• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

LaiLa

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
20 May 2015
Konular
1,822
Mesajlar
5,290
MFC Puanı
6,400

Biz bi küsüp bi barışırız
Bi gülüp bi ağlaşırız
Eseriz ama yağmayız
Ben alırım gönlünü hemen
Kıyamazsın bana da sen
Öyle kesip atmayız

İçinden geliyorsam
Kalbinden geçiyorsam
Erit buzlarını hadi
Sokak kedisi gibi
Üşümüş halde beni
Bırakmazsın sen değil mi?

Çayla simit gibiyiz
Gülle dikeniz ikimiz
Etle tırnak gibiyiz
Biz ayrılamayız ki

Ayla yıldız gibiyiz
Balla kaymağız ikimiz
Çifte kumru gibiyiz
Biz ayrılamayız ki
Köprüleri yıkamayız ki
Gemileri yakamayız ki
Olamayız başkasıyla
Sözümüzden cayamayız ki

Biz dudakta tenimizi
Tende nefesimizi
Hissetmesek olmaz
Güzel yüzünde gezmeli elim
Benim her yanım ezberin
Yanmasak olmaz:)


StigmatA'cım and Fatma 'mm:s17:

Teşekkürler birtanemmm :s56::f23::f33:
 

İlda

Özel Üye
Üyelik Tarihi
17 Kas 2012
Konular
1,235
Mesajlar
5,399
MFC Puanı
1,490
Facebook, kablosuz bağlantı bulma özelliğini tüm dünyada yayına aldı



Örsan Çetin


Facebook bir süredir üzerinde çalıştığı yeni özelliğini tüm dünyanın kullanımına sundu. Bu özellik sayesinde mobil kullanıcılar yakınlarındaki kablosuz ağları görebilecekler. Firma bu özelliği geçen sene test etmeye başlamıştı. Mobil kullanıcılar çevrelerindeki ücretsiz ve herkesin erişimine açık olan kablosuz ağları görebildiler. Test aşamasında bu özellik sadece belirli ülkelerdeki iOS kullanıcıları tarafından erişilebilirdi. Şimdi ise Facebook, “Wi-Fi Bul” özelliğinin yakında hem iOS hem de Android cihazlarda tüm dünyada kullanılabileceğinin müjdesini verdi.

GSM operatörlerinin yetersiz kaldığı noktalarda kullanışlı

Seyahat ederken çok kullanışlı bir uygulama olsa da aynı zamanda GSM üzerinden mobil bağlantıların yetersiz kaldığı, kötü bağlantı kalitesi olan bölgelerde hayat kurtaran bir özellik olacak.

ABD gibi gelişmiş pazarlarda bu özellik daha ziyade internet erişiminin zor olduğu banliyölerde ve uzak noktalarda kullanılacak olsa da gelişmekte olan ülkeler için günlük hayatın bir parçası olacaktır. Zira bu ülkelerdeki kapsama alanlarında yaşanan sorunlar ve internet paketlerinin kısıtlı olması sebebiyle ücretsiz bir kablosuz bağlantıya erişmek dünya ile iletişimi sürdürmenin önemli bir parçasıdır.

Harita üzerinde göreceksiniz

Facebook’un yakın zamanda sunduğu diğer özellikler gibi bu özellik de Facebook mobil uygulamasındaki “Daha Fazlası” sekmesinin altında sergilenecek. “Wi-Fi Bul” sekmesini bulduktan sonra bu özelliği aktive etmeniz gerekebileceğini de hatırlatıyor Facebook. Sonrasında Facebook size en yakınınızdaki ağları bir harita üstünde göstereceği gibi aynı zamanda bu ağların hangi işletmeler tarafından sunulduğunun da detaylı bilgisini de paylaşacak.



