• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Sultân II. Murâd

Üyelik Tarihi
30 Kas 2012
Konular
12,578
Mesajlar
16,017
MFC Puanı
2,330
Bazı tarihçilerin Osman Bey’den sonra ikinci kurucu dedikleri Sultân II. Murâd, 1404 yılında Dulkadiroğlu Emine Hâtun’dan Amasya’da dünyaya geldi. 1421 yılında babasının vefatından 41 gün sonra gelip Edirne’de tahta oturur oturmaz, Limni’de göz hapsinde bulunan amcası Düzmece Mustafa, Bizans İmparatoru tarafından serbest bırakılınca büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya geldi. Mustafa Çelebi, Edirne’ye gelerek padişahlığını ilan etti ve bununla da kalmayarak ordusuyla Bursa’daki II. Murad’ın üzerine yürüdü. 1422’de Sultân Murad’a mağlup olan amca Mustafa, düzmece olduğu iddiasıyla idam edildi. Aslında düzmece olmadığını daha evvel ifade etmiştik. Bizans’ın ihanetini gören Sultân Murad, hemen 30.000 askerle İstanbul’u kuşattı. Maddi sebepler açısından teslim almayı ümit ederken, 13 yaşındaki Küçük Mustafa’nın İznik’de Bizansın tahrikiyle saltanat ilan ettiğini duydu ve hemen ona yöneldi. Bu arada fırsatı ganimet bilerek Osmanlıya problem çıkaran Anadolu beyliklerinin de üzerine gitti ve sırasıyla Aydın, Teke, Menteşe ve Germiyân Oğulları beyliklerini tarihten silerek tamamen Osmanlı Devleti’ne ilhak etti.

Sultân Murad’ın Anadolu’daki sıkıntıları devam ederken Macarlar ve Sırplar Osmanlı Devleti’ni rahatsız ediyorlardı. 1425’de Venedik ile sulh yapan Sultân Murad, 1426’da Macar ordusunu bozdu ve fetihlere devam etti. Bu zaferler devam ederken, en önemlisi İzladi mevkiindeki 1443 yılındaki yenilgi olmak üzere, Osmanlı ordusu Hıristiyan kuvvetler karşısında bir kaç defa mağlup duruma düştü. Bunun üzerine Sultân Murâd, Macaristan’la Segedin Andlaşmasını imzalamak durumunda kaldı (1444). Aynı yıl, Mısır’daki İslâm âlimlerinin de manevi desteği alınarak Karamanoğlu II. İbrahim Bey ile de sulh andlaşması imzalandı.

40 yaşına gelen ve gerçekten de yıpranan II. Murad, 1444 Ağustos’unda oğlu Mehmed’i tahta geçirerek, kendisi ibadet ve taatle meşgul olmak üzere Manisa’ya çekildi ve Fâtih Sultân Mehmed birinci defa Osmanlı Sultânı oldu.

Hem Osmanlı ordusunun yenilgisinden ve hem de Fâtih’in 14 yaşında bir genç Padişah olmasından heveslenen Papa, yeni bir haçlı seferi için kolları sıvadı ve haçlı orduları Osmanlı Devleti aleyhinde Ak Şövalye diye bilinen Erdel Voyvodası Hunyadi Yanoş kumandanlığında bir araya geldiler. Tuna’yı geçerek Varna’yı kuşattılar. Tahtta oturan II. Mehmed, yapılan meşveretler ve özellikle Vezir-i Azam Çandarlı-zade Halil Paşa’nın ısrarlarıyla, II. Murad’ı yani babasını tahta davet etti. 1444 yılında ikinci defa sultan olan II. Murâd, hemen Edirne’ye geldi ve 40.000 askeriyle Varna önlerine ilerledi ve sadece 150 şehidle haçlı ordusunu darmadağın etti. Bütün İslâm âleminde ve özellikle Kahire’de dualarla yâd edilen bu zafer, Osmanlı Devleti’nin Balkanların sahibi olduğunu tescil etmişti. Edirne’ye dönen II. Murad yeniden yani ikinci defa oğlunu tahta çıkardı (1445).

