Sindy
Süper Moderatör
- Üyelik Tarihi
- 3 Ocak 2010
- Konular
- 1,472
- Mesajlar
- 12,072
- MFC Puanı
- 116,640
Biz ergen falan da olmadık. Bizim ergenliğimiz anamızın bir terliğine bakardı. Anında fabrika ayarlarımıza dönerdik?
Anamızdan dayak yedik ?
Aramızda ara sıra anasından dayak yiyip bu gün psikopat olan var mı??
Hijyen kelimesi ile 30 yaşında tanıştım. Her içtiğimiz su bardağını mutfak tezgahına korkusuzca dizen var mı aramızda??
Divan'ın altındaki sepet giysilerimiz için yeterdi. Dolap dolap kıyafetimiz de yoktu.
Sokak sokak gezerdik.
Boş arsalarda ateş yakar, içine patates atardık. İstediğimiz arkadaşa gider , evinde otururduk.
İzin almak gereksizdi. Korkusuzduk. Kimse bize tecavüz etmez, yada organlarımızı almaya kalkmazdı.
Bazılarımız sınıfta kalırdı. Hiç birinin ailesi apar topar doktora götürüp bir dünya psikoloji raporu almazdı. Niyet satardık. mahalledeki herkes de alırdı. her yerimiz yara olurdu, dişlerimiz kırık, ellerimiz pisti. Pis ellerimizle yağlı,yada salçalı ekmek yerdik. Bazen de domates, üstümüze fışkırta fışkırta, titiz annelerimiz buna bile izin verirdi.
Ramazan cok farklıydı bayramların tadı vardı büyükler büyük küçükler küçüktü
Akşam tv kapanırken sohbet muhabbet ederdi büyüklerimiz eskileri anlatırdı bizde can kulağıyla çocuk kafamızla hayal ederek dinlerdik. Dünya öyle büyüktü ki dolaş dolaş bitiremezdik.
Cep telefonu, marka ayakkabı, rengarenk oyuncaklar ve bilgisayarlarımız yoktu. Mahalle bakkalımızı dünyanın en zengin insanı sanırdık. Özgür büyürdük, kimse kıyıda köşede şunu yap , bunu söyle demezdi. Güven vardı inanç vardı sevgi saygı hoşgörü vardı
En büyük baskı annelerimizin kaşı gözünün oynamasıydı.. Savaş nedir, insanlar kaça ayrılır bilmezdik. mahallenin hayvanları hep arkadaşımızdı.. Fazla bir şeyimiz yoktu, ama....
Biz öyle mutlu çocuklardık ki...
Alinti..