Aynı zamanda bir keşif uygulaması

Bu özellik elbette*2 milyar kullanıcılı Facebook*için kullanıcılarının daha fazla Facebook’ta vakit geçirmesine olanak sağlayacak bir uygulama. Öte yandan kullanıcılar içinse bu aynı zamanda çevrelerindeki yerel işletmeleri keşfetmelerine olanak sağlayacak bir keşif uygulaması. Bundan sonra yeni yerler aradığımızda Google Maps yerine kaliteli interneti olan yerleri aramak için bu özelliği kullanabileceğiz.

İşletmeler eğer bu uygulamanın bir parçası olmak isterlerse Facebook sayfalarından bilgilerini güncellemeleri gerekecek. Aksi takdirde bu haritalar içinde yer almayacaklar. Yani yakınınızda interneti olan bir kafe olduğunu bildiğiniz halde ağlarda göremezseniz bunun sebebi işletmenin bu sisteme dahil olmamasıdır. Onları da bu konuda uyarmaktan çekinmeyin deriz.



Bu uygulama Facebook’un insanların internete erişimini kolaylaştırmak anlamında ilk uygulaması değil.*Internet.org *gibi daha büyük projelerle de herkesin mobil erişime sahip olmasını istiyor. “Wi-Fi Bul” özelliği ise bu çalışmaların sadece bir parçası.





Sosyal medya
 

LaiLa

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
20 May 2015
Konular
1,822
Mesajlar
5,290
MFC Puanı
6,400

SEVDAM TEK NEFES

Beni gör Tanrı'm
Bir bak nerdeyim?
Çölleri aştım, yar izindeyim
Sanma ki şaştım, ilk sözümdeyim
Beni ara, sor
Gör, ne haldeyim

Karlara vardım, dağları yardım
Hasrette sabır günümü aştım
Her dönemeçte yol biter sandım
Ya sen gel bana ya gel de geleyim

Yıldıza sarindim, aya tutundum
Sevdam tek nefes kaldı, yutkundum
Ben doğduğum günden beri bozgunum
Zamanı dersen öl de öleyim

Su akar gider
Bilmem nereye
Gül neden mahkum onca dikene?
Uzar, kısalır bir günde gölge
Bir oyunsa bu söyle, bileyim


@Sezen ve Cancağızıma :p
 

İlda

Özel Üye
Üyelik Tarihi
17 Kas 2012
Konular
1,235
Mesajlar
5,399
MFC Puanı
1,490
Facebook'un aldığı son patent kullanıcılarını tedirgin etti

Facebook’un aldığı kullanıcılarını gizlice izleyebileceği patent, özel hayatın mahremiyeti konusunda kullanıcılarını tedirgin etmeye yetti.



2 milyarı aşkın kullanıcısı olan Facebook, platformunu geliştirmek için çeşitli yeni özellikler ve algoritmaların patentini alıyor ve geliştiriyor. Fakat sosyal medya devinin son aldığı patent, akılları oldukça karıştırdı.

Kullanıcılarının en özelinden tutunda nerede ise çoğu kişisel bilgilerini elinde bulunduran Facebook, yeni aldığı patent ile kullanıcılarını izlemeyi planlıyor. Özellikle bilgisayarların Web kameralarını ve mobil cihazların ön kameralarını hedef alan patent, kişisel mahremiyeti oldukça büyük tehlikeye atıyor.

Son dönemde reklam gelirlerini arttırmayı hedefleyen Sosyal medya devi, bu yönde elindeki tüm imkanları kullanmaya başladı. Söz konusu aldığı patent de ne yazık ki reklam gelirlerini arttırmaya yönelik. Alınan bu patent kullanıcıların duygularını yani yüz ifadelerini tespit ediyor. Platformda dolaşan veya video izleyen bir kullanıcının yüz ifadelerinden duygularını tespit eden algoritma, kişinin duygusal haline göre içerik göstermeye devam ediyor. Yani kullanıcı bir videoyu izlerken eğlenceli vakit geçiriyorsa algoritma bu durumu algılıyor ve benzer içeriğe sahip videoları kullanıcıya göstermeye devam ediyor.

