• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

TÜRKIYE’DE DIN SOSYOLOJISI

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Esasen, Türkiye'nin de olayi gelenek ve degisimin çok yönlü karmasik etkilesimi baglaminda ancak kendi iç ve dis dinamikleri çerçevesinde sancili bir biçimde yasamakta oldugu gözlenmektedir. Gerçi, Türk toplumu özellikle Tanzimattan itibaren çok önemli degisimlere sahne olmaya baslamis olup; Cumhuriyetle birlikte büyük bir azim ve kararlilikla çagdaslasmayi ve onun vazgeçilmez ön sarti olan Lâikligi seçmis bulunan Türkiye'de degisim köklü bir karaktere bürünmüs, 1950'li yillardan itibaren onda kayda deger bir hizlanma gözlenmis, 1970'li yilardan itibaren de o yeni bir ivme kazanmis olup, o tarihten bu yana süreç tüm hiziyla devam etmekte; ancak, degisime uyumsuzlugun tepkisel anomi ortami sosyo-kültürel hayatin bir çok alaninda "eski" ile "yeni"nin yahut "geleneksel" olanla "modern"in dikotomik bir çatisma anlayisi çerçevesinde sancili bir biçimde karsi karsiya gelmesine yol açmis bulunmaktadir.

Bu çerçevede, "eski"nin yahut "geleneksel" olanin "kutsal" ve dolayisi ile "dinî" bir anlama bürünmekte olusu konumuz bakimindan kayda deger olup, böylece degisime uyumsuzlugun tepkileri en çok dinî ya sayis ve kültür alaninda ve çogu zaman oldukça "çarpik " bir biçimde ortaya çikmakta; bu bakimdan, çagdas Türk toplumunda modernlesme, süreklilik ve degisimin din, dinî yasayis ve kültür alanlarindaki etkilerinin din sosyolojisinin yaklasim yollarindan hareketle bilimsel analizi karsi kasiya kalinan sorunlarin anlasilmasi ve bunlara bilimsel çözümler üretilmesi bakimindan hayatî bir önem tasimaktadir.

Nitekim, Türk düsünür ve sosyologlari, Z. Gökalp, F. Köprülü, I. H. Baltacioglu, H. Z. Ülken, Z. F. Findikoglu, M. Taplamacioglu, Serif Mardin, M. Kiray, O. Türkdogan, A. Kurtkan... örneklerinde gözlendigi üzere din sosyolojisine yakin bir ilgi duyulmus olup, anlasilan bu ilgi günümüzde Üniversitelerin basta sosyoloji bölümleri olmak üzere iktisat, siyasal bilimler... gibi çesitli birimlerinde bir çok genç arastirmaci ve bilim adami vasitasiyla az çok devam etmekte; ayrica, Cumhuriyetin baslarindaki Darülfünun Ilâhiyat Fakültesinden baslayarak o dinî yüksekögretim kurumlarindaki yerini de almis bulunmaktadir.

Ancak, Türkiye'de din sosyolojisine olan bu ilginin belli bir bilimsel ve akademik düzeyi asmayi basaramadigi gibi; bu düzeyde de genelde derlemeci, aktarmaci yahut deskriptif kalarak belli bir özgünlüge erismis görünmedigine önemle isaret edilmelidir.

Bununla birlikte, zamanla bunun asilacagi ve bu alanda özgün ve düzeyli bilimsel yaklasim semalari, modelleri ve bu çerçevede ortaya konulacak olan bilimsel ve düsünsel ürünler araciligi ile Türk toplumunun karsi karsiya bulundugu devasa sorunlarin çözümüne olumlu katkilar saglanacagini ümit etmek gerekir.

