- Üyelik Tarihi
- 8 Ara 2012
- Konular
- 4,182
- Mesajlar
- 11,468
- MFC Puanı
- 34,670
1931 yılında İstanbulda doğdu. Edebiyata ilgisi çocuk yaşlarda başlayan Leyla Erbil, ilk şiirini bir taşra dergisinde yayınladı. İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi Bölümü, ona çok şey kattı. Edebiyat çevrelerinden insanlarla tanışan yazar, ilk öykülerini Metin Eloğluna okuttu.
Leyla Erbil, ilk kitabı Hallaç ile Türkiye öykücülüğüne yeni bir soluk getirdi. Öykülerindeki dili, herkesten başka bir iş yapmak istediğini kanıtladı. İkinci öykü kitabı Gecede ile Sait Faik Hikâye Armağanına başvurdu. Bu ödülü alamaması üzerine, arkadaşları ile çok sevdikleri Sait Faikin mezarı başında bir daha hiçbir ödüle başvurmayacaklarına dair söz verdiler. Leyla Erbil, bu sözden sonra hiçbir yere başvurmadı ancak birçok ödüle sahip oldu. Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilen ilk Türkiyeli kadın oldu.
Leyla Erbil, annesinin hastalığından çok etkilendi. Bu olayın onun hayatında bir dönem noktası olduğunu ifade etti. Annesinin tedavisi için emek verdi. Eserlerinde gördüğümüz mücadeleci kadın, onun hayatının zaten bir parçasıydı.
Birçok öykü ve roman kaleme aldı. 1950li yılların öykücülüğünün yönünü değiştiren isim oldu. Yakın arkadaşı Tezer Özlü ile mektuplaşmalarını yayınladı. İlerleyen yaşına rağmen edebiyatın içinde oldu. Özgün sesini hiçbir zaman kaybetmedi. 2013 yılında İstanbulda hayata gözlerini yumdu.
Leyla Erbil, ilk kitabı Hallaç ile Türkiye öykücülüğüne yeni bir soluk getirdi. Öykülerindeki dili, herkesten başka bir iş yapmak istediğini kanıtladı. İkinci öykü kitabı Gecede ile Sait Faik Hikâye Armağanına başvurdu. Bu ödülü alamaması üzerine, arkadaşları ile çok sevdikleri Sait Faikin mezarı başında bir daha hiçbir ödüle başvurmayacaklarına dair söz verdiler. Leyla Erbil, bu sözden sonra hiçbir yere başvurmadı ancak birçok ödüle sahip oldu. Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilen ilk Türkiyeli kadın oldu.
Leyla Erbil, annesinin hastalığından çok etkilendi. Bu olayın onun hayatında bir dönem noktası olduğunu ifade etti. Annesinin tedavisi için emek verdi. Eserlerinde gördüğümüz mücadeleci kadın, onun hayatının zaten bir parçasıydı.
Birçok öykü ve roman kaleme aldı. 1950li yılların öykücülüğünün yönünü değiştiren isim oldu. Yakın arkadaşı Tezer Özlü ile mektuplaşmalarını yayınladı. İlerleyen yaşına rağmen edebiyatın içinde oldu. Özgün sesini hiçbir zaman kaybetmedi. 2013 yılında İstanbulda hayata gözlerini yumdu.