• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Kişiliği Şekillendiren Biyolojik Etkenler

Pamira

Moderatör
İçerik Üreticisi
Üyelik Tarihi
22 May 2019
Konular
2,801
Mesajlar
9,706
MFC Puanı
60,560
Kişilik özelliklerini genellikle gördüğümüz farklılıklar üzerinden değerlendiririz. Birinin güleç ve konuşkan olduğunu, diğerinin huysuzluğunu, bir başkasının düzenli oluşunu dile getirebiliriz. Bu farklılıklar kendi başına ilginçtir; ama sadece gözlenebilir davranışlara odaklanırsak kişilik özelliklerinin kökenleri konusunda fazla bilgi edinemeyiz.

Vücudun içinde neler olup bittiğine bakmak da birçok ipucu verecektir. Zira araştırmalar, hormonlardan bağışıklık sistemine ve bağırsaklardaki mikroplara kadar birçok biyolojik faktörün de kişiliğin belirlenmesinde önemli olduğunu gösteriyor.

Stres hormonu
Strese girdiğimizde salgılanan kortizol hormonu saç telinde tespit edilebilir.
Bunlar önemli buluşlar; çünkü özellikle özenli, insaflı olmak ve nevrotik yapıya sahip olmak gibi kişilik özellikleri gelecekteki ruh ve beden sağlığını ve ömrün uzunluğunu etkiliyor. Kişiliğin fizyolojik temelleri bulunursa bu nedenler de açığa kavuşacaktır.

Örneğin böbrek üstü bezinin kabuk bölgesinde üretilen kortizol, vücudun strese gösterdiği tepkiyle bağlantılı bir hormondur. 2017'de yapılan bir araştırmada, kortizol hormonu ne kadar düşükse özenli ve insaflı olma özelliğinin arttığı görülmüştü.

Bu özelliğe sahip olanların daha sağlıklı olduğu da biliniyor. Bunlar daha az strese giriyor. Bunun nedeni düşük kortizolun yanı sıra strese karşı daha az hassas olmalarıdır. Bu da daha uzun ve sağlıklı bir yaşama katkıda bulunuyor.

Nevrotiklik de sağlığı etkileyen bir diğer kişilik özelliği olarak biliniyor. Bu özellikteki insanlar öfke, düşmanlık, moral bozukluğu ve endişeye, fiziksel sağlıkları ise riske daha açık olur.

Bağırsaktaki bakteriler
Yararlı bakteriler beynin gelişimi için önemlidir.
Araştırmalar, bu durumun bağırsaktaki bakterileri de etkilediğini gösteriyor. Nevrotik özelliği yüksek olan kişilerin bağırsaklarında, hastalıklara yol açan bakterilerin daha fazla olduğu görülüyor.

Bağırsaktaki yararlı bakteriler sağlığı olumlu etkilediği gibi beynin gelişimi açısından da önemli. Daha az insaflı insanlarda yararlı bakterilerin daha az olduğu görüldü.

Kişilik özellikleri ile mikroplar arasındaki bu bağlantı, nevrotik özelliği güçlü, daha az özenli kişilerin hastalıklara yakalanma riskinin daha fazla olduğunu gösteriyor.

Fakat bu karmaşık bir konu ve araştırmalar henüz başlangıç aşamasında. Kişilik özellikleri mi bağırsaktaki mikropları etkiliyor yoksa tersi mi oluyor, bunu henüz bilmiyoruz.

Ancak bu bağlantının küçük yaştan itibaren başladığı biliniyor. 2015'te 18-27 aylık çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada, mutlu ve iyi huylu çocukların bağırsaklarındaki bakteri türlerinin çok daha çeşitli olduğu görüldü.

Vücutta kronik iltihap
Vücuttaki kronik iltihap ile kişilik özellikleri arasında da bağlantı var.
Vücuttaki kronik enflamasyon (yangı veya iltihaplanma) ile kişilik özellikleri arasında da bağlantı olduğu görüldü. 2014'te 26 bin kişi üzerinde yapılan bir araştırma, insaflı ve vicdanlı kişilik özellikleri bakımından yüksek puan alan kişilerin bağışıklık sisteminin hastalıklarla mücadele etmek üzere belli proteinleri daha az ürettiğini gösterdi. Yeni deneyimlere de açık olan bu kişilerin daha aktif bir yaşam sürmesi sistematik enflamasyonu azaltıyor olabilir.

2017'de yayınlanan başka bir araştırmada da yüksek tansiyon ve nabız hızının da kişilikle bağlantılı olabileceğini ortaya koydu. Yüksek tansiyonluların nevrotik kişilik özelliklerinin daha baskın olması ihtimali yüksek.

Nabzın hızı
Sakin nabız genellikle fiziksel sağlık bakımından olumlu bir işaret olsa da kişilik bakımından daha karanlık verilere işaret ediyor olabilir. Araştırmalar, düşük nabızlı kişilerin daha fazla psikopatlık özellikleri gösterdiğini, daha saldırgan ve kriminal davranışlara meyilli olabileceklerini gösteriyor. Düşük nabız korkusuzluk göstergesidir ve şiddet ve çatışma yoluyla rahatlama arayışını teşvik ediyor olabilir.
Ancak bu fikirlerin doğruluğunu kesinleştirmek için daha fazla araştırma gerekiyor.

Yine de kişiliğimizle vücudumuzun fiziksel özellikleri arasında bir bağlantı olduğu açık. Gelecekte belki de kişiliği farklı şekillerde ölçebileceğiz. Kişilik tespiti için anket soruları ve davranışları gözlemekten ziyade belki de hormonları, proteinleri ve bakterileri değerlendirecek bir kan testi veya nabız ölçümü yeterli olacak.

Yani kısa bir süre sonra kişilik tespitinde psikolojinin yanı sıra biyolojinin de ağırlık kazandığını görebiliriz.
 
Üst