• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

"İslama Göre Kadınlar Aşağıdır" İftirasına Cevaplar

Üyelik Tarihi
20 Ara 2012
Konular
2,401
Mesajlar
10,146
MFC Puanı
2,700
"İsa Mesih- Hristiyan Portal" adlı bir sitede "Kadın ve Evlilik Konusu" İslamiyet ve Hristiyanlığa göre karşılaştırılırken iftira noktasına varacak kadar bazı üzücü ifadelere yer verilmekte... Kalemimizin döndüğü bilgimizin el verdiği nispette bu yanlışlıkları düzeltmeye çalıştık. Cevapları hemen her konuda bir altında farklı arka renk tonunda verdik. Biriz Biz

Kadın ve evlilik konularına gelince iki kitap arasında gene çarpıcı farklılıklarla karşı karşıyayız.

Kuran'a göre kadınlar erkeklerden aşağıdır, onlarla eşit değerde değillerdir. Hatta Muhammed'in sözleri olarak kabul edilen Hadîs'lerde kadınlar gerçekten aşağılık bir yaratık olarak görülmektedir.

Örnek olarak şunları verebiliriz:

"Kadınlar insanın karşısına şeytân gibi çıkarlar."

"Kadın eğe kemiği gibidir. Onu doğrultmak istersen kırarsın. Onu kendi haline bırak ve eğriliğiyle ondan faydalanmaya bak."

"Kadınlar hakkında hayır tavsiye ediniz. Çünkü kadın, eğri kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri tarafı, en üst tarafıdır. Onu doğrultmaya çalışırsan kırarsın, hali üzerinde bırakırsan öyle kalır.. Kadınlar hakkında hayır tavsiye ediniz"
"Kadın eğri kaburga kemiği gibidir. Eğer doğrultmaya kalkışırsan kırarsım Eğer mutlu bir hayat yaşamak istersen o eğriliği ile beraber faydalanırsın."
Buhariyi şerheden merhum Kamil Miras şöyle der:

"Hadis'in bu ifadesiyle kadın cinsinin fıtrat açısından asabi olduğunu ve fıtratı gereği çabuk sinirlenerek eğrilik ve huysuzluk göstermesine işaret olunup erkeklerin kadınlar hakkında hayırlı olmaları emrolunmuştur".
Kadının bu yönünü Tıp alimleri de aynı şekilde açıklar.

Ord.Prof. Mazhar Osman şöyle der:

"Kadının esas mizacı heyecanlılıktır. Bütün kadınlarda buna rastlanır. Ruh hastalıkları kadınlarda daha çoktur. En vahşi kavimlerden en medeni milletlerin kadınlarına, medeni terbiye görmüş hanımından eğitimsiz bir köy kızına varıncaya kadar kadınlığın müşterek hisleri vardır. Her kadın ayının yarısını hazırlanma, adet, adetten sonra gayri tabilik , adeta yarı hasta olarak geçirir".
"Uğursuzluk üç şeyde vardır: Karı'da, ev'de ve at'da"
Uğursuzluk var mıdır?

Uğursuzluk, cahilliyet devrinden kalma bir adettir. Birçok kafir bela ile karşı karşıya kaldıkları zaman peygamberlerine ve önderlerine:
"Sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık" derlerdi. (Yasin suresi /18)
Allah Resulu hadis-i şeriflerinde:
"Uğursuzluk şirktir. Uğursuzluk şirktir. uğursuzluk şirktir"
"...uğursuzluk inancı putperestliktir"
" Uğurlu olup olmadığını öğrenmek için kuş uçuran veya kendisi için uçurulan... bizden değildir" (6)
Uğursuzluk konusunda cahiliyet devri insanlarının çok kapsamlı inançları vardı. herşeyde bir uğursuzluk ararlardı. Bazı günlerde yolcuğa çıkmayı bile uğursuzluk sayarlardı. İslamn geldikten sonra bu batıl görüşleri tamamen reddetti. :nları İslami, akli ve ilmi esaslara bağladı.
Yukarıdaki uydurma hadisi Hz.Ayşe annemiz duyduğu zaman itiraz ederek şöyle demiştir:
"Kur'an-ı Hz.Muhammed'e indiren Allah hakkı için, bu hadisi aktaran yalan söylemiştir. Resulullah şöyle buyurdu:" Cahiliyet ehli şöyle derlerdi:Uğursuzluk; kadın, at ve evdedir"
Evet, Peygamber efendimizin, cajhiliyet ehlinin kadınlar için söylediklerini, peygamber efendimiz söyledi diyebilmek, Müminlerin annesi Hz.Ayşe r.a. düzeltmesinden haberi olmaksızın bir iftirayı ortaya atmak, yorum yok... Allah doğru yolu göstersin.

