Peony
Onursal Üye
- Üyelik Tarihi
- 9 Şub 2015
- Konular
- 12,075
- Mesajlar
- 34,903
- MFC Puanı
- 57,450
Timurun bedeni, taş lahdinin içinde yatmaktadır. İslam geleneği ile başı Mekkedeki Kabeye yöneliktir. Orta Asya geleneğinde kutsal ölülerin mezarlarına konulan atkuyruğunun burada da bulunduğu mozelenin onarımı sırasında ortaya çıkarılmıştır.
Esas mezar salonundaki tüm lahitler Sovyet antropolog Mikhail Gerasimov tarafından 1941de açılmıştır. Timurun mezarı açılarak incelendiğinde bir yazıtla karşılaşır. Şöyle denmektedir yazıtta: Her kim ki benim mezarımı açacak olursa benden daha beter bir düşman bulacak. Mezarların açılacağı duyulduğunda da Semerkantın yaşlı bilgeleri, mezarların açılmamasını, kutsal ölülerin, özellikle Büyük Timurun bedenlerinin rahatsız edilmemesini istemişlerdir. Çünkü Timurun mezarının açılması, savaş ruhunu yenden harekete geçirecekti. Bu inanç, Mısırda Tutankamonun mezarı açıldığında karşılaşılan ve mezarın açılması durumunda ortaya çıkacağı belirtilen tehditleri içeren yazıtla aynı anlama geliyordu. Görülüyor ki ölüm kültü, Tutankamondan üçbin yıl sonra Timurun mezarı için de geçerliydi ve evrensel bir niteliğe sahipti.
Buna rağmen 1941 haziranında bütün mezarlar açıldı. Efsaneyi doğrular biçimde iki gün sonra bölge İkindi Dünya Savaşı etkisi altına girmişti. Semerkantlılar, savaşın başlamasını Timurun mezarının açılmasına bağlamışlardı.
Lahitlerden çıkarılan kemikler Leningradda götürüldü ve incelendi. Timur gerçekten aksaktı, çünkü bir ayağı diğerinden daha kısaydı. Uluğ Bey boynu vurularak öldürülmüştü. Antropolog Gerasimov, kafataslarını inceleyerek tüm hanedanın portrelerini yaptı. Beden kalıntıları tekrar yerlerine kondu. Timur (1336-1405)
Timur tarihsel bir kişilik olarak oldukça yenidir, 600 yaşındadır fakat tarihin üç-beş büyük cihangirinden biridir; adı Büyük İskender, Büyük İskender, Sezar ve Cengiz ile birlikte anılır. Ankara Savaşında batıda yeni yeşermeye başlayan Osmanlıyı yenmiş olması, sonuçta aynı kandan gelen iki hükümdarın savaşı olsa da sonuçta tarihtir ve neden böyle olduğu konusunda tarihin yargılanmaması gerekir. Sonuçta Timur, etse de ana dili olarak Büyük Türkçenin Özbek kanadını konuşmaktadır
Esas mezar salonundaki tüm lahitler Sovyet antropolog Mikhail Gerasimov tarafından 1941de açılmıştır. Timurun mezarı açılarak incelendiğinde bir yazıtla karşılaşır. Şöyle denmektedir yazıtta: Her kim ki benim mezarımı açacak olursa benden daha beter bir düşman bulacak. Mezarların açılacağı duyulduğunda da Semerkantın yaşlı bilgeleri, mezarların açılmamasını, kutsal ölülerin, özellikle Büyük Timurun bedenlerinin rahatsız edilmemesini istemişlerdir. Çünkü Timurun mezarının açılması, savaş ruhunu yenden harekete geçirecekti. Bu inanç, Mısırda Tutankamonun mezarı açıldığında karşılaşılan ve mezarın açılması durumunda ortaya çıkacağı belirtilen tehditleri içeren yazıtla aynı anlama geliyordu. Görülüyor ki ölüm kültü, Tutankamondan üçbin yıl sonra Timurun mezarı için de geçerliydi ve evrensel bir niteliğe sahipti.
Buna rağmen 1941 haziranında bütün mezarlar açıldı. Efsaneyi doğrular biçimde iki gün sonra bölge İkindi Dünya Savaşı etkisi altına girmişti. Semerkantlılar, savaşın başlamasını Timurun mezarının açılmasına bağlamışlardı.
Lahitlerden çıkarılan kemikler Leningradda götürüldü ve incelendi. Timur gerçekten aksaktı, çünkü bir ayağı diğerinden daha kısaydı. Uluğ Bey boynu vurularak öldürülmüştü. Antropolog Gerasimov, kafataslarını inceleyerek tüm hanedanın portrelerini yaptı. Beden kalıntıları tekrar yerlerine kondu. Timur (1336-1405)
Timur tarihsel bir kişilik olarak oldukça yenidir, 600 yaşındadır fakat tarihin üç-beş büyük cihangirinden biridir; adı Büyük İskender, Büyük İskender, Sezar ve Cengiz ile birlikte anılır. Ankara Savaşında batıda yeni yeşermeye başlayan Osmanlıyı yenmiş olması, sonuçta aynı kandan gelen iki hükümdarın savaşı olsa da sonuçta tarihtir ve neden böyle olduğu konusunda tarihin yargılanmaması gerekir. Sonuçta Timur, etse de ana dili olarak Büyük Türkçenin Özbek kanadını konuşmaktadır