• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Koruyana ceza, işkence yapana serbestlik… Hayvan hakları savunucuları isyan etti!

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
Koruyana ceza, işkence yapana serbestlik… Hayvan hakları savunucuları isyan etti!



Türkiye’de neredeyse her gün yeni bir hayvana yönelik şiddet suçu işleniyor. Üstelik bu suçu işleyenlerin büyük bir çoğunluğu da hayvanlar, “eşya” sayıldığı için ya cezasız kalıyor ya da cüzi miktardaki para cezalarıyla kurtuluyor. Tüm bunlara rağmen hayvan hakları yasası ise bir türlü Meclis’e gelmiyor. Hayvan hakları örgütleri ise bu sessizliğe tepkili...


Biri köpeği tecavüz ederek öldürdü, tutuklandı. Ancak bu yüzden değil 9 ayrı suç kaydından dolayı. Diğeri, bir köpeği bıçakladı, gözaltına alındı ama serbest bırakıldı. Bu iki olay Ankara ve Hatay'da geçtiğimiz hafta yaşandı. Edirne'de ise hayvansever bir kadın, sokak hayvanlarına besleme yaptığı için komşuları tarafından şikayet edildi, hakkında 5 ay hapis, 3 bin TL de para cezası kararı verildi. Yani hayvanları koruyana ceza kesildi, işkence edenler serbest bırakıldı.

Türkiye'de neredeyse her gün yeni bir hayvana yönelik şiddet suçuyla karşılaşılıyor. Bu durum gittikçe önü alınamaz hale geliyor. Çünkü hayvan, “eşya” olarak görülüyor, bu da suçu işleyenlerin cezasız kalmasına neden oluyor. İşte tüm bunların önüne geçmek için hazırlanan hayvan hakları yasası ise bir türlü Meclis'e getirilmiyor. Hayvan hakları savunucuları ve hayvanseverler, hayvana şiddette cezasızlığa tepkili. Yasanın bir an önce TBMM'den geçirilmesini istiyor.



İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Deniz Tavşancıl
DENİZ TAVŞANCIL: KABAHATLER KANUNU YETERLİ DEĞİL

İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Deniz Tavşancıl, hayvanlara yönelik şiddetin doğru okunmadığını dile getirdi. Şiddeti uygulayanların toplum içinde tehdit ve tehlike olduğunu belirten Tavşancıl, bütün adli tıp profesörleri ve psikiyatrların bu şahısların saldırganlık eğilimlerinin olduğunu ve ruhsal olarak sağlıklı bireyler olmadıklarını dile getirdiğini aktardı.

Bu nedenle hayvanlara şiddet uygulayan şahıslara, Kabahatler Kanunu kapsamında ceza kesilmesinin yetersiz olduğuna dikkat çeken Tavşancıl, bunlara hapis cezalarının verilmesi gerektiğini vurguladı.

“YASAYI ACİL OLARAK BEKLİYORUZ”
TBMM Hayvan Haklarının Araştırılması Komisyonu'nun hazırladığı raporun 22 Ekim 2019'da yayımlandığını anlatan Tavşancıl, şöyle konuştu:

* Bu rapor Meclis'te okundu, kabul gördü. Bu raporda hayvanların mal statüsünden çıkartılması, duygulu bir varlık olarak kabul edilmesi, sahipli sahipsiz hayvan ayrımının kaldırılması var. Yine tecavüzlerin hapis cezası ile cezalandırılması, bu cezaların ertelenmemesi ve paraya çevrilmemesi var.

* Biz acil olarak yasayı bekliyoruz ve bu minvalde çıkarılmasını bekliyoruz. Artık insanlarda takat kalmadı. Yaşanan olaylar toplumsal infiallere neden oluyor. İnsanlar adalet duygularının tatmin edilmesini istiyorlar. Bu insanların cezalandırıldığını, tutuklandığını görmek istiyorlar.

* Kimse bu insanlarla aynı havayı solumak istemiyor. Bizler psikolojik olarak çok yıprandık. Toplumsal olarak güvenli bir ortamda yaşamıyoruz. Hayvan tecavüzcünün olduğu ortamda kimse
güvende değil.