"Kadınlar arasında sâliha kadın, yüz tane siyah karga arasında alaca karga gibidir."
"Kadın, eşek ve kara köpek namazı bozar."
Bu iki sözü Allah Resulünün söylemesi mümkün değildir. Zira bu sözler Kur'an-ı Kerim ile çelişki halindedir. Allah Resülünün Kur'an-a ters bir şey söylemesi mümkün değildir. Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz." (Nahl Suresi /97)
"...Allah, kullarına bir zulüm dileyecek değildir." (Mümin Suresi /31)
Şu halde kadına zulmü amaçlayan davranışları ilahi adaletle bağdaştırmak mümkün değildir. Aksine Cenab-ı Hak kadını çağlar boyunca maruz kaldığı aşağılanmalardan kurtulmak ve böylece ona toplum içindeki şerefi ve itibarını iade eetmek için Kur'an-ı Kerim'i Hz.Muhammed'e indirmiştir. Ancak sonra yabnacı kültürlerle ve özellikle Yunan kültürü ile temasa geçmeleri sonucu müslümanlar bu kültürün etkisinde kalarak Kur'an-ı Kerim'den kopmuşlardır. Bunun neticesinde kadını aşağılayıcı birço görüş İslam toplumuna girmiştir.

"Benden sonra erkeklere kadınlardan daha zararlı fitne ve fesad olarak hiçbir şey bırakmadım."

"Bana Cehennem halkı gösterildi; çoğunluğu kadınlardı... cehennemin kapısında durdum, oraya girenlerin çoğu kadınlardı..."

"Allah Resülü Ramazan veya Kurban Bayramında musallaya gitmek üzere yola çıktığında kadınlara rastladı ve şöyle dedi:
" Ey kadınlar topluluğu sadaka veriniz, zira cehennem ehlinin çoğunluğunu sizlerin oluşturduğunu gördüm."
Kadınlar neden ya Resullullah diye sorduğunda Allah Resulü buyurdular:
"Çünkü kadınlar çok lanet ettiler ve kocalarına karşı da nankör oldular..."

"Bir kimsenin bir kimseye secde etmesini emredecek olsaydım, herhalde kadının kocasına secde etmesini emrederdim."
Ibn-i Hazm bu hadis hakkında:

"Ravisi Şerik bin Abdullah, müdellistir, munker hadisleri zayıf ravilerden alır, onların adını gizleyerek güvenilir ravilere nisbet eder" diyerek bu hadis-i redetmiş, uydurma olduğunu söylemiştir. Genellikle bu tür sözler ilim sahiplerince tenkit edilmiştir. Ancak bu tenkitler, bu çirkin ifadeleri şaşılacak bir teslimiyetle ve çabuklukla kabul eden geniş kitlelere ulaşmamıştır.
Bunun gibi daha fazla örnek vermek mümkündür fakat asıl amacımızın Kutsal Kitap ile Kuran (Hadîsler değil) arasındaki farklılıkları araştırmak olduğu için Kuran'daki ayetlerle yetineceğiz. Sadece şunu itiraf etmek gerekiyor ki eğer yukarıdaki hadisler insanı erkek ve dişi olarak yaratan Allah'ın kadınlar hakkındaki yorumunu gerçekten ifade etseydi kadınlar gerçekten acınacak kişiler olurlardı!

Fakat Kutsal Kitap'a göre kadın, her yönden erkekle eş değerdedir. Bunun en çarpıcı ve çekici örneğini Mesih açıkladı. Yeryüzündeyken İsa Mesih toplumun bütün kadın-erkek ayrımını oluşturan kalıpları kırdı. Havarileri olarak on iki erkek seçmekle birlikte en yakın öğrencileri arasında birçok kadın vardı. O dönemdeki Yahudi din liderlerini şaşırtan bir şekilde İsa, ayırım yapmadan veya kadınların akıllarını eksik görmeden, en derin öğretişlerini onlara da açıklardı.

Örneğin, bir gün Meryem (İsa'nın annesi değil) adında öğrencisi İsa'nın "ayakları dibine oturmuş O'nun konuşmasını dinliyordu." Ablası Marta ise hizmet işlerinin çokluğundan ötürü Meryem'i kendisine yardım etsin diye İsa'ya şikayet ediyordu. İsa ona "Gerekli olan tek bir şey var. Meryem iyi olanı seçmiştir ve bu kendisinden alınmayacaktır!" dedi (Luka 10:30-42).
Ölümden dirildiği zaman İsa ilk önce havarilerinkinden daha büyük imana sahip olan kadın öğrencilerine göründü (Matta 28:8-10; Markos 16:9-11; Yuhanna 20:1-18). Her yönden kadının erkekle eş değerde olduğu görülür.

Eğer kadın, iman edip ibadet yaparsa cennete girer. Küfredip isyan ederse cezalandırılır. Bu konuda erkekten hiçbir eksik yönü yoktur.
Cenab-ı Hak buyuruyor :
"Erkek ve kadından kimi inanmış olarak bir iyilik yaparsa onu hoş bir hayatla yaşatırız. Ahirette ise onların ücretini yaptıklarının en güzeliyle veririz." (Nahl Suresi /97)
"Rableri onlara karşılık verdi : Ben sizden erkek kadın, hiçbir çalışanın işini zayi etmiyeceğim. Hep birbirinizdensiniz." (Al-i İmran Suresi/195)
"Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, itaata devam eden erkekler ve itaate devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar. Allah'a gönülden saygılı erkeler ve saygılı kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar, işte bunlar için bağış ve büyük bir mükafat hazırlanmıştır." (Ahzab Suresi/35)
 
Üst