosu, kilo alma şartlarını ele almasını sağlayarak yürütülecek tedavi koşullarını tespit etmesini sağlayabilir.
Yeme Bozukluğu Olan Kişinin Hamile Kalması
Yeme bozuklukları yaşayan hamile kadınlar, bebeklerine zarar verme durumları olduğunu düşünerek suçluluk ve utanç duyguları yaşayabilirler. Ayrıca çoğu zaman başkalarından yargılanmaktan korkarlar. Sonuç olarak, problemlerini açıklamak konusunda isteksiz olabilirler ve çoğu durumda kendilerine bir sorun yaşadıklarına inanmayabilir veya itiraf etmeyebilirler. Hamilelik sırasında yetersiz kilo alımı izlenmesi gereken bir uyarı işaretidir. Şüpheli bir yeme bozukluğunun diğer belirtileri şunları içerebilir:
• Kilo alma korkusu
• Etraftaki kaygı veya yemekten kaçınma
• Yağ hissi ile meşgul olma
• Aşırı egzersiz
• Alışılmadık derecede büyük miktarda yiyecek alımı
• Anormal elektrolit seviyeleri
• Gebeliğin yeme bozukluklarına etkisi
Her kadın farklıdır ve yeme bozuklukları sunumlarında ve seyrinde farklılık gösterir, bu nedenle hamileliğin yeme bozukluklarını kendine özgü yollarla etkileyebileceği şaşırtıcı değildir. Bazı kadınlar hamilelik sırasında ilk kez bir yeme bozukluğu yaşayabilirler. Hamilelik tıkınırcasına yeme bozukluğunun (BED) başlaması için daha yüksek riskli bir dönem gibi görünmektedir. Ve belki de diyet yapan bazı kadınlar hamilelik dönemini yemelerini kısıtlayan faktörlerden kurtulmak için bir dönem olarak görürler. Hamile kalan bazı kadınlar için önceden var olan yeme bozuklukları hamilelik boyunca devam ederler. Bazı kadınlar için hamilelik bir yeme bozukluğunu şiddetlendirebilir veya öyküsü olanlar için nüksetmeye yol açabilir.
Bazı kadınlar için ise, yeme bozukluğu semptomları hamilelik sırasında azalabilir çünkü bebeklerini beslediklerini bilmek, uygun şekilde yemek yeme motivasyonu sağlayabilirken, kusma ve aşırı egzersiz gibi diğer davranışları engelleyebilir. Bulimisi olan bazı kadınlar hamilelik sırasında tıkınırcasına yemeyi durdurabilir. Bununla birlikte, yeme bozukluğu hamilelikte düzelmezse, kendisini suçlamamaları önemlidir. Ve bu durum herkeste farklıdır.
Hamilelik ve Vücut Değişiklikleri
Hamilelik, herhangi bir kadın için zor ve yeme bozukluğu olanlar için son derece stresli olabilen çalkantılı vücut değişiklikleri zamanıdır. Hamilelik sırasında yeme bozukluğu belirtileri azalsa bile, şekil ve kilo hakkındaki endişelerin yüksek kalması muhtemeldir. Hamilelik sırasında en önemli fiziksel değişikliklerden biri, kilo alma, yeme bozukluğu olan birçok insan tarafından korkulan bir durumdur. Bazı kadınlar hamilelikle ilgili kilo alımını ve vücut değişikliklerini tolere etmek için mücadele ederler. Anekdot olarak, birçok kadın hamileliklerinin diğer insanlardan vücutları hakkında daha fazla yorum yapmaya davet ettiklerini bildirmektedirler ve bu zor bir durum olabilir. Yine de bazıları için hamilelik sırasında kilo endişelerinden kurtulduğunu bildirmektedirler. Yeme bozukluğu olan bazı kadınlar hamileliği bedenlerini ve yeteneklerini görmek için yeni bir bağlam olarak görmektedir.
Yeme Bozukluğunun Hamilelik Sonuçları
Yeme bozuklukları vücudun tüm sistemlerini olumsuz etkileyebilir ve bebeği de etkileyebilir. Anoreksiya nervoza olan kadınların düşük, prematürite, daha yavaş fetal büyüme ve düşük doğum ağırlıklı bebek oranları daha yüksektir. Tıkınırcasına yeme bozukluğu olan kadınların düşük oranları daha yüksektir ve daha yüksek doğum ağırlıklı bebek riski artar.
