• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Küçük Karınca Dosi

vioLeta

Özel Üye
Üyelik Tarihi
29 Tem 2015
Konular
946
Mesajlar
1,610
MFC Puanı
540
Küçük karınca Dosi gözlerini açalı daha çok kısa bir zaman olmuştu. Annesi onu daha yeni dünyaya getirmişti. Şöyle hafifçe bir doğruldu etrafına bakındı pek kimseler görünmüyordu. Biraz ürkek bir sesle, “kimse yokmu,” diye seslendi. Ama sadece kendi sesini duyabildi. Biraz uzaktan bir sesin geldiğini fark etti. Sesin tokluğu biraz onu korkutmuştu ama yapacak bir şeyi yoktu. Kafasını usulca arkaya doğru uzattı, birden yaşlı bir karıncanın ona baktığını fark etti. “Merhaba sizden başka kimse yok herhalde, siz ve ben varız,” diye yaşlı karıncaya sorunca, “hayır burada bizim gibi birçok karınca yaşamakta, onların hepsi yiyecek aramaya gittiler, akşam olunca dönecekler, merak etme,” deyip tekrar yaşlı karınca gözlerini kapayıp uykuya geçmişti.

Küçük karınca Dosi merak uyandıran bir tavırla etrafı gezmeye başlamıştı ki birden bir delikten süzülen ışığı fark etti.Hemen oraya doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı, ilerledikçe etraftan gelen sesler onu bir anda heyecanlandırmıştı. Nihayet seslerin geldiği yere vardığında fark ettiği delikten küçücük bir merdivenden inip çıkan karıncaları görünce, hemen onların yanına koştu. “Merhaba arkadaşlar, ben Dosi, ne yaptığınızı sorabilirmiyim?” diye seslendi.

Etrafındaki karıncalardan cevap alamamak onu biraz üzmüştü. Usulca başını yana çevirip oradan uzaklaşmak üzereyken, kendisi gibi küçcük bir karınca yanına yaklaştı ve “merhaba ben Sem,” “bende Dosi” “yenisin heralde buralarda?” diye sorunca, “evet annem yemek getirmek için dışarıya çıkmış, bende sesleri duyunca buraya geldim merdivenden görünen ışığın diğer tarafında ne var biliyormusun?” diye sorunca “hayır bilmiyorum, istersen bizde gidip bakalım,” fikri Doside merak uyandırmıştı. “Tabi neden olmasın,” demeye kalmadan kendilerini merdivenin en başında bulmuşlardı. Işık o kadar yakındı ki birden inanılmaz heyecana kapıldılar.

Gözleri kamaşıyor aşağıdaki serinlik yerini sıcak bir havaya bırakmış küçücük bedenleri birden ısınıvermişti. Ürkek ürkek bir şekilde merdivenden dışarıya çıkmışlardı. Yavaş yavaş yürümeye başladıklarında etraflarında koşturan insanlar yoldan geçen arabalar başlarını adeta döndürmüştü. Birden yanlarına yaklaşan iki çocuk, “aaa.. gelin burada iki karınca yavrusu var,” diye bağırmaya başlayınca diğer çocuklarda hemen Dosi ve Sem’in yanına gelmişlerdi. Dosi ve Sem’i fark eden çocuklar etraftan buldukları bir cam kavonozun içine Dosi ve Sem’i bırakarak ellerinde oynamaya, kavanozu sağa sola sallamaya başlamışlardı.

Dosi ve Sem bu kavanozdan kurtulamayacaklarını, yuvadan anneleri olmadan çıkmalarının çok büyük bir hata olduğunu, kavanozun çocukların ellerinden düşüp kırıldığında anlamışlardı. İki küçük karınca da yaralı bir şekilde, parçalanmış kavanozun içinden çıkmayı başarmış, ama çok acı çekerek sürüne sürüne evlerinin yolunu bulmaya çalışırken, Sem kocaman bir adamın ayağının altına ezilivermişti. Ne yapacağını bilmeden bağırmaya başlamıştı ki “Dosi Dosi.. uyan yavrum, ben burdayım, annen senin yanında, uyan yavrum,” sesi ile gözlerini açan Dosi tüm bu yaşadıklarının bir rüya olduğunu, annesi olmadan hiçbir yere gidilmemesi gerektiğini, bazen fazla merakın insanın başına çok kötü şeyler getirebileceğini anlamıştı.

Annesi rüya gören Dosi’ye, daha sen çok küçüksün, benimle beraber hayatı tanıyıp, iyiyi kötüyü, güzeli çirkini, hayatla nasıl baş edilmesi gerektiğini, öğrendikten sonra kendi kararlarını verip, hayatına yön vermelisin. Canım yavrum hadi uyumana devam et,” deyince, gözlerini kapattı.
 
Üst