• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Kemal Kılıçdaroğlu: Baskı rejiminde AB’nin rolü var

Üyelik Tarihi
10 Ara 2012
Konular
615
Mesajlar
1,046
MFC Puanı
550
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Birliği’ni Türkiye’ye yönelik politikası nedeniyle kuvvetli ifadelerle eleştirerek, ‘iki yüzlü’ davranmakla suçladı.

Kılıçdaroğlu, AB yetkililerinin hükümet hakkında kapalı kapılar ardında ve kapının önünde farklı şeyler söylediklerini belirterek, bu tutumun Avrupa’nın etik değerleriyle bağdaşmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, AB’ye bu eleştirilerini dün İstanbul’da bir grup gazeteciyle yaptığı sohbet sırasın-

da yöneltti. “İlerleme raporunun seçim sonrasına ertelenmesi yanlış oldu” diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:

KAPALI KAPILAR ARDINDAN ELEŞTİRİ

“Avrupa Birliği Komisyonu’nun Türkiye ile ilgili ilerleme raporunu seçim sonrasına ertelemiş olması yanlış olmuştur. Avrupa Birliği, Türkiye karşısında iki yüzlü bir siyaset izliyor. Kapalı kapıların ardında hükümetle ilgili eleştirel bir dille konuşuyorlar, kapının önüne çıktıklarında farklı şeyler söylüyorlar. Bu tutum Avrupa’nın etik değerleriyle de bağdaşmıyor. AKP, uygar dünya karşısında meşruiyet arayışı içinde. Bu meşruiyeti kazanabilmek için Avrupa’ya her tavizi verebilecek durumda. Avrupa da bunu biliyor ve istifade etmek istiyor.

O ZAMAN DESTEKLEDİLER

2010’daki anayasa değişikliklerinin Türkiye’yi baskıcı bir rejime götüreceğini o zaman Avrupa Birliği’ne söyledim. Ama onlar demokrasi ileri gidecek diye desteklediler. Ama bunun sonucu Türkiye’de tek adam yönetimi kurulmuştur. Dolayısıyla bu baskıcı rejimin kurulmasında Avrupa Birliği’nin 2010 yılında hükümete verdiği desteğin de rolü var. Bunu şimdi fark ettiler ama atı alan Üsküdar’ı geçti.


GAZETELERİ DİZAYN GİRİŞİMİ

(İktidara yakın bir köşe yazarının Doğan Grubu’ndaki bazı gazetecilerin işten çıkartılması talebi hakkında) Ahmet Davutoğlu’nun balkon konuşmasının mürekkebi kurumadan bir yandaş gazeteci gazeteleri dizayn etmeye kalkışıyor. Bu talepler demokrasiye darbedir. Göbels (Hitler’in propaganda bakanı) sürecinin başladığını gösteriyor. Bu kişiye bu cesareti veren kimdir? Başbakan Ahmet Davutoğlu ise bu takdirde onun balkon konuşmasına ters düşer. Cumhurbaşkanı ise daha vahim bir durum ortaya çıkar. Bir gazetecinin meslektaşlarının görevlerine son verilmesini talep etmesi görülmüş bir şey değildir. Buna Davutoğlu’nun “Sen kim oluyorsun” demesi lazım, eğer balkon konuşmasında samimi ise. O gazetenin patronunu arayıp bu sözleri düzeltmesini istemelidir.”
KARANFİL KARDEŞLİĞİ

ESKİ başbakanlardan Bülent Ecevit, ölümünün 9. yıldönümünde mezarı başında anıldı. Devlet Mezarlığı’ndaki törene, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile DSP Genel Başkanı Masum Türker de katıldı. CHP, DSP ve Ecevit Vakfı adına mezara çelenklerin konulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve dua edildi. Törende konuşan Kılıçdaroğlu, birçok unvan arasında Ecevit’e en çok yakışınanın ‘Halkçı Ecevit’ olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin çıkarlarını korudu, uluslararası arenada kendisine zaman zaman yöneltilen eleştiri ve baskılara boğun eğmedi. Onun tek bir ideali vardı, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’sini çağdaş uygarlıkla bütünleştirmekti. Siyasal yaşamında zaman zaman inişleri çıkışları oldu ama hiçbir zaman yılmadı” diye konuştu. Türker ise “Fikirlerini geleceğe taşıyacağız” dedi. Kılıçdaroğlu ve Türker konuşmalardan sonra Ecevit’in kabrine karanfil bıraktı.
 
Üst