*Kafakâğıdını kabadayı Kadire kaptıran kapkaççı Kasımın Kahiredeki kalecikli kaparozcusu geldi.
*Kâninin kafası Kâbili kabil değil kabûl etmez.
*Kara kahküllü ketenli kız, kibar komşusuna, köprülü kuyuda küstü.
*Kara kazın kısa kayışını kasışına kızmayışına şaşmışsın da, kuru kazın kazışıp kayışı kazısına şaşmış kalmışsın.
*Karaburunlu kabadayı Kadir, kafakâğıdını Kadirlili kadir bilmez kapkaççı Kasımla, Kahiredeki Kalecikliler kahvehanesinde kalamarla kafuru satan kaparozcu Kuzguncuklu Kozmonot Kâzıma kaptırmış.
*Karabüklü kabadayı, kafakağıdını Kalecikli Kazım'a kaptırdı.
*Karakış karlıdağı karla kavururken, kaşı kırkık kırk kulaklı Kasım, kırk kırık küp ve kırkık kırk kuzu ile tokmaklı Kırkız Kalesi kapısında karkasının gerilerini kızgın kargılarla dağladı.
*Kasımda, Kâzımla Kasım dayım, daima, sahi, Salih sen sabah sabah sahneden sahaya Hamiti sahadan sahneye de Hamideyi mi yolladın, diye sorar.
*Kaynayan kazan kapak tutmaz.
*Kekeme Kerim, kemençeci Kemal'le kerestecilik yaptı.
*Kendirlili kemençeci kekeme Kerim, kentlerin keşmekeşliğine kesin kes karşı çıkıyor ve keşke Keşanda keşkekçilikle kesmeşekercilik yaparak kereste, kerevet, kereviz, ketenhelva, kendir, kenevir, kemençe, kelem, kekik, keklik satıp kelepircilik ederek rahatıma baksaydım, diyor.
*Keşmekeşli kekeme Kerim, Kendirlili ketenhelvacısına, kemik, kekik, kendir, kenevir sattı.
*Kınıklı, kılıbık kırpıntı Kıyasettin, Kırımlı kılkuyruk kıtmiri kıkır kıkır kıkırdatarak küskütük küçümen küfeci külhaniyle külüstür Kürşatı külünklü küngür üstüne küttedek devirdi.
*Kırıkhandaki kırıkçı kırçıl Kıvançın kırgın kırıkçısı, kırmızı kırda kıkır kıkır kıkırdayarak Kırımlı kıkırdakçının kızıl kırlangıçlarını besliyormuş.
*Kırgızlı kıkır kıkır kıkırdayan kıkırdakçı, kızıl kırlangıç beslemiş.
*Kıkır kıkır kıkırdayan küfeci, külüstür Kürşata küfür etti.
*Kırk kırık küp, kırkının da kulpu kırık kara küp.
*Kıyma kıyamayan kırık kollu kasap Keramettin, karşıda körkütük kıyma kıyan kasap Kâmilden kokmuş kokoreç aldı.
*Kikirik kuşçubaşının kilimci kirlozu kuşbaz Kurut Kuşadasına kukumav kuşu götürüp kişiliksiz kuskusluya vermiş.
*Kilisli Kemalettin, kişiliksizlere kilim satıyor.
*Kilisli kikirik kilimci, Kilizmandaki kilitli kilisede kimliğini kimseye sezdirmeden, kucak kucak kuskuslu kuşkonmazı kukumav kuşuna, kişiliksiz kulağakaçan kirli kirloz kirpiye de, Kuşadasının kuşhanesindeki kuşbaşlı kuşbazla birlikte önce kişnişli kuşüzümünü, sonra da Kumlanın kumlu kumlu kuşkirazını yutturmuş
*Kimi kere kısık kandil, karanlıkta küçük küpe köpük köpük konan keskin sirkeyi ışıklandırdı.
*Koca kokainman, kokorozlana kokorozlana kokoreç yedi.
*Koca kokoz kokainman kokorozlana kokorozlana Kazablankalı kozmonot Köstlere: Kök, kok, köken, kokot, kök sökmek, kokoreç, kökmantar, köknar, köçekçe, körkandil, krematoryum, kösnüklük ne diye sormuş.
*Kokorozlanan koca köstek, kostak kostak kostaklanmış, kök sökmek, kösnül kösnül bakmak da ne oluyor, demiş.
*Kökmantarcı Köstler, körkandil ve kösnüklük ne demek diye sormuş.
*Kuşadası'nın kukumav kuşu, kucak kucak kuskusla kumlu kumlu kuşkirazını yutmuş.
*Kürkçü kürkü kürke küskün küskün kürür, üst üste küskütük koyar.
*Kürkü kürke kürkçü ular; kürekçi kürekle kürür karır; kürsü ile kürdan, kürkas, kürit ile küskün, küskütük, kürtün, küriyumla kürevi apayrı.