Ayrıca alınan patent kullanıcının sadece içeriklere olan tepkilerini tespit etmiyor. Gösterilen reklamlara olan tepkileri de tespit ederek kişiye özel reklam gösterme görevini de üstleniyor.

Kullanıcı mahremiyetini tehlikeye atan bu patente ise sosyal medya devi, Şirket birçok teknolojik patente sahip, ancak hepsini kullanmıyor. Facebook temsilcileri, patentlerin şirketin gelecekteki planlarına yönelik alındıkları bir açıklama getiriyor. Lakin platformun bu gücü yine de kullanıcılarını özel hayatlarına dair tedirgin etmeye yetiyor.

Facebook’un bu yeni patentini engellemenin bir yolu mevcut. Bu duruma maruz kalmak istemeyen iOS kullanıcıları, ayar menüsünden Facebook’a tıklayarak uygulama ayarlarından erişim iznine gidebilirsiniz. Ulaştığınız menüden Kamera ve Mikrofonu'u kapatarak söz konusu tehlikeden kurtulabilirsiniz.

Android kullanıcıları ise Ayarlar’a girerek uygulama sekmesini açmaları gerekiyor. Oradan Facebook’u bularak izler sekmesine ulaşabilirler. Sonrasında yine iOS’ta olduğu gibi Kamera ve Mikrofonu erişimi kapatmaları gerekiyor.
 
Üyelik Tarihi
11 Haz 2017
Konular
22
Mesajlar
1,745
MFC Puanı
3,420
Mezhep Kavramı

Mezhep, Arapça’da gitmek anlamına gelen “zehebe” fiilinden türemiştir; kelime olarak “gidilen yol” demektir. İslâm'ın "itikâdî ve amelî sahadaki düşünce ekolleri" diyebileceğimiz mezhepler, dinin anlaşılma biçimleri ile ilgili tezâhürlerdir. Siyâsî, ictimâî, iktisadî, coğrafî, tarihî ve benzeri sebepler, dinin anlaşılması planında, belirli fikirlerin ya da şahısların etrafında odaklaşmalara yol açmıştır.

Böylece, din anlayışında yer yer farklılaşmalar husule gelmiştir. Bu farklılaşmaların, zamanla sistematik özellik kazanarak, düşünce ve davranışları etkilemeye başlaması, kurumlaşarak ve sosyal hayatta derin izler bırakarak varlığını sürdürmesi, karşımıza "mezheb" olgusunu çıkartmaktadır. Müslümanlar, Hz.Muhammed'in vefatından sonra, muhtelif sebeplerle, dini farklı anlamaya, farklı görüşler üretmeye başlamışlardır. Bu farklılaşmalar, mezheplerin oluşumunu hazırlayan sürecin ilk aşaması olarak alınabilir. Her insan başlı başına bir dünya olduğuna göre, din anlayışında özgün bir boyut kaçınılmazdır.

Üstelik bu özgün boyut, sevgi, saygı ve hoşgörü ortamında muazzam bir zenginlik sağlayabilir. Ancak, insanın sosyal bir varlık oluşundan kaynaklanan doğal örgütlenme arzusu, siyaset, ekonomi, sosyal değişme, kısaca insanın yapısından ve içinde yaşadığı koşullardan kaynaklanan birtakım sebepler, farklılaşma ile başlayan süreci, kurumlaşma aşamasına doğru sürüklemektedir. Sonuçta, ortaya, sayıları binlere ulaşan mezhepler çıkmaktadır. İslâm Düşünce Tarihi'nde, mezheb dendiği zaman, hem siyasî ve itikâdî nitelik taşıyanlar, hem de fıkhî, amelî nitelik taşıyanlar anlaşılmaktadır.

