- Üyelik Tarihi
- 24 Mar 2017
- Konular
- 1,018
- Mesajlar
- 2,425
- MFC Puanı
- 4,910
PDU ® Patates Hastalıkları ve Mücadele Yöntemleri
PATATES FUNGAL HASTALIKLARI
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz içinde önemli bir endüstri bitkisi olan patatesın biotik (canlı) ve abiotik (cansız) kökenli pek çok hastalığı vardır. Biotik kaynaklı hastalıklar içerisinde patateste en çok görülen hastalıklar fungal kaynaklı olup, bunların da hemen hemen tamamı yumru ile de taşınabilmektedirler. Her ne kadar hemen hemen hepsi yumru ile taşınmasına rağmen bunların patates bitkisinde etkili olduğu dönemleri dikkate aldığımızda; tarla evresinde ve depolama evresinde etkili olanlar diye iki grup altında toplamamız mümkündür.
Tarla Evresinde Patateste Etkili Olan Fungal Hastalıklar
Tarla evresınde görülen pekçok fungal hastalık olmasına rağmen burada daha çok ülkemiz patates yetiştiriciliği açısından sorun oluşturan geç yanıklık (Mildyö), erken yanıklık (Altemana yaprak lekesı). siyah siğil (Rhızcctonya) tozlu uyuz ve patates sığıl (Kanser) hastalıktan üzerinde durulacaktır.
Patates Geç Yanıklık = Mildiyö Hastalığı
Phytophthora infestans ısımlı fungusun neden olduğu Patates Mildiyösü hastalığı dünyanın bazı bölgeleri için en önemli hastalıktır. Bol yağış alan bölgelerde etmenin her zaman epidemi yapma şansına sahip olması hastalığın öneminin devam etmesini sağlar. Epidemi yapan yıllarda %70e varan ürün kaybına neden olur. Hastalık Avrupa da 1840lı yıllarından beri bilinir. Ülkemizde hastalık daha çok Karadeniz bölgesinde yaygındır. Bolu, Ordu, Trabzon, Gümüşhane, Rize ve Artvin İllennde hastalık her yıl görülebilir. Patates tarımının yapıldığı Doğu ve İç Anadolu bölgesindeki illerin bahar ve yaz aylarında yağış alan kesimlerinde hastalığının görülme ihtimali yüksektir.
Koşulların uygun olduğu durumlarda çok hızlı gelişerek bitkinin tüm toprak üstü aksamını tahrip eden bir hastalıktır. Bu tahribatın zamanına ve şiddetine bağlı olanrakta ciddi oranda patates veriminde ve kalitesinde azalmalara neden olur. Etmenin hastalığı yayan sporları bitknin üst organlarından yıkanarak toprağa oradan da toprak altındaki yumruya ulaşarak onları enfekte eder. Haliyle bu tıp yumrular hastalığın yıldan yıla geçişinde ve ertesi yılın birincil bulaşma kaynakları olarak önemli rol oynarlar. Hastalık tarlanın her tarafında aynı ayda görülmez. İlk önce tarlanın değişik yerlerinde küçük küçük enfeksiyon merkezleri şeklinde ortaya çıkar ve daha sonra buradan hastalık rüzgar ve yağmur suları ile tarlanın her tarafına yayılır. İlk enfeksiyon merkezleri genelde hastalıkla bulaşık yumrunun dikildiği alanlarda ortaya çıkar. Patatesin aşrıda domates ve Solanaceae familyasına ait diğer yabani ve kültür bitkilerini de hastalandırır. Hastalığın salgın yapması için 20 °C civarında sıcaklık ve %80nin üstündeki orantılı neme gereksinim duyulur. Optimum iklim koşullarında yapraklar üzerinde küçük, soluk yeşil veya sarımsı lekeler halinde başlayan hastalık kısa süre içerisinde gelişerek bitkiyi tamamen çürütebilir ve etrafa kendine has kötü bir koku yayar. Etmenle bulaşık yumrular da koşullar uygun olduğunda hastalık gelişir ve yumruda 3-6 mm çapında, hafif çökük ve kabuk altında 6-11 mm derinliğe kadar ilerleyen esmer bazen mor ile siyah arasında renklenme gösteren kuru lekeler şeklinde belirtiler gözlenir. Yumrudaki etmen 4 °C nin altında gelişemez.
Mücadelesi
Hastalığın her yıl görülmediği alanlarda ise ilaçlamaya başlamak için çevrede yada tarlada ilk hastalık belirtilerinin görülmesi beklenmelidir.
Ülkemizde Ödemiş ovasında da uygulanan Winstel A,B isimli önceden tahmin ve uyarı modelinden dünyada ki başka ülkelerde yararlanarak buna göre ilaçlamalar yapılmaktadır. Ülkemizde patates mildiyösü hastalığına karşı ruhsatlı pek çok ilaç bulunmaktadır. Konu uzmanı görüşü alınarak doğru ilaç seçimi yapılmalıdır.
Hastalığa karşı kimyasal mücadelede bitkinin çiçekleme zamanına kadar 10ar gün ara ile koruyucu fungusitlere yer verilmelidir. 2 evrede max. gelişme süresince 14 gün aralıklar ile 2-3 uygulama ile sistemik fungusitlere yer verilmelidir. Çiçeklenmeden sonra eğer fungus için hava şartları uygun ise koruyucu ve yarı sistemik etkiye sahip ilaçların karışımı ile her 10 gün de bir ilaçlama yapılmalıdır. Eğer çiçeklenmeden sonra hava şartları fungus gelişimi için uygun değilse 10 günde bir kontak etkili fungusitlere yer verilmelidir.
Patates Erken Yaprak Yanıklığı Hastalığı
Alternaria solani isimli fungusun neden olduğu erken yaprak yanıklığı hastalığı dünyanın her tarafına yayılmıştır. Bazı yörelerde patates bitkisinin en önemli hastalığıdır. Belirtileri; kahverengi köşeli nekrotik lekeler ya da konsantrik halkalar şeklinde içiçe geçmiş biçimde görülürler. Lekelerin yaprak sapında ve gövde de gelişmesi daha nadirdir. Büyük yaprak damarları tarafından lekelerin gelişimi sınırlandırıldığı için yaprak lekeleri bazen dairesel olarak gelişir. Bu lekeler genellikle çiçeklenme döneminde ortaya çıkar. Bitkiler olgunlaşırken lekeler artarak çoğalırlar ve tüm yaprağı kaplayacak şekilce gelişirler. İlk lekeler en alt yapraklarda oluşur. Nemli havada yaprak üzenndeki lekelerde koyu füme veya koyu yeşil renkli kadifemsi görünüşte olan miselleri oluşur. Genellikle bitkilerde sararma, yapraklarda dökülme veya erken ölüm şeklindeki belirtilere sıkça rastlanır.
Yumrularda da hastalık oluşabilir. Yumru üzerinde siyah, çökük, kuru bir leke oluşur. Hassah çeşitler özellikle erken olgunlaşanlar şiddetli şekilde bozulma gösterirler. Geç olgunlaşan çeşitler daha dayanıklı görünebilirler. Olgunlaşmayı hızlandıran stres koşulları altındaki bitkiler normalden daha hassas olur ve erken ölürler. Fungus hayatını topraktaki bitki artıkları ve bulaşık yumrular üzerinde devam ettirir. Primer (biricil) enfeksiyonlar hastalıklı bitki artıklarından başlar.
Mücadelesi
Tüm yetiştirme sezonu boyunca bitkilerin sağlıklı, kuvvetli gelişimini sağlayacak işlemerin yerine getirilmesi sağlanmalıdır. Özellikle sulama ve gübreleme bilinçli bir şekilde yapılmalıdır. Hastalığı teşvik eden aşırı azotlu gübreleme ve yağmurlama sulamadan kaçınmak gerekir. Hastalığa dayanıklı çeşit kullanılmalıdır. Eğer ilaçlı mücadele gerektirecek kadar hastalık şiddetlenip yaygınlaşırsa uygun fungusitlerle ilaçlamalar yapılmalıdır. İlaçlamalarda ilk ilaçlamaya başlama zamanı çok önemlidir. İlaçlamalara bitkilerde ilk lekeler görülür görülmez başlanmalıdır. Bu hastalığa karşi kullanılabilecek ve ülkemizde ruhsat almış olab pek çok fungisit vardır. Konu uzmanı görüşü alınarak doğru ilaç seçimi yapılmalıdır.
PATATES FUNGAL HASTALIKLARI
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz içinde önemli bir endüstri bitkisi olan patatesın biotik (canlı) ve abiotik (cansız) kökenli pek çok hastalığı vardır. Biotik kaynaklı hastalıklar içerisinde patateste en çok görülen hastalıklar fungal kaynaklı olup, bunların da hemen hemen tamamı yumru ile de taşınabilmektedirler. Her ne kadar hemen hemen hepsi yumru ile taşınmasına rağmen bunların patates bitkisinde etkili olduğu dönemleri dikkate aldığımızda; tarla evresinde ve depolama evresinde etkili olanlar diye iki grup altında toplamamız mümkündür.
Tarla Evresinde Patateste Etkili Olan Fungal Hastalıklar
Tarla evresınde görülen pekçok fungal hastalık olmasına rağmen burada daha çok ülkemiz patates yetiştiriciliği açısından sorun oluşturan geç yanıklık (Mildyö), erken yanıklık (Altemana yaprak lekesı). siyah siğil (Rhızcctonya) tozlu uyuz ve patates sığıl (Kanser) hastalıktan üzerinde durulacaktır.
Patates Geç Yanıklık = Mildiyö Hastalığı
Phytophthora infestans ısımlı fungusun neden olduğu Patates Mildiyösü hastalığı dünyanın bazı bölgeleri için en önemli hastalıktır. Bol yağış alan bölgelerde etmenin her zaman epidemi yapma şansına sahip olması hastalığın öneminin devam etmesini sağlar. Epidemi yapan yıllarda %70e varan ürün kaybına neden olur. Hastalık Avrupa da 1840lı yıllarından beri bilinir. Ülkemizde hastalık daha çok Karadeniz bölgesinde yaygındır. Bolu, Ordu, Trabzon, Gümüşhane, Rize ve Artvin İllennde hastalık her yıl görülebilir. Patates tarımının yapıldığı Doğu ve İç Anadolu bölgesindeki illerin bahar ve yaz aylarında yağış alan kesimlerinde hastalığının görülme ihtimali yüksektir.
Koşulların uygun olduğu durumlarda çok hızlı gelişerek bitkinin tüm toprak üstü aksamını tahrip eden bir hastalıktır. Bu tahribatın zamanına ve şiddetine bağlı olanrakta ciddi oranda patates veriminde ve kalitesinde azalmalara neden olur. Etmenin hastalığı yayan sporları bitknin üst organlarından yıkanarak toprağa oradan da toprak altındaki yumruya ulaşarak onları enfekte eder. Haliyle bu tıp yumrular hastalığın yıldan yıla geçişinde ve ertesi yılın birincil bulaşma kaynakları olarak önemli rol oynarlar. Hastalık tarlanın her tarafında aynı ayda görülmez. İlk önce tarlanın değişik yerlerinde küçük küçük enfeksiyon merkezleri şeklinde ortaya çıkar ve daha sonra buradan hastalık rüzgar ve yağmur suları ile tarlanın her tarafına yayılır. İlk enfeksiyon merkezleri genelde hastalıkla bulaşık yumrunun dikildiği alanlarda ortaya çıkar. Patatesin aşrıda domates ve Solanaceae familyasına ait diğer yabani ve kültür bitkilerini de hastalandırır. Hastalığın salgın yapması için 20 °C civarında sıcaklık ve %80nin üstündeki orantılı neme gereksinim duyulur. Optimum iklim koşullarında yapraklar üzerinde küçük, soluk yeşil veya sarımsı lekeler halinde başlayan hastalık kısa süre içerisinde gelişerek bitkiyi tamamen çürütebilir ve etrafa kendine has kötü bir koku yayar. Etmenle bulaşık yumrular da koşullar uygun olduğunda hastalık gelişir ve yumruda 3-6 mm çapında, hafif çökük ve kabuk altında 6-11 mm derinliğe kadar ilerleyen esmer bazen mor ile siyah arasında renklenme gösteren kuru lekeler şeklinde belirtiler gözlenir. Yumrudaki etmen 4 °C nin altında gelişemez.
Mücadelesi
- Hastalıktan arı (temiz) yumru kullanılmalıdır.
- Hastalığın görüldüğü tarlalarda fungusun (mantar) yumruya bulaşmasını azaltmak için dip doldurrnası iyi yapılmalı ve hasat geciktirilmemelidir.
- Hastalıklı yumru ve bitki artıkları ortamdan uzaklaştırılmalıdır.
Hastalığın her yıl görülmediği alanlarda ise ilaçlamaya başlamak için çevrede yada tarlada ilk hastalık belirtilerinin görülmesi beklenmelidir.
Ülkemizde Ödemiş ovasında da uygulanan Winstel A,B isimli önceden tahmin ve uyarı modelinden dünyada ki başka ülkelerde yararlanarak buna göre ilaçlamalar yapılmaktadır. Ülkemizde patates mildiyösü hastalığına karşı ruhsatlı pek çok ilaç bulunmaktadır. Konu uzmanı görüşü alınarak doğru ilaç seçimi yapılmalıdır.
Hastalığa karşı kimyasal mücadelede bitkinin çiçekleme zamanına kadar 10ar gün ara ile koruyucu fungusitlere yer verilmelidir. 2 evrede max. gelişme süresince 14 gün aralıklar ile 2-3 uygulama ile sistemik fungusitlere yer verilmelidir. Çiçeklenmeden sonra eğer fungus için hava şartları uygun ise koruyucu ve yarı sistemik etkiye sahip ilaçların karışımı ile her 10 gün de bir ilaçlama yapılmalıdır. Eğer çiçeklenmeden sonra hava şartları fungus gelişimi için uygun değilse 10 günde bir kontak etkili fungusitlere yer verilmelidir.
Patates Erken Yaprak Yanıklığı Hastalığı
Alternaria solani isimli fungusun neden olduğu erken yaprak yanıklığı hastalığı dünyanın her tarafına yayılmıştır. Bazı yörelerde patates bitkisinin en önemli hastalığıdır. Belirtileri; kahverengi köşeli nekrotik lekeler ya da konsantrik halkalar şeklinde içiçe geçmiş biçimde görülürler. Lekelerin yaprak sapında ve gövde de gelişmesi daha nadirdir. Büyük yaprak damarları tarafından lekelerin gelişimi sınırlandırıldığı için yaprak lekeleri bazen dairesel olarak gelişir. Bu lekeler genellikle çiçeklenme döneminde ortaya çıkar. Bitkiler olgunlaşırken lekeler artarak çoğalırlar ve tüm yaprağı kaplayacak şekilce gelişirler. İlk lekeler en alt yapraklarda oluşur. Nemli havada yaprak üzenndeki lekelerde koyu füme veya koyu yeşil renkli kadifemsi görünüşte olan miselleri oluşur. Genellikle bitkilerde sararma, yapraklarda dökülme veya erken ölüm şeklindeki belirtilere sıkça rastlanır.
Yumrularda da hastalık oluşabilir. Yumru üzerinde siyah, çökük, kuru bir leke oluşur. Hassah çeşitler özellikle erken olgunlaşanlar şiddetli şekilde bozulma gösterirler. Geç olgunlaşan çeşitler daha dayanıklı görünebilirler. Olgunlaşmayı hızlandıran stres koşulları altındaki bitkiler normalden daha hassas olur ve erken ölürler. Fungus hayatını topraktaki bitki artıkları ve bulaşık yumrular üzerinde devam ettirir. Primer (biricil) enfeksiyonlar hastalıklı bitki artıklarından başlar.
Mücadelesi
Tüm yetiştirme sezonu boyunca bitkilerin sağlıklı, kuvvetli gelişimini sağlayacak işlemerin yerine getirilmesi sağlanmalıdır. Özellikle sulama ve gübreleme bilinçli bir şekilde yapılmalıdır. Hastalığı teşvik eden aşırı azotlu gübreleme ve yağmurlama sulamadan kaçınmak gerekir. Hastalığa dayanıklı çeşit kullanılmalıdır. Eğer ilaçlı mücadele gerektirecek kadar hastalık şiddetlenip yaygınlaşırsa uygun fungusitlerle ilaçlamalar yapılmalıdır. İlaçlamalarda ilk ilaçlamaya başlama zamanı çok önemlidir. İlaçlamalara bitkilerde ilk lekeler görülür görülmez başlanmalıdır. Bu hastalığa karşi kullanılabilecek ve ülkemizde ruhsat almış olab pek çok fungisit vardır. Konu uzmanı görüşü alınarak doğru ilaç seçimi yapılmalıdır.