Göktürk Hayvan Sevenler Derneği Başkanı Nilgül Sayar
NİLGÜL SAYAR: YASA 6-7 YILDIR ASKIDA BEKLİYOR

Göktürk Hayvan Sevenler Derneği Başkanı Nilgül Sayar, yeni yasanın çıkmasıyla ilgili sorun olduğunu belirtti. Meclis'in her için toplandığına, sabahlara kadar kararlar alındığına ve yasalar çıkarttığına dikkat çeken Sayar, “Ama hayvan yasası 6-7 yıldır askıda beliyor. Suç işleyene ceza olarak 300-500 TL para cezaları veriliyor. Hayvana yapılan hiçbir şeyin suçu yok. Avrupa'da 30 bin ile 300 bin euro arasında cezalar kesiliyor. Caydırıcı bir ceza yok, o yüzden çok rahatlar” diye konuştu.

“EN AZ 5 YIL HAPİS CEZASI VERİLMELİ”
Hayvanların bir an evvel mal statüsünden çıkartılması gerektiğine işaret eden Sayar, “Sahipli ya da sahipsiz olmasına bakılmaksızın şiddetin cezası en az 5 yıl hapis cezasıyla başlamalı. Ancak bu şekilde sorun büyük oranda çözülmüş olur” ifadelerinde bulundu.



Sevilay Topçu
SEVİLAY TOPÇU: HAYVANLARI BESLEDİ CEZA ALDI
Hayvana şiddete ve şiddet uygulayanların serbest bırakılmasına tepki gösterenlerden biri de Edirne Keşan'daki evinin çevresindeki sokak hayvanlarına besleme yaptığı için komşuları tarafından şikayet edilen ve 5 ay hapis ile 3 bin TL de para cezası verilen Sevilay Topçu. Topçu, yaşanan olayların artık midesini bulandırdığını belirterek, şunları kaydetti:

* Ceza yok, olanlar da caydırıcı değil. Hayvana işkence yapanı sokağa salıyorlar. Bunlar daha sonra kadına da, çocuğa da işkence ediyorlar, saldırıyorlar. Bunlara ceza verilmiyor ama ben hayvanları beslediğim için ceza aldım. Çünkü çevrelerinde hayvan görmek istemiyorlar. Neymiş, hayvanı tehlike yaratacak şekilde serbest bırakmışım.

* Bulunduğumuz yer kooperatif bir site, bu hayvanlar da yıllardır bu bölgede yaşayan sokak hayvanlarıydı. Bu yüzden devam eden 9 dava daha var hakkımda. Bizler yalancı tanıklarla cezalandırılıyoruz ama hayvana tecavüz edenler bile ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Artık bunlara bir son verilmeli. Hayvan hakları kanunu bir an önce Meclis'ten geçmeli.



Yasemin Topaloğlu
YASEMİN TOPOĞLU: İNSAN-HAYVAN AYRIMI YAPILMAMALI
Hem şiddet olaylarına hem de yasanın Meclis'ten geçirilmemesine tepki gösterenlerden biri de hayvansever Yasemin Topoğlu. O da sokak hayvanlarıyla ilgileniyor, yaklaşık 60 kediye bakıyor. Hatta daha çok hayvana mama alabilmek için 20 yıl boyunca içtiği sigarayı bile bıraktı. Hayvanların Türkiye kanunlarında halen mal olarak göründüğünü belirten Topoğlu, şunları söyledi:

* Birçok kişinin söyleminde şu var, ‘Bugün hayvana yapan, yarın da insana yapar.' Bu çok yanlış bir şey. Bunun hayvanı ya da insanı yok. Aynı dili konuşmuyoruz, şekillerimiz değişik diye aynı duyguyu yaşamıyor değiliz. Adı kedi-köpek olabilir ama hepimiz aynı duygulu hissediyoruz. Haliyle bir kadına, çocuğa ya da hayvana tecavüz edilmesi arasında bir fark yok.

