volakomanokana
MFC Üyesi
- Üyelik Tarihi
- 17 Şub 2023
- Konular
- 29
- Mesajlar
- 32
- MFC Puanı
- 0
Yakın zamana kadar oyunlar iki ana para kazanma modeline ayrılıyordu: oynaması için ödeme ve oynaması ücretsiz. Ancak, 'kazanmak için oyna' olarak adlandırılan yeni bir model ortaya çıkmaya başladı. İşte oyun ekonomisinin yıllar içinde nasıl değiştiğine dair kısa bir genel bakış.
Ücretli Oyunlar/Pay-to-Play (P2P): İlk Video Oyunları
Her şey 1970'lerin başında atari oyunlarıyla başladı. Arcade video oyunları, oynama başına ödeme modeline göre çalıştı. Adından da anlaşılacağı gibi, oyunlardan oyun başına para kazanılıyordu. Arcade müdavimlerinin, bir oyunun bir veya iki raundunun tadını çıkarmak için küçük bir miktar artırması gerekecekti. Bu çok kârlıydı.
1972'de ev konsolları sahneye çıktığında, oyun geliştiricileri yeni bir gelir modeli sunma ihtiyacını gördüler: tek ödeme. Bu yeni ödeme yöntemi, oyuncuların bir oyuna tam erişim elde etmek için tek seferlik bir meblağ ödeyebilecekleri anlamına geliyordu. Örnekler arasında FIFA ve Super Mario Brothers yer alır.
90'ların sonunda, abonelik modelleri - oyuncunun bir oyunun tüm bölümlerine erişimi sürdürmek için düzenli bir abonelik ücreti ödemesini gerektiren oyunlar - tanıtıldı. Bu yöntem özellikle Tibia, Runescape ve World of Warcraft gibi MMORPG'lerde (çok oyunculu çevrimiçi rol yapma oyunları) popülerdi.
Oynaması Ücretsiz Oyunlar (F2P)/Freemium: Oyunun Bir Sonraki Bölümü
Oynaması ücretsiz (F2P) iş modelinde, oyuncular oyunun çekirdeğine ücretsiz olarak erişebilir, ancak ek canlı, sınırsız oyun süresi ve reklamsız bir deneyim gibi geliştirmelere para harcamaya teşvik edilir.
Apple App Store'un ilk günlerinde, örneğin Angry Birds gibi ilk mobil oyunların çoğu, geleneksel premium modele (yani, oyun için ön ödeme) dayanıyordu.
Ekim 2009'da App Store, ücretsiz uygulamalar için uygulama içi satın almaları sunarak oyuncuların deneyimlerini geliştirmek için oyun içi para birimi ve kaynaklar gibi dijital öğeler satın almalarını sağladı.
Kısa bir süre sonra Angry Birds, Temple Run ve Plant vs. Zombies gibi popüler mobil uygulamalar premium modelden "freemium" dediğimiz uygulamaya geçecekti. DOTA 2 ve Team Fortress 2 gibi video oyunları da hemen aynı şeyi yaptı ve satın alınabilir kozmetikler sunarken oynaması ücretsiz iş modelini benimsedi.
Play-to-Earn (P2E) ve GameFi'nin Doğuşu
2017'de Ethereum, yaygın olarak tanınan ilk blockchain oyunu olan CryptoKitties'i piyasaya sürdü. Kısa bir süre sonra, Ether Shrimp Farm, Ether Cartel ve Pepe Farm dahil olmak üzere bir dizi başka merkezi olmayan blockchain oyunu piyasaya sürüldü. Bu oyunlar, oyunculara oyun oynayarak geçirdikleri zamandan para kazanma fırsatı sağlayan P2E ekonomik modelini kullanır.
P2E oyunlarında, oyun içi varlıklar genellikle oyuncuların oyun içi ilerleme ve oynanış yoluyla elde edebileceği NFT'ler olarak temsil edilir. Geliştiricilerin tüm oyun içi ekonomiyi kontrol ettiği geleneksel video oyunlarının aksine, P2E oyunlarındaki oyuncular dijital varlıklarının mülkiyetine ve kontrolüne sahiptir. Hatta oyun kararlarına katkıda bulunabilir ve jeton biriktirerek oyunun geleceğini şekillendirmeye yardımcı olabilirler.
Örneğin, 2022'de öne çıkan bir blockchain oyunu olan Fairy Cat Gamefi'yi (Fairycat .net) ele alalım. Fairy Cat'te oyuncular, "Fairy Cat" adlı yaratıkları toplar, ürer ve eğitir. Geleneksel oyun içi öğelerin aksine, her Peri kedisi ve öğesi, oyun pazarında gerçek para karşılığında alınıp satılabilir.
Oyunun bir yerel kripto para birimi vardır: USDT. Oyuncuların oyunu oynayarak kazandığı şey budur.
Tüm bunlarla birlikte, Fairy cat gibi oyunların bir giriş ücreti olabilir. Oynamaya başlamak için kullanıcıların bir evcil hayvan karakteri benimsemesi gerekir. İlk aşamada ortalama bir ekip oluşturmak yaklaşık 30 ABD dolarına mal olacaktı.
Bu ilk maliyet, özellikle blockchain oyun oyuncularının büyük çoğunluğu şu anda gelişmekte olan ülkelerden geldiği için, birçok kişi için hala büyük bir engel. Bu engel, NFT sahiplerinin üretilen varlıklardan bir pay karşılığında oyun içi varlıkları (NFT'ler) ödünç vermesine olanak tanıyan platformlar olan oyun loncalarının yükselişine yol açtı ve bu da, müstakbel katılımcılar için önemli ön maliyetleri azalttı. En bilinen lonca, Yield Guild Games'tir (YGG).
