- Üyelik Tarihi
- 7 Eki 2012
- Konular
- 154
- Mesajlar
- 168
- MFC Puanı
- 40
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde acil karaciğer bekleyen üç aylık Ömer'in annesi Yıldız Çiftçi, 3.5 kilo doğan bebeğinin her geçen gün ölüme yaklaştığını belirtti...
Doğduğu günden bu yana Akdeniz Üniversitesi Hastanesi A Blok Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi gören Ömer Çiftçi'nin annesi Yıldız, babası Ahmet Çiftçi, insanları organ bağışı yapmaları için yalvardı.
Doktorları Ömer Çiftçi'nin doğuştan 'Hiperamonyemi' tanısıyla yoğun bakım ünitesinde yattığını söyledi. Karaciğer nakli olmazsa yaşamını yitireceği belirtilen minik Ömer için Çiftçi ailesi seferber oldu. Yapılan testler sonucu 0 Rh negatif kan grubundan olan Ömer'in kan grubuyla uyuşmadıkları tespit edildi. Baba Ahmet Çiftçi, kan grubu B negatif olduğundan, anne Yıldız Çiftçi ise sezaryenle doğum yaptığından verici olmadı. Yoğun bakımda geçen günlerin ardından tek çarenin karaciğer nakli olduğunu öğrenen anne ve baba, organ bekleyen hastalara yaşama umudu olmaları için Antalyalıları organ bağışına çağırdı.
'YAVRUMU DOYASIYA ÖPEMEDİM'
Minik Ömer'i doğduğu günden beri kucağına alamadığını söyleyen gözü yaşlı anne Yıldız Çiftçi, "Yavrumu doyasıya öpüp, koklayamadım. Onun için aldığım kıyafetlerini elimden düşürmüyorum. Allah böyle üzüntüyü kimseye yaşatmasın. Herkesi gönüllü bağışçı olmaya davet ediyorum. İnsan yaşatmak için bağış yapmak lazım. Tanıdığım herkesi bağışçı yapmak için gayret ediyorum" diye konuştu.
ÜÇ AYDIR HASTANE BAHÇESİNDELER
Antalya'da pazarcılık yaparak ailesini geçindirdiğini söyleyen Ahmet Yıldız, şöyle konuştu: "Çocuğum dünyaya geldiği günden bu yana 3 ay geçti. Her gün hastane bahçesinde, içeriden gelecek olumlu bir haber bekliyorum. Semt pazarlarında çalışarak aileme bakıyorum. Ancak 3 aydır işe de gidemedim. Yakınlarımızın yardımıyla geçiniyoruz. Yavrumun sağlığı her şeyden önemli. Aç kalmaya da razıyız; yeter ki Ömer'imiz yaşasın. Beklediğimiz parayla, pulla alınacak bir ilaç değil ki. Ancak karaciğer bağışı yapılırsa evladımız hayata tutunacak. O nedenle herkesin organ bağışı konusunda duyarlı olmasını istiyoruz. Eşim ve ben yalvarıyoruz. Allah rızası için organlarınızı bağışlayın, umutla bekleyen insanları hayata bağlayın. Bir insanı yaşatmak bütün insanlığı yaşatmaktır. Organ bağışı kutsal bir görevdir."
KARACİĞER BEKLEYEN 2 BİN 500 HASTA VAR
Sağlık Bakanlığı'nın 2011 yılı verilerine göre Türkiye'de karaciğer nakli bekleyen hasta sayısı 2 bin 500 civarında. Böbrek bekleyen hasta sayısı ise 60 binin üzerinde. Uzmanlara göre karaciğer hastalığı olmasına rağmen, hastalığından habersiz pek çok kişi var. Bu nedenle karaciğer hastalarının sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte, başta doğu illeri olmak üzere; hepatit ve siroza bağlı olarak Türkiye'deki nüfusun yüzde 10'unda karaciğer rahatsızlığı olduğu tahmin ediliyor.
Doğduğu günden bu yana Akdeniz Üniversitesi Hastanesi A Blok Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi gören Ömer Çiftçi'nin annesi Yıldız, babası Ahmet Çiftçi, insanları organ bağışı yapmaları için yalvardı.
Doktorları Ömer Çiftçi'nin doğuştan 'Hiperamonyemi' tanısıyla yoğun bakım ünitesinde yattığını söyledi. Karaciğer nakli olmazsa yaşamını yitireceği belirtilen minik Ömer için Çiftçi ailesi seferber oldu. Yapılan testler sonucu 0 Rh negatif kan grubundan olan Ömer'in kan grubuyla uyuşmadıkları tespit edildi. Baba Ahmet Çiftçi, kan grubu B negatif olduğundan, anne Yıldız Çiftçi ise sezaryenle doğum yaptığından verici olmadı. Yoğun bakımda geçen günlerin ardından tek çarenin karaciğer nakli olduğunu öğrenen anne ve baba, organ bekleyen hastalara yaşama umudu olmaları için Antalyalıları organ bağışına çağırdı.
'YAVRUMU DOYASIYA ÖPEMEDİM'
Minik Ömer'i doğduğu günden beri kucağına alamadığını söyleyen gözü yaşlı anne Yıldız Çiftçi, "Yavrumu doyasıya öpüp, koklayamadım. Onun için aldığım kıyafetlerini elimden düşürmüyorum. Allah böyle üzüntüyü kimseye yaşatmasın. Herkesi gönüllü bağışçı olmaya davet ediyorum. İnsan yaşatmak için bağış yapmak lazım. Tanıdığım herkesi bağışçı yapmak için gayret ediyorum" diye konuştu.
Antalya'da pazarcılık yaparak ailesini geçindirdiğini söyleyen Ahmet Yıldız, şöyle konuştu: "Çocuğum dünyaya geldiği günden bu yana 3 ay geçti. Her gün hastane bahçesinde, içeriden gelecek olumlu bir haber bekliyorum. Semt pazarlarında çalışarak aileme bakıyorum. Ancak 3 aydır işe de gidemedim. Yakınlarımızın yardımıyla geçiniyoruz. Yavrumun sağlığı her şeyden önemli. Aç kalmaya da razıyız; yeter ki Ömer'imiz yaşasın. Beklediğimiz parayla, pulla alınacak bir ilaç değil ki. Ancak karaciğer bağışı yapılırsa evladımız hayata tutunacak. O nedenle herkesin organ bağışı konusunda duyarlı olmasını istiyoruz. Eşim ve ben yalvarıyoruz. Allah rızası için organlarınızı bağışlayın, umutla bekleyen insanları hayata bağlayın. Bir insanı yaşatmak bütün insanlığı yaşatmaktır. Organ bağışı kutsal bir görevdir."
KARACİĞER BEKLEYEN 2 BİN 500 HASTA VAR
Sağlık Bakanlığı'nın 2011 yılı verilerine göre Türkiye'de karaciğer nakli bekleyen hasta sayısı 2 bin 500 civarında. Böbrek bekleyen hasta sayısı ise 60 binin üzerinde. Uzmanlara göre karaciğer hastalığı olmasına rağmen, hastalığından habersiz pek çok kişi var. Bu nedenle karaciğer hastalarının sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte, başta doğu illeri olmak üzere; hepatit ve siroza bağlı olarak Türkiye'deki nüfusun yüzde 10'unda karaciğer rahatsızlığı olduğu tahmin ediliyor.