Özellikle Türkçe'de, mezhep, her iki alanı da ifade etmek için kullanılmaktadır. Arapça'da, siyâsî ve itikâdî alandaki farklılaşmalar daha çok "fırka" kelimesi ile ifade edilmektedir. "İki şeyi birbirinden ayırmak,birinin diğerinden farklı olduğunu ortaya koymak" gibi anlamlara gelen "fereka" kökünden türeyen "fırka" kelimesinin,bir anlamda,"Müslümanları ayrılıklara düşüren inançları ve kütleleşmelere ön ayak olan fikirleri yermek ve kötülemek için" kulanıldığı söylenebilir. Bu bağlamda,"fırka" kavramının Kur'an'la irtibatlandırılması mümkündür. Al-i İmrân sûresinin 103. âyetinde, "Toptan Allah'ın ipine sarılın,ayrılmayın (ve la teferrekû)" buyrulmakta, bölünme,parçalanma, ayrılık yaratma kınanmaktadır. İslâm Mezhepleri Tarihi, daha çok "fırka" kavramı ile karşılanan siyâsî ve itikâdî nitelikli mezhepleri inceleyen, "İslâm Düşünce ekolleri" ni araştıran bir bilim dalıdır. Fıkhî-amelî mezhepler, İslâm Hukuku'nun ilgi alanına girmektedir.

Prof. Dr. Hasan Onat
 
Üyelik Tarihi
11 Haz 2017
Konular
22
Mesajlar
1,745
MFC Puanı
3,420
Din ve Mezhep İlişkisi

Din, insanlık tarihinin şahit olduğu, kökü insanlık kadar derinlerde olan bir olgudur. İnsanın olduğu her yerde, din de vardır. Dinler tarihi alanında yapılan araştırmalar, tarih boyunca bütünüyle dinden uzak bir toplumun mevcut olmadığını ortaya koymuştur. İşin ilginç yanı,yaygın inanç şeklinin ağırlıklı olarak Tek Tanrı inancı olmasıdır. Din temelde, akıl sahibi olan insanoğlunu, kendi hür iradesiyle hayırlara sevkeden bir "vad'ı İlâhî"dir. Elmalı'nın ifadesiyle "Din-i hakkın faslı mümeyyizi zevilûkulü hüsnü ihtiyari ile bizzat hayrata sevketmektir. Tabiri aharla dini hak zorla değil, seve seve hayır yapan fâili muhtar insanlar yetiştiren bir kanunu terbiyedir ve bütün saadetler de hayrın fâilidir".

Din, insanın en iyi şekilde insanlığını gerçekleştirebilmesi; birey ve toplum planında fıtrata uygun, insan onuruna yaraşır, ahlâklı bir hayat imkânının sağlanması; insanın, kendi özüne yabancılaşmasının önlenmesi; özellikle aşkın alan hakkında doğru bilgilenmenin temini ve değerler alanında keyfiliğin imkanlar nisbetinde ortadan kaldırılması için vardır. Başka bir ifadeyle, din insan içindir ve doğrudan bir araç niteliği taşımaktadır. Amaç, insandır; insanın insanlığını gerçekleştirmesidir; insanın insanca yaşamasıdır. İnsan için olan dinin ana hedeflerinin gerçekleşip gerçekleşmediği, ya da dinin ne ölçüde fonksiyonel olduğu elbette tartışılacaktır. Ancak,dinin, -hangi isimde ve formda olursa olsun-, insanlık tarihi boyunca etkin olduğu; hatta insanlığın doğal akışına damgasını vurduğu herhalde tartışılamayacak kadar açıktır. İslâm, son peygamber olan Hz.Muhammed'e Allah katından gelen vahyin etrafında şekillenmiş bir din olup, onun sağlığında tamamlanmıştır.

