• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Uygur Devleti

Ragnar

Emektar Üye
Üyelik Tarihi
30 Haz 2015
Konular
1,446
Mesajlar
4,354
MFC Puanı
37,550
Uygurlar, Asya Hun Devleti ne bağlı olarak Orhun ve Selenga nehirleri kıyılarında yaşamışlardır. II. Kök Türk Devleti’nin son zamanlarında Basmiller ve Karluklarla birleşen Uygurlar, bu devlete son vererek kendi devletlerini kurmuşlardır (744). Uygurların merkezi Ötüken’dir.

Kutluk Bilge Kül Kağan Dönemi: Uygurların ilk hakanı, Kutluk Bilge Kül Kağan’dır (744-747). Onun döneminde başkent Ötüken’den Orhun Nehri kıyısındaki Ordubalıg’a (Karabalgasun) taşınmış, devletin sınırları Amur Irmağı boylarından Altay Dağları’na kadar uzanmıştır. Kutluk Bilge Kül Kağan’ın ölümünden sonra yerine Uygurların en parlak dönemini oluşturan oğlu Moyen-Çur (747-759) geçmiştir.

Moyen-Çur (Bayan-Çur) Dönemi: Moyen-Çur başa geçtiğinde Çin’de büyük bir karışıklık yaşanmaktaydı. Talas Savaşı (751) nedeniyle Çin imparatoruna karşı isyanlar çıktı. Zor durumda kalan imparator, MoyenÇur’dan yardım istedi. Moyen-Çur imparatorun arzusunu yerine getirmekten kaçınmayarak harekete geçti. İmparator bu yardımından dolayı kızını eş olarak MoyenÇur’a verdi. Bu durum Türk-Çin yakınlığını sağlamıştır.

Moyen-Çur komşu Türk boyları üzerine seferler yapıp onları yönetimi altına aldı. Ülke sınırlarını genişletti. Moyen-Çur’un ölümünden sonra yerine oğlu Bögü Kağan geçmiştir.

Bögü Kağan Dönemi: Bögü Kağan (759-780) zamanında da Çin karışıklık içindeydi. Bögü Kağan, ayaklananlara karşı Çin imparatorunu tutmuş, ayaklanmalarla müdahale etmiştir. Fakat bir süre sonra Çin’e karşı uyguladığı korumacı politikadan vazgeçti. Çin’in içinde bulunduğu karışıklıktan yararlanmak isteyen Bögü Kağan bu ülkeyi ele geçirmek istedi ve Çin’in birçok şehrini işgal etti. Bu işgaller sırasında pek çok ganimet elde edildi. Uygur Devleti, Bögü Kağan zamanında oldukça zenginleşmiştir. Büyük saraylar onun döneminde yapılmıştır.

Bögü Kağan Döneminin önemli olaylarından biri de Manihaizm dininin ülkeye girmiş olmasıdır. Manihaizm dinini kabul eden Bögü Kağan, Karabalgasun şehrinde bir tapınak yaptırmıştır. Onun zamanında Mani dini devletin resmî dini hâline gelmiştir. Ancak bu din sadece kağan ve çevresinde kabul görmüştür.

Manihaizm dini, et yemeyi ve savaşmayı yasakladığı için Türk inancı ve yaşantısına uygun değildi. Bu özellikleri ile Uygurların savaşçı yeteneklerini azaltmıştır. Manihaizmin Uygurlar üzerinde olumlu etkileri de oldu: Uygurlar bu dinin etkisi ile yerleşik hayata geçtiler. Yeni dinlerini halkın öğrenmesi amacıyla çok sayıda kitap yazdılar. Bu kitapların basımında matbaanın temeli sayılabilecek kalıplar kullanmışlardır. Yerleşik hayata geçen Uygurlar, tarım ve ticarette önemli gelişmeler kaydettiler. Tarım alanında sulama kanalları yaptılar. Ticari alanda daha çok Çinlilerle ilişki kurmuşlardır. Bögü Kağan, Çin seferine karar verme konusunda çıkan bir anlaşmazlık bahanesiyle veziri Baga Tarkan tarafından öldürülmüştür (780). Ondan sonra Uygur Devleti’nin başına Baga Tarkan (780-789) geçmiştir.

Baga Tarkan Dönemi: Baga Tarkan, ülkede düzeni sağlamak için bazı kanunlar çıkarmıştır. Uygurlar içinde bulunan Dokuz Oğuzlara karşı olumsuz tutum sergilemiştir. Onun bu tutumu devlet içinde büyük karışıklıklara sebep olmuştur. Baga Tarkan ve daha sonraki kağanlar zamanında ortaya çıkan açlık, kıtlık ve salgın hastalıklar devleti iyice zayıflattı. 840 yılında Kırgızlar, Uygur ülkesine girdiler, başkenti alarak hakanı öldürdüler ve Uygur Devleti’ne son verdiler.


Uygur Devleti’nin yıkılmasından sonra Uygurların çoğunluğu Karluk ülkesine, Çin sınırlarına, Beşbalık ve Turfan’a yerleştiler. Buralarda yeni devletler kurdular.

Kansu Uygur Devleti (Sarı Uygurlar): Uygur Devleti yıkıldıktan sonra Uygurların bir kısmı, Çin’in kuzeyindeki Kansu bölgesine gelerek burada Kansu Uygur Devleti’ni kurdular. Kansu Uygurları Çin’le ticari ilişkilerde bulundular. Bu ilişkileri akrabalık bağları ile de güçlendirdiler. X. yüzyıldan itibaren bağımsız yaşamaya başladılarsa da siyasi ve askerî bakımdan güçlenemediler. 940 yılında, önce Kuzey Çin’e hâkim olan Kitanların, sonra Tangutların, daha sonra da Cengiz Han idaresindeki Moğolların egemenliğini kabul ettiler (1226).

Doğu Türkistan Uygur Devleti (Turfan Uygurları): Beşbalık, Turfan, Koçu bölgelerine yerleşen Uygurların 856’da kurdukları devlettir. Çinliler, Tibetlilerin kendilerine yönelik hücumlarına engel olur düşüncesiyle bu devleti tanıdılar. Uygurlar, ticaret yaparak ekonomik yönden güçlendiler. Varlıklarını uzun süre sürdürdüler. 1209 yılında Moğolların egemenliğini tanıdılar. Turfan Uygurları, Moğol devlet kademelerinde memurluk, kâtiplik hatta yöneticilik yaptılar. Moğolların Türk kültüründen etkilenmesinde rol oynadılar.
 

RuHuMDaKiöKüZ

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
1 Ağu 2020
Konular
26
Mesajlar
760
MFC Puanı
9,550
Kitapta yazmayanlar...

devletin "uygur" adı aslında bizim bildiğimiz "uygar"lıktan gelmedir. devlet kurucusu- ki afedersiniz- hıyarto bey devlete bu ismi vermiş sonna "Her Türk asker doğar" sloganını felsefe edinmiş Türk topluluğunu, gidin duvarlara kuş böcek ağaç neyin çizin, alçıdan zırva şekiller yapın, şeklinde telkin ederek savaşçı yeteneklerini yok etmiş ve aynı Türk'lerin bugün Çin'deki zulmü yaşamalarına ortam hazırlamıştır.

Dünya militarist kardeşim, o zaman hümanizmi çöpe atacaksın, aksi halde büyük balığa yem olursun...
 
Üst