Kimin günahları ağır veya sevapları ile denk gelirse –eğer îmanla gittiyse- Allâhü Teâlâ mağfiret eder veya Allâhü Teâlâ’nın izniyle peygamberlerden, evliyâdan, âlimlerden, şehidlerden ve sâlihlerden şefâat erişir. Zira mü’minlerin âsilerine ya af veya adâlet ile muamele olunur.
Eğer imansız gittiyse kimseden ona şefâat olmaz ve hiç cehennemden çıkmaz.
Ve eğer îmanla gidip, günahı ağır gelip mağfiret ve şefâat erişmediyse cehennemde günahı miktarı veya az yanıp sona Allâhü Teâlâ’nın izniyle veya Peygamberimiz’in (s.a.v.) şefâatıyla çıkıp Allâh’ın fazli ile cennete girer.
“...Kimin haddine ki, onun izni olmaksızın huzurunda şefâât edecek?...” meâlindeki Bakara Sûresi’nin 255, âyet-i kerîmesi ile Peygamberler, âlimler, evliya vesair hayırlı kimselerin büyük günah sahiplerine şefâat etmeleri haktır, sâbittir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
“Kıyamet gününde peygamberler, âlimler ve şehidler şefâat ederler.”
“Benim şefâatim ümmetimden büyük günah sahipleri içindir.”
Eğer imansız gittiyse kimseden ona şefâat olmaz ve hiç cehennemden çıkmaz.
Ve eğer îmanla gidip, günahı ağır gelip mağfiret ve şefâat erişmediyse cehennemde günahı miktarı veya az yanıp sona Allâhü Teâlâ’nın izniyle veya Peygamberimiz’in (s.a.v.) şefâatıyla çıkıp Allâh’ın fazli ile cennete girer.
“...Kimin haddine ki, onun izni olmaksızın huzurunda şefâât edecek?...” meâlindeki Bakara Sûresi’nin 255, âyet-i kerîmesi ile Peygamberler, âlimler, evliya vesair hayırlı kimselerin büyük günah sahiplerine şefâat etmeleri haktır, sâbittir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
“Kıyamet gününde peygamberler, âlimler ve şehidler şefâat ederler.”
“Benim şefâatim ümmetimden büyük günah sahipleri içindir.”