Devlet adamları ve yeniçeri bu duruma razı olmadı ve Sultân Murad’ın yeniden tahta geçmesini ısrarla arzu ettiler. Bu ısrar karşısında üçüncü defa II. Murad tahta çıktı ve oğlu da böylece iki defa tahta çıkıp inmiş oldu (1446). Varna zaferinden sonra Arnavutluk’da İskender denilen bir mürtedle başı belaya giren II. Murad, oğlu Fâtih’i de alarak Arnavutluk seferine çıktı. Bu durumu fırsat bilen Ak Şövalye, Papanın da desteğini alarak bir diğer haçlı seferi daha düzenledi ve Osmanlı sınırlarını geçerek Kosova Ovasına kadar geldi. 17 Ekim 1448 tarihinde II. Kosova Zaferini kazandı ve böylece Avrupalıların Türkleri Balkanlardan atmak için giriştikleri son seferi de zaferle tamamlamış oldu. Buradan Edirne’ye dönen II. Murad 1449 yılında oğlunu evlendirdi. Oğlunu Manisa Sancakbeyliğine gönderen II. Murâd, 3 Şubat 1451 sabahı Edirne Sarayı’nda vefât eyledi.

ZEVCELERİ: 1- Dulkadiroğlu Alîme Hâtûn. 2- Yeni Hâtun; Amasyalı Mahmûd bey’in kızı. 3- Hüma Hâtun: Abdullah isimli bir şahsın kızı ve Fâtih’in annesi. Fâtih’in annesinin devşirme olduğu nakledilmektedir. Ancak Müslüman olduğu kesindir ve hele Ortodoks olan Mara Hâtûn ile Fâtih’in üvey annelik dışında alakası yoktur. 4-Tâcünnisâ Hatice Halîme Hâtun; Candaroğlu İsfendiyar Bey’in kızı. 5-Mara Hâtun; Çocuksuz ve ortodoks olarak ölen ve Fâtih’in üvey annesi olan bu kadın, Sırbistan Despotu George Bronkoviç’in kızı. ÇOCUKLARI: 1- Fâtih Sultân Mehmed. 2- Ulu Şehzâde Alaaddin Bey. 3- Şehzâde Büyük Ahmed. 4- Şehzâde İsfendiyar. 5- Şehzâde Hüseyin. 6- Şehzâde Orhan. 7-Şehzâde Hasan. 8- Şehzâde Küçük Ahmed. 9- Yusuf Âdil Şah. 10- Hatice Sultân. 11- Hafsa Sultân. 12- Fatma Sultân. 13- Erhondu Sultân. 14- Şehzâde Selçuk Sultân.

Asrındaki büyük devlet adamları arasında, Timur Paşa’nın oğlu Gâzi Umur Paşa, Çandarlı-zâde Halil Paşa, devşirmelerden Şihâbüddin Paşa, Damad Karaca Paşa, Zağanos Paşa ve Kasım Paşa’yı; asrının meşhur âlimlerinden Molla Fenari’den sonra müftülük makamına gelen Molla Yegân lakabıyla meşhur Mevlânâ Muhammed, Molla Şemseddin Gürânî, Seyyid Alâ’addin Semerkandî, Hızır Beğ ve Alâ’addin Tûsî’yi; maneviyât erenlerinden Hacı Bayram’ın halifelerinden Ak Bıyık, Muhammediyye müellifi Yazıcızâde, Envâr’ül-Âşıkîn adlı eserin müellifi Ahmed-i Bîcan ve Şeyh Muslıhuddin’i; şâirlerden Hacı İvaz Paşa’nın oğlu Atâyî ve şiirlerinden dolayı idam edilen Nesîmî’yi mutlaka zikretmeliyiz[1].
 
Üst