Ücretli Oyunlar/Pay-to-Play (P2P): İlk Video Oyunları
Her şey 1970'lerin başında atari oyunlarıyla başladı. Arcade video oyunları, oynama başına ödeme modeline göre çalıştı. Adından da anlaşılacağı gibi, oyunlardan oyun başına para kazanılıyordu. Arcade müdavimlerinin, bir oyunun bir veya iki raundunun tadını çıkarmak için küçük bir miktar artırması gerekecekti. Bu çok kârlıydı.
1972'de ev konsolları sahneye çıktığında, oyun geliştiricileri yeni bir gelir modeli sunma ihtiyacını gördüler: tek ödeme. Bu yeni ödeme yöntemi, oyuncuların bir oyuna tam erişim elde etmek için tek seferlik bir meblağ ödeyebilecekleri anlamına geliyordu. Örnekler arasında FIFA ve Super Mario Brothers yer alır.
90'ların sonunda, abonelik modelleri - oyuncunun bir oyunun tüm bölümlerine erişimi sürdürmek için düzenli bir abonelik ücreti ödemesini gerektiren oyunlar - tanıtıldı. Bu yöntem özellikle Tibia, Runescape ve World of Warcraft gibi MMORPG'lerde (çok oyunculu çevrimiçi rol yapma oyunları) popülerdi.
Oynaması Ücretsiz Oyunlar (F2P)/Freemium: Oyunun Bir Sonraki Bölümü
Oynaması ücretsiz (F2P) iş modelinde, oyuncular oyunun çekirdeğine ücretsiz olarak erişebilir, ancak ek canlı, sınırsız oyun süresi ve reklamsız bir deneyim gibi geliştirmelere para harcamaya teşvik edilir.
Apple App Store'un ilk günlerinde, örneğin Angry Birds gibi ilk mobil oyunların çoğu, geleneksel premium modele (yani, oyun için ön ödeme) dayanıyordu.
Ekim 2009'da App Store, ücretsiz uygulamalar için uygulama içi satın almaları sunarak oyuncuların deneyimlerini geliştirmek için oyun içi para birimi ve kaynaklar gibi dijital öğeler satın almalarını sağladı.
Kısa bir süre sonra Angry Birds, Temple Run ve Plant vs. Zombies gibi popüler mobil uygulamalar premium modelden "freemium" dediğimiz uygulamaya geçecekti. DOTA 2 ve Team Fortress 2 gibi video oyunları da hemen aynı şeyi yaptı ve satın alınabilir kozmetikler sunarken oynaması ücretsiz iş modelini benimsedi.
Play-to-Earn (P2E) ve GameFi'nin Doğuşu
2017'de Ethereum, yaygın olarak tanınan ilk blockchain oyunu olan CryptoKitties'i piyasaya sürdü. Kısa bir süre sonra, Ether Shrimp Farm, Ether Cartel ve Pepe Farm dahil olmak üzere bir dizi başka merkezi olmayan blockchain oyunu piyasaya sürüldü. Bu oyunlar, oyunculara oyun oynayarak geçirdikleri zamandan para kazanma fırsatı sağlayan P2E ekonomik modelini kullanır.
P2E oyunlarında, oyun içi varlıklar genellikle oyuncuların oyun içi ilerleme ve oynanış yoluyla elde edebileceği NFT'ler olarak temsil edilir. Geliştiricilerin tüm oyun içi ekonomiyi kontrol ettiği geleneksel video oyunlarının aksine, P2E oyunlarındaki oyuncular dijital varlıklarının mülkiyetine ve kontrolüne sahiptir. Hatta oyun kararlarına katkıda bulunabilir ve jeton biriktirerek oyunun geleceğini şekillendirmeye yardımcı olabilirler.
Örneğin, 2022'de öne çıkan bir blockchain oyunu olan Fairy Cat Gamefi'yi (Fairycat .net) ele alalım. Fairy Cat'te oyuncular, "Fairy Cat" adlı yaratıkları toplar, ürer ve eğitir. Geleneksel oyun içi öğelerin aksine, her Peri kedisi ve öğesi, oyun pazarında gerçek para karşılığında alınıp satılabilir.
Oyunun bir yerel kripto para birimi vardır: USDT. Oyuncuların oyunu oynayarak kazandığı şey budur.
Tüm bunlarla birlikte, Fairy cat gibi oyunların bir giriş ücreti olabilir. Oynamaya başlamak için kullanıcıların bir evcil hayvan karakteri benimsemesi gerekir. İlk aşamada ortalama bir ekip oluşturmak yaklaşık 30 ABD dolarına mal olacaktı.
Bu ilk maliyet, özellikle blockchain oyun oyuncularının büyük çoğunluğu şu anda gelişmekte olan ülkelerden geldiği için, birçok kişi için hala büyük bir engel. Bu engel, NFT sahiplerinin üretilen varlıklardan bir pay karşılığında oyun içi varlıkları (NFT'ler) ödünç vermesine olanak tanıyan platformlar olan oyun loncalarının yükselişine yol açtı ve bu da, müstakbel katılımcılar için önemli ön maliyetleri azalttı. En bilinen lonca, Yield Guild Games'tir (YGG).