Yeme Bozukluğu Olan Hamile Olanlar Ne Yapmalı?
Yeme bozukluğu olan birçok kadın yeme bozukluklarını açıklamaktan korkmaktadır, ancak bunu yapmamak sizin ve bebeğiniz için riski artırabilir. Utanmış veya suçlu hissettikleri durumlarda sağlık uzmanlarıyla konuşmak ve yeme bozukluğu belirtileri hakkında bilgi vermek çok önemlidir. Ayrıca ek olarak diyetisten ve psikolog gibi ek destekten faydalanabilirler. Bu şekilde daha sağlıklı bir hamilelik geçirebilirler.
Henüz hamilelik sırasında yeme bozukluğu için spesifik bir tedavi yoktur. Önerilen yeme bozukluğu tedavileri, bir terapist ve kayıtlı bir diyetisyen beslenme uzmanı da dahil olmak üzere, uzmanların sürekli bakımına katılmalarını gerektirir. Kayıtlı bir diyetisyen, hamilelik sırasında beslenme ihtiyaçları ve ne kadar kilo alınması gerektiği konusunda bilgi sağlamada kritik olabilir. Geçmiş veya şimdiki yeme bozukluğu olan birçok kadın, bu kilo alımını kabul etmekte zorlanmaktadır, ek eğitimden ve hamilelik sırasında yeterince yemenin önemini desteklemekten yararlanabilir.
Doğum Sonrası Yeme Bozuklukları
Gebeliğin bir yeme bozukluğunun seyrini çeşitli şekillerde etkileyebileceği gibi, doğum sonrası dönemde de olabilir. Hamilelik sırasında semptomları düzelen kadınlar için iki farklı postpartum patern gözlenmiştir: bazıları doğumdan sonra yeme bozukluğu belirtileri göstermeye devam ederken, bazı problemler nüksetmektedir. Bu problemler şunlardır:
Yüksek risk
Bir kadının doğum yaptıktan sonraki dönem, özellikle hamilelik sırasında semptomları azalanlarda yeme bozukluğu semptomlarının tekrarlaması veya alevlenmesi için yüksek riskli bir zamandır. Kadınlar hamilelik öncesi vücutlarına ve kilolarına geri dönmek için büyük bir baskı yaşarlar. Bu baskı özellikle yeme bozukluğu olanlar için üzücü olabilir.
Depresyon
Güncel veya geçmiş yeme bozukluğu olan kadınların da doğum sonrası depresyon oranlarının daha yüksek olduğu görülmektedir, bu da ciddi bir sorun olabilir. Yeme bozukluğu olan kadınların anne sütü ekspresyonunu temizleme yöntemi olarak kullanabileceğine veya vücut ağırlığını kontrol etmenin bir yolu olarak emzirmeyi uzatabildiğine dair bazı kanıtlar vardır. Bazı kadınlar ise, yeme bozukluğu davranışlarına geri dönmek için emzirmekten bile kaçınmaktadırlar.
Nüksetme
Doğum yapan yeme bozukluğu olan kadınlar arasında nüks oranları önemlidir, bu da kadınların hamilelik sırasında semptomları düzelse bile doğum sonrası dönemde tedavide kalmaları gerektiğini göstermektedir. Anneliğe uyum, rol değişiklikleri ve fiziksel değişiklikler sadece yeme bozukluğu olan kadınlar için değil, tüm kadınlar için zor olabilir.
Bir yeme bozukluğunun bir seçim değil, ciddi bir psikolojik hastalık olduğu bilinmelidir. Ayrıca, bu konuda destek alınabileceğini de anlamak gerekir. Yeme bozukluğu için yardım istemek için asla geç değildir. Eğer kişi tedavi almıyorsa, hamile kalmak için yardım almada uygun bir zaman olabilir. Yeme bozukluğu uzmanlığına sahip bir terapist, diyetisyen bulmak ve doğum uzmanıyla koordinasyon kurmak için harika bir ilk adımdır.