• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Mor Salkımlı Ev - Halide Edib Adıvar Kitap Özeti

Peony

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
9 Şub 2015
Konular
12,075
Mesajlar
34,903
MFC Puanı
57,450
Yazar kitaba küçükken yaşadığı olayları an an hatırladığını anlatarak başlıyor. İlk önceleri anılarında Mor Salkımlı Ev ve annesi vardır. Annesi ile ilgili anıları çok sürmüyor çünkü yazar küçük yaşta annesini kaybediyor. Annesinin ölümüyle ilgili hatırladığı belki de en önemli anı, annesinin cenazesinde gördüğü safran rengi örtüdür. Bundan dolayı yazarın korkularında ve nefretlerinde hep safran rengi vardır. Babası sarayda görevli Edip Bey’dir. Evlerinde ilk önceleri görevli olarak Rasim Dadı ve Ali lala vardır. Yazar Rasim dadıyı sevmez. Rasim dadı ise Ali lalayı sevmektedir. Yazar Rasim’i sevmediğinden dolayı kızın, durumu aileye bildirmesinden korkarlar. Bir gün bundan dolayı yazarı döverken anneannesi bunları görür ve görevlilerin ikisini de evden attırır. Yazarın, annesinin ölümünden sonra en sevdiği iş, babasının atıyla saraya gidişini izlemektir. Bir gün aniden, nöbete kalan babasını görmek ister. Ağlar, sızlar ve sonunda seyis ile saraya gönderilir. Durumu zar zor nöbetçilere anlatan seyis sonunda kızı babasına ulaştırır.
Daha sonra başka bir evde ailesinden tanımadığı fertlerle tanışır. Bunlardan en çok dayısının oğlu Refat ve on yaşındaki ablası Mahmure’yi hatırlar ve bazı anılarını anlatır.
Babası başka kadınla evlenince başka bir eve taşınırlar. Yazar yine Mor Salkımlı Evi arar. Yeni annesiyle çabuk anlaşır. Daha sonra hastalanması üzerine doktorların tavsiyesiyle Mor Salkımlı Eve döner.
Yazar çocukluktan yavaş yavaş çıkmaya ve büyümeye başlamıştır. Artık hatıralarını bir film gibi hatırlamaktadır. Yazar bir keresinde hasta olur. Bundan dolayı anneannesi yazarı bir hocaya gösterir ve babası da eve doktor getirtir.
Ayrıca yazar mektebe ilk gidişini ve babasından işittiği ilk azarı da bu kısım da anlatmaktadır. En iyi arkadaşı Şayeste adında bir kızdır. Onunla birlikte geçirdiği Ramazan ve Kurban bayramlarını unutamaz. Yazar kurbanlara acımaktadır. Bunun dini vazife olduğunu bilmesine rağmen, okuduğu “Serencam” adlı kitabın etkisiyle kendini teselli eder. Dayısının ölümüyle sarsılan yazar, ardından bu olaya dayanamayarak ölen dedesine çok üzülür. Artık Mor Salkımlı Ev’den taşınma vaktidir. Bu evde hatırladığı son şey ise anneannesine Mahmure’nin etkisiyle yalan söylemesidir.
Artık yazar Üsküdar’da oturmaktadır. Burada Eğinli Ahmet ile tanışır. Kendisi okumuş, güngörmüş, kurnaz ve çok zekidir. Türk Halk Edebiyatı’nı çok sever ve yazara sürekli parçalar okur. Yazar zaten o kadar çok yabancı dil özentisi olunan bir dönem de herhangi birinden daha fazla Türk Edebiyatı’nın ruhunu kavrayabilmişse bunu Eğinli Ahmet’ e borçludur. Bu arada ikinci kardeşi dünyaya gelmiştir. Babası daha sonra abla ve teyze dediği iki kişiyle daha evlenir. Bu iki gelin anlaşamazlar. Daha sonra babası ablayı çocuklarıyla birlikte Mor Salkımlı Ev’e gönderir. Ayrıca burada Eğinli Ahmet’le gittikleri tiyatroları, Mahmure’ye gelen ilk görücüleri ve en sevdiği kahraman Hz. Ali ‘den bahsetmektedir. Yaşının küçük olmasına rağmen koleje gönderilir. Fakat öğretmenlerinin tavsiyesiyle okuldan alınır.
Yazar tekrar Mor Salkımlı Ev’e ailecek taşınmıştır.
 
Üst