Winter
Forum Yöneticisi
- Üyelik Tarihi
- 20 Haz 2022
- Konular
- 172
- Mesajlar
- 4,419
- MFC Puanı
- 41,740
Kentigerna okumayı sevdiğim yazarlardan biri.. Bir Psikopatın Günlüğü de yazardan okuduğum 5. Kitap oldu. İçinde geçen Kurt Geçidi olayını “Dyatlov Geçidi” nden uyarlayan yazar’ın benim için hala en sevdiğim eseri “Tanrının Psikopat Çocukları”..
Bu arada “Dyatlov Geçidi” vakasını da sizinle paylaşmak istiyorum
28 Ocak 1959 günü 10 genç dağcı 15 günlük eğlenceli bir yolculuk yapmak için Ural dağlarına seyahat etmeye başladı. Yury Yudin ani bir rahatsızlık nedeni ile gruptan ayrılmak zorunda kaldı. Böylece tecrübeli dağcı Igor Dyatlov önderliğinde ki ekip 9 kişiyle yola devam etti. 2 Şubat akşam üstüsüne kadar herşey yolunda görünüyordu ekip ormanlık alandan 1,5 km uzağa Holat Syahl tepesine kamp kurdular.
Dyatlov yolculuk başında 12 Şubat gibi durumlarını bildiren bir telgraf çekeceğini söylediğinden ne aileler ne de arkadaşları onların durumundan endişe etmedi. Ne var ki 20 Şubat gününden itibaren herkes 9 genç dağcıyı bulmak için seferber oldu. Bilir kişilerden oluşan ilk grup gençlere ulaştığında takvimler 26 şubatı gösteriyordu. Tam bir vahşetin ortasına düşen insanlar gördüklerine inanamıyorlardı.
İçerden parçalanarak kaçılan çadırlar, arkada bırakılan ayakkabılar ,kampın yakınında olan ancak ormanlık alana doğru aniden yok olan çıplak ayak izleri.
İlk cesetlere ulaşıldıktan sonra 5 kişinin(Georgy Krivonischenko(24), Yury Doroshenko(21), Igor Dyatlov(23), Zina Kolmogorova(22)Rustem Slobodin(23)hipothermi den öldüğü anlaşıldı. Ancak toprak yerine kara gömülü 4 kişi bulunduğunda bunların travmetik ölümler yaşadığına kanaat getirildi.
24 yaşında ki Thibeaux-Brignollel başına aldığı bir darbe sonucu kafatası kırılmış şekilde bulundu. Ludmila Dubinina’nın (21) dili kopmuştu. Alexander Zolotaryov(37)ve adaşı Alexander Kolevatov’un(25) gögüs kafeslerinde kırıklar vardı.
Ancak yine olayın ilginç yanı 4 metre kar altından çıkartılan cesetlerin dışlarında bu darbelerin neden olduğuna dair bir kanıt bulunamadı. Yani içten olmuştu. Ayrıca cesetler üzerinde yüksek oranda radyasyona rastlanıldı. Araştırmalar her ne kadar derinleştirilse de akıl almaz olay aydılatılamadı.
O sıralarda olanlardan 50 km uzaklıkta başka bir grup gökyüzünde turuncu ışıklar gördükleri ile ilgili rapor verdiler. Bazı askerlerinde gökyüzünde hızla hareket eden küreler gördüğünü söylemesi üzerine hızla üstü kapanan dosya 1990 a kadar tozlu raflara kaldırıldı.
Yazar Anatoly Guschin kaybolan ve bir şekilde yok edilmiş bazı doküman ve raporlar olduğunu kanıtlayınca ‘’Sırlar Dokuz Hayata Maloldu’’ isimli bir kitap yazdı. Onun tezine göre tüm bu olanların sebebi o sırada rus hükümeti tarafından yürütülen gizli bir silah denemesiydi. Ve bu insanların tek suçu yanlış zamanda yanlış yerde olmaktı.
Olay hala esrarengizliğini koruyor.
Bu arada “Dyatlov Geçidi” vakasını da sizinle paylaşmak istiyorum
28 Ocak 1959 günü 10 genç dağcı 15 günlük eğlenceli bir yolculuk yapmak için Ural dağlarına seyahat etmeye başladı. Yury Yudin ani bir rahatsızlık nedeni ile gruptan ayrılmak zorunda kaldı. Böylece tecrübeli dağcı Igor Dyatlov önderliğinde ki ekip 9 kişiyle yola devam etti. 2 Şubat akşam üstüsüne kadar herşey yolunda görünüyordu ekip ormanlık alandan 1,5 km uzağa Holat Syahl tepesine kamp kurdular.
Dyatlov yolculuk başında 12 Şubat gibi durumlarını bildiren bir telgraf çekeceğini söylediğinden ne aileler ne de arkadaşları onların durumundan endişe etmedi. Ne var ki 20 Şubat gününden itibaren herkes 9 genç dağcıyı bulmak için seferber oldu. Bilir kişilerden oluşan ilk grup gençlere ulaştığında takvimler 26 şubatı gösteriyordu. Tam bir vahşetin ortasına düşen insanlar gördüklerine inanamıyorlardı.
İçerden parçalanarak kaçılan çadırlar, arkada bırakılan ayakkabılar ,kampın yakınında olan ancak ormanlık alana doğru aniden yok olan çıplak ayak izleri.
İlk cesetlere ulaşıldıktan sonra 5 kişinin(Georgy Krivonischenko(24), Yury Doroshenko(21), Igor Dyatlov(23), Zina Kolmogorova(22)Rustem Slobodin(23)hipothermi den öldüğü anlaşıldı. Ancak toprak yerine kara gömülü 4 kişi bulunduğunda bunların travmetik ölümler yaşadığına kanaat getirildi.
24 yaşında ki Thibeaux-Brignollel başına aldığı bir darbe sonucu kafatası kırılmış şekilde bulundu. Ludmila Dubinina’nın (21) dili kopmuştu. Alexander Zolotaryov(37)ve adaşı Alexander Kolevatov’un(25) gögüs kafeslerinde kırıklar vardı.
Ancak yine olayın ilginç yanı 4 metre kar altından çıkartılan cesetlerin dışlarında bu darbelerin neden olduğuna dair bir kanıt bulunamadı. Yani içten olmuştu. Ayrıca cesetler üzerinde yüksek oranda radyasyona rastlanıldı. Araştırmalar her ne kadar derinleştirilse de akıl almaz olay aydılatılamadı.
O sıralarda olanlardan 50 km uzaklıkta başka bir grup gökyüzünde turuncu ışıklar gördükleri ile ilgili rapor verdiler. Bazı askerlerinde gökyüzünde hızla hareket eden küreler gördüğünü söylemesi üzerine hızla üstü kapanan dosya 1990 a kadar tozlu raflara kaldırıldı.
Yazar Anatoly Guschin kaybolan ve bir şekilde yok edilmiş bazı doküman ve raporlar olduğunu kanıtlayınca ‘’Sırlar Dokuz Hayata Maloldu’’ isimli bir kitap yazdı. Onun tezine göre tüm bu olanların sebebi o sırada rus hükümeti tarafından yürütülen gizli bir silah denemesiydi. Ve bu insanların tek suçu yanlış zamanda yanlış yerde olmaktı.
Olay hala esrarengizliğini koruyor.