- Üyelik Tarihi
- 22 May 2019
- Konular
- 2,801
- Mesajlar
- 9,706
- MFC Puanı
- 60,560
Imposter sendromu, kişinin geçmişte elde ettiği başarılarına rağmen kendisini yetersiz hissetmesi, beceriksiz olarak düşünmesi ve hiçbir şekilde asla başarılı olamayacağına inanmasına denmektedir.
Halk arasında sahtekarlık sendromu olarak bilinen Imposter (İmpostor) sendromu, ciddi anlamda insanları mutsuz edebilen, yaşam kalitesini etkileyen bir duygu durum bozukluğudur.
İnsanın kendisini pek çok konuda yetersiz görmesi ile ortaya çıkan bu sendrom, genellikle kişinin elde ettiği başarılarını hak etmediğini, bulunduğu mevkiye alın teri ile değil, şans eseri geldiğini düşünmesine neden olan psikolojik bir problemdir.
Bu sendromun temelinde, kişinin kendini yetersiz görmek ve başarının başka faktörler tarafından gerçekleştiğine inanmak yatmaktadır.
Başarılarını gerçekten kendi gerçekleştirmiş gibi düşünmediğinden kişi, kendisini bir sahtekar gibi hissetmektedir.
SUZANNE IMES TARAFINDAN BULUNDU
Bu sendrom, 1978 yılında psikolog Suzanne Imes tarafından bulunmuştur. Imes, sendroma sahip olan bireylerin ortak özelliği olarak kendilerini başka biri gibi görme eğilimine sahip olduklarını ve kendini yetersiz görmek konusunda hassas olduklarını belirtmiştir.
Sendromun direkt olarak performans, verimlilik ve dış dünya ile gerçeklik arasında yakından ilişkisi bulunmaktadır.
Birey zaman içerisinde performans ve verimlilik düşüşü yaşamakta, gerçek dışı unsurlara kendisini inandırarak dış dünyaya kendisini kapatmaktadır. Birey kendisini ''Asla yeterli olamayacaksın'' şeklinde empoze etmektedir.
IMPOSTER SENDROMU BELİRTİLERİ VE NEDENLERİ
Imposter sendromunun başlıca belirtileri arasında, bireylerin hayata dair somut başarılarının bulunması ancak bu başarılara rağmen kendilerini mükemmel, başarılı ve yeterli görememesi vardır.
Sürekli olarak kaygılı olan bireyler, hep daha iyisine ulaşmak istemekte ve bu süre içerisinde kendilerini asla ödüllendirmemektedir.
Bu sendromu yaşayan kişiler arasında; Sheryl Sandberg, Albert Einstein, David Bowie, Serena Williams, Howard Schultz, Arianna Huffington gibi ünlü isimler de bulunmaktadır.
Kendini başarısız hissetmek ve yetersiz görmek temel neden olarak kabul edilse de bireylerin aile öyküsünün de bilinmesi gerekmektedir.
Ebeveynlerin çocuklarını yanlış şekilde büyütmesi, aile içi travmatik olaylar, taciz, cinsel suçlar gibi durumlar, bu sendromun ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
IMPOSTER SENDROMU NASIL TEDAVİ EDİLİR
Imposter sendromunun tedavisi için mutlaka uzman bir psikolog yardımı alınması gerekmektedir. Sendromu yenmek için bireye, uzmanlık alanları ve başarıları hakkında farkındalık kazandırmak gerekmektedir. Bunun için bireysel ya da grup terapi yöntemleri uygulanabilir.
Kendini yetersiz görmek sonucunda oluşan bu sendrom hakkında bireye bazı alanlarda başarısız olabileceği fikri empoze edilmeli, gerekirse bireye ilaç tedavisi uygulanmalıdır.
Halk arasında sahtekarlık sendromu olarak bilinen Imposter (İmpostor) sendromu, ciddi anlamda insanları mutsuz edebilen, yaşam kalitesini etkileyen bir duygu durum bozukluğudur.
İnsanın kendisini pek çok konuda yetersiz görmesi ile ortaya çıkan bu sendrom, genellikle kişinin elde ettiği başarılarını hak etmediğini, bulunduğu mevkiye alın teri ile değil, şans eseri geldiğini düşünmesine neden olan psikolojik bir problemdir.
Bu sendromun temelinde, kişinin kendini yetersiz görmek ve başarının başka faktörler tarafından gerçekleştiğine inanmak yatmaktadır.
Başarılarını gerçekten kendi gerçekleştirmiş gibi düşünmediğinden kişi, kendisini bir sahtekar gibi hissetmektedir.
SUZANNE IMES TARAFINDAN BULUNDU
Bu sendrom, 1978 yılında psikolog Suzanne Imes tarafından bulunmuştur. Imes, sendroma sahip olan bireylerin ortak özelliği olarak kendilerini başka biri gibi görme eğilimine sahip olduklarını ve kendini yetersiz görmek konusunda hassas olduklarını belirtmiştir.
Sendromun direkt olarak performans, verimlilik ve dış dünya ile gerçeklik arasında yakından ilişkisi bulunmaktadır.
Birey zaman içerisinde performans ve verimlilik düşüşü yaşamakta, gerçek dışı unsurlara kendisini inandırarak dış dünyaya kendisini kapatmaktadır. Birey kendisini ''Asla yeterli olamayacaksın'' şeklinde empoze etmektedir.
IMPOSTER SENDROMU BELİRTİLERİ VE NEDENLERİ
Imposter sendromunun başlıca belirtileri arasında, bireylerin hayata dair somut başarılarının bulunması ancak bu başarılara rağmen kendilerini mükemmel, başarılı ve yeterli görememesi vardır.
Sürekli olarak kaygılı olan bireyler, hep daha iyisine ulaşmak istemekte ve bu süre içerisinde kendilerini asla ödüllendirmemektedir.
Bu sendromu yaşayan kişiler arasında; Sheryl Sandberg, Albert Einstein, David Bowie, Serena Williams, Howard Schultz, Arianna Huffington gibi ünlü isimler de bulunmaktadır.
Kendini başarısız hissetmek ve yetersiz görmek temel neden olarak kabul edilse de bireylerin aile öyküsünün de bilinmesi gerekmektedir.
Ebeveynlerin çocuklarını yanlış şekilde büyütmesi, aile içi travmatik olaylar, taciz, cinsel suçlar gibi durumlar, bu sendromun ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
IMPOSTER SENDROMU NASIL TEDAVİ EDİLİR
Imposter sendromunun tedavisi için mutlaka uzman bir psikolog yardımı alınması gerekmektedir. Sendromu yenmek için bireye, uzmanlık alanları ve başarıları hakkında farkındalık kazandırmak gerekmektedir. Bunun için bireysel ya da grup terapi yöntemleri uygulanabilir.
Kendini yetersiz görmek sonucunda oluşan bu sendrom hakkında bireye bazı alanlarda başarısız olabileceği fikri empoze edilmeli, gerekirse bireye ilaç tedavisi uygulanmalıdır.