*Kâninin kafası Kâbili kabil değil kabûl etmez.
*Kara kahküllü ketenli kız, kibar komşusuna, köprülü kuyuda küstü.
*Kara kazın kısa kayışını kasışına kızmayışına şaşmışsın da, kuru kazın kazışıp kayışı kazısına şaşmış kalmışsın.
*Karaburunlu kabadayı Kadir, kafakâğıdını Kadirlili kadir bilmez kapkaççı Kasımla, Kahiredeki Kalecikliler kahvehanesinde kalamarla kafuru satan kaparozcu Kuzguncuklu Kozmonot Kâzıma kaptırmış.
*Karabüklü kabadayı, kafakağıdını Kalecikli Kazım'a kaptırdı.
*Karakış karlıdağı karla kavururken, kaşı kırkık kırk kulaklı Kasım, kırk kırık küp ve kırkık kırk kuzu ile tokmaklı Kırkız Kalesi kapısında karkasının gerilerini kızgın kargılarla dağladı.
*Kasımda, Kâzımla Kasım dayım, daima, sahi, Salih sen sabah sabah sahneden sahaya Hamiti sahadan sahneye de Hamideyi mi yolladın, diye sorar.
*Kaynayan kazan kapak tutmaz.
*Kekeme Kerim, kemençeci Kemal'le kerestecilik yaptı.
*Kendirlili kemençeci kekeme Kerim, kentlerin keşmekeşliğine kesin kes karşı çıkıyor ve keşke Keşanda keşkekçilikle kesmeşekercilik yaparak kereste, kerevet, kereviz, ketenhelva, kendir, kenevir, kemençe, kelem, kekik, keklik satıp kelepircilik ederek rahatıma baksaydım, diyor.
*Keşmekeşli kekeme Kerim, Kendirlili ketenhelvacısına, kemik, kekik, kendir, kenevir sattı.
*Kınıklı, kılıbık kırpıntı Kıyasettin, Kırımlı kılkuyruk kıtmiri kıkır kıkır kıkırdatarak küskütük küçümen küfeci külhaniyle külüstür Kürşatı külünklü küngür üstüne küttedek devirdi.
*Kırıkhandaki kırıkçı kırçıl Kıvançın kırgın kırıkçısı, kırmızı kırda kıkır kıkır kıkırdayarak Kırımlı kıkırdakçının kızıl kırlangıçlarını besliyormuş.
*Kırgızlı kıkır kıkır kıkırdayan kıkırdakçı, kızıl kırlangıç beslemiş.
*Kıkır kıkır kıkırdayan küfeci, külüstür Kürşata küfür etti.
*Kırk kırık küp, kırkının da kulpu kırık kara küp.
*Kıyma kıyamayan kırık kollu kasap Keramettin, karşıda körkütük kıyma kıyan kasap Kâmilden kokmuş kokoreç aldı.
*Kikirik kuşçubaşının kilimci kirlozu kuşbaz Kurut Kuşadasına kukumav kuşu götürüp kişiliksiz kuskusluya vermiş.
*Kilisli Kemalettin, kişiliksizlere kilim satıyor.
*Kilisli kikirik kilimci, Kilizmandaki kilitli kilisede kimliğini kimseye sezdirmeden, kucak kucak kuskuslu kuşkonmazı kukumav kuşuna, kişiliksiz kulağakaçan kirli kirloz kirpiye de, Kuşadasının kuşhanesindeki kuşbaşlı kuşbazla birlikte önce kişnişli kuşüzümünü, sonra da Kumlanın kumlu kumlu kuşkirazını yutturmuş
*Kimi kere kısık kandil, karanlıkta küçük küpe köpük köpük konan keskin sirkeyi ışıklandırdı.
*Koca kokainman, kokorozlana kokorozlana kokoreç yedi.
*Koca kokoz kokainman kokorozlana kokorozlana Kazablankalı kozmonot Köstlere: Kök, kok, köken, kokot, kök sökmek, kokoreç, kökmantar, köknar, köçekçe, körkandil, krematoryum, kösnüklük ne diye sormuş.
*Kokorozlanan koca köstek, kostak kostak kostaklanmış, kök sökmek, kösnül kösnül bakmak da ne oluyor, demiş.
*Kökmantarcı Köstler, körkandil ve kösnüklük ne demek diye sormuş.
*Kuşadası'nın kukumav kuşu, kucak kucak kuskusla kumlu kumlu kuşkirazını yutmuş.
*Kürkçü kürkü kürke küskün küskün kürür, üst üste küskütük koyar.
*Kürkü kürke kürkçü ular; kürekçi kürekle kürür karır; kürsü ile kürdan, kürkas, kürit ile küskün, küskütük, kürtün, küriyumla kürevi apayrı.