• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Kaplumbağa ve Akbaba

Pamira

Moderatör
İçerik Üreticisi
Üyelik Tarihi
22 May 2019
Konular
2,801
Mesajlar
9,706
MFC Puanı
60,560
Bir zamanlar, bir ormanın derinliklerinde küçük bir göl varmış. Bu göl bir kaplumbağanın yuvasıymış. Bu kaplumbağanın tek hayali uçabilmekmiş. Sürekli bu hayalini gerçekleştirmeyi düşünürmüş. Bu orman çok güzelmiş. Gökyüzünde bir sürü değişik kuş uçarmış. Kuşlar hep havadaymış. Sadece susadıkları zaman yere inerlermiş. Kaplumbağa onlara imrenerek bakarmış. Uçmayı ister, onun hayalini kurarmış. -Gökyüzünde süzülen şu kuşların güzelliğine bakar mısınız? Dünyayı oradan seyrederken kim bilir ne kadarda mutludurlar. Hem bulutlara da çok yakınlar. İstedikleri zaman bulutlarla oynuyorlar. Keşke bende uçabilseydim. Kaplumbağa giderek kendinden geçmiş. Çaresiz bir şekilde gökyüzünde olmayı istiyormuş. Günbegün uçma hayali daha da büyümeye başlamış. Sonra bir gün aklına bir fikir gelmiş. Hemen akbabanın yanına gitmiş ve ona uçma hayalini anlatmış. Akbaba yakındaki bir ağacın dalında tünüyormuş. -Akbaba, akbaba! -Kaplumbağa. Merhaba. Söyle ne oldu? Bugün neden gölünden çıktın? -Dostum, sen bu ormanın en güçlü hayvanısın. Gökte uçabiliyorsun. Herkesten daha yükseğe çıkabiliyorsun. -Evet, doğru söylüyorsun. Ama merak ettim, neden bana iltifatlar ediyorsun? Ve niye uçmaktan bahsediyorsun? Kaplumbağalar uçamaz, ne istiyorsun benden?

-Ne mi? Senden bir isteğim var ve onu ancak sen yerine getirebilirsin. -Ha, anladım. Söyle ne istiyorsun? İsteğini yerine getirmek için elimden geleni yaparım. -Uçmak istiyorum. Gökyüzüne çıkmak istiyorum ve aşağıdaki o dünyayı seyretmek istiyorum. -İyide nasıl olacak o iş? Uçmak için bize kanatlar gerekir. Fark ettin mi bilmem, senin kanadın yok -İşte o yüzden bana lazımsın ya. Beni pençelerinle taşırsın ve bir süre sonrada bırakırsın. Bende böylece uçabilirim ve dünyayı gökyüzünden görebilirim. -Tamam, ama senin için çok tehlikeli olur bu. -Merak etme, bana bir şey olmaz. Sen dediğimi yapacak mısın? Beni uçuracak mısın? Lütfen! -Peki, sen nasıl istersen. Akbaba kaplumbağanın bu isteğini yerine getirmek için onu pençeleriyle yakalamış ve göğe havalanmış. Giderek daha yükseğe çıkmış. Kaplumbağanın uçma hayali nihayet bu sayede gerçek olmuş. -Baksana, dünya ne kadarda güzel bir yer böyle. Neredeyse bulutlara dokunmak üzereyim. Biraz daha gidelim, ondan sonra pençelerini serbest bırakabilirsin. Bende tıpkı senin gibi uçabilirim. -Bak beni dinle. Sen bir kaplumbağasın. Sen uçamazsın. Bu yaptığımız yanlış. -Gereksiz yere korkuyorsun dostum. Serbest bırak pençelerini ve uçuşumu izle. Bana bir şey olmaz, kendinde göreceksin.

Akbaba anlatmaya çalışmış ama kaplumbağa onu dinlemiyormuş. Sonunda akbaba biraz daha yükselmiş ve pençelerini serbest bırakmış. Kaplumbağa beklendiği gibi düşmeye başlamış. -Vay canına. Bende uçabiliyorum. Çok mutluyum. Hahaha… Oh..Eyvah… Uçamıyorum.. Yere düşüyorum.. Akbaba, yardım et bana! Yakala beni, yere düşmeden önce yakala. Kaplumbağa akbaba sayesinde göğe yükselmiş ama kanatları olmadan uçması mümkün değilmiş. Büyük bir gürültüyle yere çakılmış. -Ahh! Her tarafım acıyor! Ben ne yaptım böyle! Ne kadarda aptalım ben. Akbaba beni uyarmaya çalıştı ama ben ne yaptım, onu dinlemedim.. Çok şanslıyım ki tamda kabuğumun üstüne düştüm. Olmasaydı hayatımın son gününü yaşamış olacaktım herhalde.

Kaplumbağa yaptığı hatayı anlamış. Kendisinin farklı olduğunu böylece öğrenmiş. Elindekiyle yetinmesi gerektiğini anlamış, gölüne geri dönmüş ve ondan sonra mutlu yaşamış. -İşte gördünüz. Kaplumbağa hatasının bedelini ödedi. -Yani, bizimde mi hayallerimiz olmasın demek istiyorsun? -Tabi ki hayalleriniz olsun. İstediğiniz kadar hayal edebilirsiniz. Ama daima peşine gideceğiniz hayali seçin ve akıllı davranın. Kendimizi başkalarıyla kıyaslayıp onların yaptıklarını yapmaya çalışmamalıyız. Her birimiz farklıyız ve bizi özel kılan şey bu. Bizler sahip olduklarımızla mutlu olmak zorundayız.
 
Üst