Hz.Muhammed, "örnek" insan sıfatıyla İslâm'ın nasıl hayata geçirileceğini bizzat yaşayarak gözler önüne sermiştir. Hz.Muhammed, Allah katından vahiy alan son peygamberdir. Hz. Muhamed’in sağlığında, Kur’ân’da iman esası olarak belirtilen Allah’a, ahiret gününe ve Hz.Muhammed’in peygamber olduğuna inanan bir mü’minler topluluğu meydana gelmiştir. İslâm’ın temel inanç ilkelerine inanan her insan, Müslüman adını almıştır. Hz.Muhammed’in sağlığında, sadece Müslüman insan vardır; herhangi bir mezhep, tarikat, cemaat ya da din anlayışını merkeze alan bir zümreleşme, bir örgütlenme söz konusu değildir. Hz. Muhammed’in vefatını müteakip, siyasî görüş ayrılıkları, kabilecilik, çıkarlar, İslâm’ın yayılma sürecinde karşılaşılan yeni kültürler, sosyal değişme, din anlayışında doğal olarak ortaya çıkacak olan farklılaşmaların kurumlaşmasına yol açmıştır.

Daha sonraları “mezhep” adını alan bu oluşumlar, dinin anlaşılma biçimleri ile ilgili tezahürlerden ibarettir. Bir başka ifadeyle, mezhepler, din değil; dinin anlaşılma biçimleridir. Mezhepler dinin anlaşılma biçimleri ile ilgili tezahürler olduğu için, her ne sebeple olursa olsun, mezhep ve din kavramlarının özdeşleştirilmesi mümkün değildir. İslâm dini ilahî bir dindir. İslâm’ın anlaşılması planında ortaya çıkan her türlü oluşum insan ürünüdür, beşerîdir. Hz.Peygamber'in vefatından sonra, vahiy kapısı kapanmış olduğu için, hiç kimsenin, genel geçer nitelikli, doğruluğu tartışılamayacak, Allah katından gelen özel bir bilgi sahibi olduğunu iddia etme hakkı, İslâmî açıdan mümkün değildir. İslâm'ın din olarak evrensel ilkeleri, Hz.Peygamber'in sağlığında nihâî şekline kavuşmuştur. Bu sebepten, Hz.Peygamber'in sağlığında sergilenen din anlayışının evrensel ve mahallî olmak üzere iki boyutu mevcuttur. Zamana zemine bağlı olmayan, gelecek açısından bağlayıcı nitelik taşıyan, özellikle inanç, ibâdet ve nihâî hedefler noktasında kendisini gösteren boyut evrenseldir.

Evrensel olmayan boyut, sadece Hz.Peygamber'in yaşadığı zaman dilimini ilgilendirir. Bunun geleceğe olduğu gibi taşınması, gelecek açısından bağlayıcı nitelik taşıması mümkün değildir. Ancak, Hz.Peygamber'in sağlığında ortaya çıkan din anlayışı, bir bütün olarak, daha sonraki dinî nitelikli oluşumların istikâmetinin belirlenmesi açısından bir kıstas özelliği taşımaktadır. Hz.Peygamber'in vefatını müteakip ortaya çıkan, dinî nitelik taşıyan bütün oluşumlar, İslâm'ın anlaşılma biçimleridir. Bütünüyle beşerî olan bu tür oluşumların İslâm'la özdeşleştirilmesi, hem İslâm'ın evrenselliğine, hem de insan gerçeğine aykırı olur. Artık, dinin anlaşılma biçimleri söz konusudur. İnsanlar, içinde bulundukları ortama göre, bilgi birikimlerine göre, Kur'ân'ın öngördüğü istikâmette İslâm'ı anlamaya ve yaşamaya çalışmak durumundadırlar. Beşerî nitelik taşıyan bütün olgu ve oluşumlar, tabiatı gereği, her türlü tahlil ve tenkide açık olacağı için, her ne sebeple olursa olsun, dinin anlaşılma biçimlerinin din gibi mütalaa edilmesi, geleneğin din haline getirilmesi, dinin etkinlik alanının daraltılması anlamına gelecektir. Bu durum, din anlayışının geçmişe göre şekillenmesine yol açacağı için , İslâm'ın evreselliği ile bağdaşmayacaktır.

Prof. Dr. Hasan Onat
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst