DarkWoman
MFC Üyesi
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2019
- Konular
- 5,318
- Mesajlar
- 11,488
- MFC Puanı
- 66,370
Samanyolu'ndaki en eski ve metal ağırlıklı yıldızlardan birinin yıldız sisteminde bir süper-Dünya ve iki diğer gezegen keşfedildi.
Boyut olarak gezegenimizden daha büyük ve kayalık yapıya sahip gök cisimlerine süper-Dünya adı veriliyor. Bu gök cisimleri her zaman için heyecan verici keşifler oluyor, zira üstlerinde yaşamın ya da yaşanabilir ortamın izlerini bulma ihtimalimiz bulunuyor.
Samanyolu Galaksisi'nin bilinen en eski yıldızlarından biri, son dönemde araştırmacıların gündeminde önemli yer kaplıyor. Bu metal ağırlıklı sistemi inceleyen araştırmacılar, Dünya'dan %50 daha büyük bir süper dünya ve iki diğer gezegen keşfetti.
Dünya'dan %50 daha büyük olan, kütlesi ise gezegenimizin kütlesinin 3 katı olan bu süper Dünya'ya verilen isim TOI-561b oldu.
Gezegenin kendi yıldızının etrafındaki bir turu, Dünya ölçüleriyle yarım günden az sürüyor.
Kaliforniya Üniversitesi'nden astrofizikçi ve araştırmanın da yazarları arasında yer alan Stephen Kane, "Dünya'daki her gün, bu gezegen kendi yıldızının etrafında 2 tur atıyor." ifadelerini kullandı. Yapılan çalışma The Astronomical Journal'e kabul edilirken 237'nci Amerikan Astronomi Topluluğu toplantısında da sunuldu.
https://www.webtekno.com/cuce-gezegen-cereste-yasam-alani-kurulabilir-h104565.html
İLGİLİ HABER
Süper-Dünya'nın yüzey sıcaklığının, yıldızı ile arasındaki mesafe göz önüne alındığında 1700 derecenin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. NASA'nın kendi sistemimiz dışındaki gezegenleri inceleyebilmek için başlattığı TESS görevi sayesinde elde edilen bilgiler bu keşiflerin yolunu açtı.
Gezegenin keşfini doğrulamak isteyen araştırmacılar, Hawaii'de bulunanW.M. Keck gözlemevinin imkanlarını kullanarak gezegenin kütlesini, yoğunluğuu ve çapını hesaplamayı da başardı.
Aslında bu gezegen oldukça ilginç bir yapıya sahip. Normalde süper-Dünya olarak sınıflandırılan gezegenlerin yoğunluğu da bizim gezegenimizdekinden fazladır. İlk ortaya çıkan gezegenlerin yoğunluğu ise oluştukları dönemde ağır metaller olmamasından kaynaklı olarak daha düşüktür. Bu yaşlı gezegenin keşfi ve incelenmesi sayesinde evrenimizin geçmişini daha iyi anlayacağız.
Boyut olarak gezegenimizden daha büyük ve kayalık yapıya sahip gök cisimlerine süper-Dünya adı veriliyor. Bu gök cisimleri her zaman için heyecan verici keşifler oluyor, zira üstlerinde yaşamın ya da yaşanabilir ortamın izlerini bulma ihtimalimiz bulunuyor.
Samanyolu Galaksisi'nin bilinen en eski yıldızlarından biri, son dönemde araştırmacıların gündeminde önemli yer kaplıyor. Bu metal ağırlıklı sistemi inceleyen araştırmacılar, Dünya'dan %50 daha büyük bir süper dünya ve iki diğer gezegen keşfetti.
Günde 2 yıl
Dünya'dan %50 daha büyük olan, kütlesi ise gezegenimizin kütlesinin 3 katı olan bu süper Dünya'ya verilen isim TOI-561b oldu.
Gezegenin kendi yıldızının etrafındaki bir turu, Dünya ölçüleriyle yarım günden az sürüyor.
Kaliforniya Üniversitesi'nden astrofizikçi ve araştırmanın da yazarları arasında yer alan Stephen Kane, "Dünya'daki her gün, bu gezegen kendi yıldızının etrafında 2 tur atıyor." ifadelerini kullandı. Yapılan çalışma The Astronomical Journal'e kabul edilirken 237'nci Amerikan Astronomi Topluluğu toplantısında da sunuldu.
https://www.webtekno.com/cuce-gezegen-cereste-yasam-alani-kurulabilir-h104565.html
İLGİLİ HABER
Bilim İnsanları: Cüce Gezegen Ceres'te Yaşam Alanı Kurulabileceğini Düşünüyoruz
Süper-Dünya'nın yüzey sıcaklığının, yıldızı ile arasındaki mesafe göz önüne alındığında 1700 derecenin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. NASA'nın kendi sistemimiz dışındaki gezegenleri inceleyebilmek için başlattığı TESS görevi sayesinde elde edilen bilgiler bu keşiflerin yolunu açtı.
İlginç gezegen yapısı dikkat çekti
Gezegenin keşfini doğrulamak isteyen araştırmacılar, Hawaii'de bulunanW.M. Keck gözlemevinin imkanlarını kullanarak gezegenin kütlesini, yoğunluğuu ve çapını hesaplamayı da başardı.
Aslında bu gezegen oldukça ilginç bir yapıya sahip. Normalde süper-Dünya olarak sınıflandırılan gezegenlerin yoğunluğu da bizim gezegenimizdekinden fazladır. İlk ortaya çıkan gezegenlerin yoğunluğu ise oluştukları dönemde ağır metaller olmamasından kaynaklı olarak daha düşüktür. Bu yaşlı gezegenin keşfi ve incelenmesi sayesinde evrenimizin geçmişini daha iyi anlayacağız.