6. SONUÇ

Yukaridaki, tespit, analiz ve yorumlardan açikça anlasildigi üzere, uzun bir tarihsel ha zirlik dönemini takiben ancak modern dönemin hizli degisim ve dönüsüm sartlari ve ortaminda ortaya çikmis ve giderek gelisme göstermis bir bilimsel disiplin olan din sosyolojisinin, aslinda ayni süreçte gelisme göstermis olup, din olgusunu genis ve sistematik bir bilimsel perspektifte ele almayi amaçlayan modern din bilimlerinin bir alt-dali olduguna önemle isaret etmek gerekir. Zira, bilinen bütün toplumlar su veya bu biçimde bir dine sahip olduklari gibi, dinlerin bir toplumdan ötekine, bir kültür ve medeniyetten bir baskasina, devirden devire, bir mekândan digerine, kisilere ve hattâ ayni bir kisinin yasaminin farkli dönemlerine göre degisiklikler arz ettigi görülmekte ve nihayet modern ve hattâ post-modern yahut ültra-modern toplumlarda da din bir sekilde varligini, önemini ve etkilerini sürdürmekte olup; üstelik, her din, zaman ve mekânda açilim gösteren oldukça karmasik ve zengin bir evren olarak karsimiza çikmaktadir. Öte yandan, tüm dinlerin meydana getirdigi âlem çok daha zengin, çesitli ve kompleks bir evren olusturmakta; böylesine çok çesitli ve karmasik olgularin ve tecrübelerin bilimsel incelenmesi ve hattâ bunlarin arasinda karsilastirmalara ve sistematik analizlere gidebilmek için, öncelikle her bir dinî âlemin ve hattâ orada kendini gösteren her bir dinî olgunun ince analizini gerçeklestirmek gerekmektedir ki bu da, bu dinî âlemlerin her birinde ayri bir uzmanlasmayi zorunlu kilmakta; her halükârda, dinin modern bilimsel incelenmesi oraya tarihî, sosyolojik, psikolojik, antropolojik, etnolojik, fenomenolojik, felsefî, teolojik, vs. bir dizi bilimsel disiplinin dahil oldugu plüral bir olgu olarak karsimiza çikmakta; su hale göre, din sosyolojisi, din konusuna muhtelif plüral ve tamamlayici alternatif yaklasim yollarindan biri, ancak dinin modern bilimsel incelenmesi açisindan oldukça önemli bir tanesi olmaktadir.

Öte yandan, bilim artik gerçege monolitik bir yaklasim olmaktan çoktan çiktigindan, bilimsel metodoloji, yaklasim yollari, yöntemleri, teknikleri, semalari ve paradigmalarinin dinamik bir çesitliligi ile karakterize olmakta; metodolojik plüralizm yöntemsel sekteryanizmi çoktan gözden düsürmüs bulunmaktadir. Bu bakimdan, din konusunu bilimsel perspektifte incelemek amaciyla uzmanlasmis bulunan modern disiplinlerin her biri, din olgusunu bilimsel analize tabi tutmak üzere kendi yaklasim paradigmalari, yöntem ve tekniklerini devreye sokmakta ve hattâ onlar bu amaçla yeni yaklasim paradigmalari, yeni analiz semalari, yeni yöntem ve tekniklerin dinamik bir arayisi çabasina da yönelmis bulunmakta; nihayet, din olgulari ve dinî dünyalarin modern ve dinamik bilimsel analizi artik giderek geleneksel ilahiyatlarla modern din bilimleri, felsefeler, insan ve toplum bilimlerinin karsilikli ve dinamik isbirligi çerçevesinde konuya çogulcu ve disiplinlerarasi veya mülti-disipliner paradigmalar ve semalar çerçevesindeki yaklasim ve analizlerin gerçeklestirmesini istemekte; bu baglamda, din sosyolojisi disiplini de, bir toplum olayi ve kurumu olarak dini ele almak, din ve toplum iliskileri ve etkilesimini ve bu çerçevede ortaya çikan olgular, süreçler, teskilatlar ve gruplasmalari sosyo lojik bir yakla sim perspektifinde bilimsel olarak arastirip incelemek üzere, yeni ve dinamik sosyolojik yaklasim semalari, yöntem ve tekniklerini ortaya koyma çabasi içerisine girmis bulunmaktadir. Bu bakimdan, dinin modern bilimsel ve sosyolojik analizinin, din sosyologundan konuya tam bir hakimiyet içerisinde olmayi ve arastirma ve incelemelerinde çok dik katli ve ihtiyatli davranmayi, özellikle zihinsel kurgulara dayali tek yanli basitlestirilmis yaklasim semalari, acele genellemeler ve indirgemecilikten sakinmayi, "olan"i nesnel bir yaklasimla dinamik bir analize ve yoruma tabi tutmayi istemekte olduguna önemle isaret etmelidir. Bu çerçevede, ister özsel isterse de islevsel olsun belli bir din tanimi ve buna dayali din teorilerinden hareket etmenin bile sinirlayici ve indirgeyici egilimleri içerebilecegini, buna türlü felsefeler ve doktrinlerin sartlandirici, yönlendirici ve hattâ yaniltici tuzak etkilerinin eklenmekte oldugunu belirtmeliyiz.
 
Üst