* Bu nedenle insana karşı işlenen suçlarda uygulanan cezaların hayvanlara karşı işlenen suçlarda da uygulanmasını istiyoruz. ‘Bugün hayvana yapan yarın insana yapar' söylemiyle buna duyarlılık oluşturamazlar. İkisi de can. Kedi ve köpeklerin üzerine kızgın yağ atılıyor, gözleri oyuluyor, bacakları ve elleri kesiliyor. Bunları yapanlar da cezasız bırakılıyor. Artık yeter. Cezalar caydırıcı hale getirilmeli, her canlı için aynı cezalar uygulanmalı.



Şebnem Aslan
ŞEBNEM ASLAN: YASA BİR TÜRLÜ MECLİSE GELEMEDİ
Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu Sözcüsü Şebnem Aslan ise havyan hakları konusundaki sessizliğe isyan etti. Aslan şunları kaydetti:

* Hayvana şiddet her geçen gün artarak devam ederken, hayvana şiddeti suç sayarak hapis cezası getirecek kanuni düzenleme bir türlü meclise gelemedi. 2019 Ekim ayında TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu %90 taleplerimiz doğrultusunda bir rapor hazırlayarak meclise sundu. Aynı zamanda bu komisyonun da başkanı olan Ak Parti Tekirdağ milletvekili Mustafa Yel, büyük ölçüde raporla örtüşen maddeleri içeren bir kanun teklifi hazırladı.

* Bu kanun teklifi ise 2020 Ocak ayından beri meclise sunulmayı bekliyor. Tam 7 aydır bu çok gecikmiş kanuni düzenlemenin meclise sunulamamasına mazeret olarak da meclis gündeminin çok yoğun olduğu, başka kanunların görüşülmesi gerektiği söyleniyor. Halbuki başka kanunlar görüşülürken hergün sayısız hayvana tecavüz ediliyor, bıçaklanıyor, asılıyor, öldürülüyor. Bıçak gerçekten kemiğe dayandı, sadece hayvan hakları savunucuları değil sıradan insanların da bu vahşet haberlerine dayanacak gücü kalmadı. Gerekirse meclisin olağanüstü toplanarak bu kanunun görüşülmesi, bir an evvel de kabul edilerek yürürlüğe girmesi gerekiyor.
 

Brida

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
15 May 2020
Konular
12
Mesajlar
513
MFC Puanı
8,810
bugün 4 ekim. dünyanın en masum varlıklarının haklarının günü.
bir evcil hayvanla büyüyen çocuk büyüdüğünde daha vicdanlı ve merhametli bir insan olur. bu bilimsel olarak da kanıtlanmıştır keza. onlarla ruhun değişir, düşüncen değişir,
kalbin arınır, bakışın bile ahenk kazanır. dolayısıyla dünyan değişir.
bu dünya sadece bize ait değil, onlarla paylaşmayı da öğrenmemiz gerekiyor. ağzı ve dili olmayan sokak canlarının yaşam haklarına engel olmayın. onlara eziyet etmeyin, edenlere sessiz kalmayın,
sessizliğinizle onlara ortak olduğunuzu hele hiç unutmayın. ihtiyaç duyan sokak canlarına ses olun, sesleri olun lütfen. onların da sevgiye ihtiyacı var. inanan bir kesim için tekrar söylüyorum,
inancınız varken bu sokak canlarına zulmediyorsanız belki de allahın rızası onlara verdiğiniz bir kap suda olabilir. gazabı da belki de sessiz kullara verdiğiniz eziyet ve zulümle ortaya çıkıyordur.
bir milletin büyüklüğü ve beraberindeki ahlak gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir. - der gandhi. bu anlamlı söz üzerine biraz düşünün, davranışlarınızı düzeltin.
ahlaki ölçülerinizi bir daha gözden geçirin ve onların yaşam hakklarına saygı duyun. lütfen.
tek bir gün değil her gün sevmek ve onları korumak insanlık görevimiz olmalı bizim. sokak canlarının doğal yaşam alanlarını betonlaştırarak, yakarak, yıkarak, kirleterek bozmayacağımız,
tüm canlılarla uyum içinde yaşayacağımız bir dünya umuduyla.
 
Üst