• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Xanthos

Üyelik Tarihi
14 Ocak 2014
Konular
911
Mesajlar
2,151
MFC Puanı
450


“…Evlerimizi mezar yaptık Mezarlarımızı ev. Yıkıldı evlerimiz .Yağmalandı mezarlarımız Dağların doruğuna çıktık Toprağın altına girdik Suların altında kaldık Gelip buldular bizi. Yakıp yıktılar Yağmaladılar bizi.Biz ki analarımızın, kadınlarımızın Ve ölülerimizin uğruna; Biz ki onurumuz ve özgürlüğümüz uğruna, toplu ölümleri yeğleyen bu toprağın insanları .Bir ateş bıraktık geride…”

Xanthos Kitabesi {Xanthos kazılarında bulunuş M.Ö.. dörtyüzlü yılara ait bir kalıntı)


xanthos1.jpg

Yakınındaki yerleşimin adıyla, Kınık olarak da anılan Xanthos (Arnna), Fethiye-Kaş yolu üzerinde, Fethiye'ye 46 kilometre uzaklıkta, Kınık köyünün yakınındaki Eşen çayının ayırdığı Muğla-Antalya il sınırındadır. Kent, Likya bölgesinin (Teke Yarımadası) idarî ve dinî merkeziydi. Tarihi İ.Ö. 8. yüzyıla kadar geri giden Xanthos, İ.Ö. 545 yılındaki Pers istilasına kadar bağımsız bir şehir devletiydi. Kent İ.Ö. 475-450 yılları arasında büyük bir yangın geçirmiş, eserleri de bu olay sırasında önemli ölçüde zarar görmüştür. İ.Ö. 429-410'daki Peloponez Savaşı'nda, bağımsızlıklarını koruyabilmek için önceleri iyi ilişkiler içinde bulundukları Atinalılarla savaşmışlar ve bu tarihten sonra Atina ile ilişkileri sona ermiştir. İ.Ö. 333 yılında Büyük İskender'in bölgeye gelmesinden sonra büyük ölçüde Helenleşmişlerdi. Bu dönemi, İ.Ö. 309'daki Ptolemaiosların egemenliği izlemiştir. Sonraları, İ.Ö. 197'de Suriye Kralı III. Antiochus'un eline geçen kent parlak bir dönem yaşamıştır.

İ.Ö. 2. yüzyılda Xanthos, Likya Birliği'nin başkentidir. İ.Ö. 167'de bağımsızlığına kavuşan Xanthos, İ.Ö. 42 yılında Romalılar tarafından işgal edilmiş, kentin batısındaki Likya Akropolis'i yıkılmış, kent halkı kılıçtan geçirilmiştir. Bu olaydan bir yıl sonra, Roma İmparatoru Markus Aurelius kenti yeni baştan imar etmiştir. Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Xanthos, yöreye Arap akınlarının başlamasıyla I.S. 7. yüzyılda terk edilmiştir. Likya'nın diğer birçok kenti gibi, Xanthos'un da refah düzeyinin çok yüksek olduğuna eserleri tanıklık etmektedir.

178258044.jpg

Xanthos, dağlık Likya eyaletinin en eski ve en büyük kentidir. Xanthos ırmağının vadisinde kuruludur. Pers istilasına değin bağımsız yaşamıştır. Pers istilasında kentlerini kahramanca savunan Xanthos'lular, istilayı önleyemeyeceklerini anlayınca önce tüm kadın ve çocuklarını öldürmüşler, sonrada kenti ateşe vererek ve bu alevlerin içine kendilerini atarak topluca intihar etmişlerdir. Bu kıyımdan kurtulan 80 aile ve başka yerlerden gelen göçmenlerce kent yeniden kurulmuştur. Fakat 100 yıl kadar sonra çıkan bir yangınla Xanthos tekrar harap olmuştur. Buna rağmen yeni baştan kurulan kent batı dünyası ile kurduğu iyi ilişkiler sonucu uzun süre önemli bir merkez olarak varlığını sürdürmüştür. Bu durum da kötü bir sona ulaşmıştır.

İ.Ö. 429 yılında Atinalıların vergi istemelerine karşı çıkan Xanthos'lular kentlerinin tamamen harap olmasına neden olacak bir savaşın içine sürüklenmişlerdir. Xanthos kelimenin tam anlamıyla bir felaketler kentidir. Kent esas olarak Likya Akropolu, Roma Akropolu ve bunların dışında kalan kısımlardan oluşmaktadır. En ilginç yapıları Roma Tiyatrosu ve bu tiyatronun batı kıyısındaki yapılardır. Bunlardan en kuzeydeki "Harpy Monument" olarak tanımlanmakta olup tek parça bir kaya üzerine oturtulmuş bir aile mezarıdır. İlginç kabartmaları olan bu mezarın aslı British Museum'dadır. Orijinal yerinde aslına uygun bir taklit bulunur. Bu yapının yanında İ.Ö. VI. ve I. yüzyıllardan kalma iki ilginç Likya mezarı dikkati çeker.

Lykia birliğinin başkenti olan Xanthos'un kuruluşunun M.Ö. 1200'lere uzandığı sanılıyor. Bu tarihte Troya savaşına Lykia'lıların başlarında Xanthoslu komutan olduğu halde katıldıkları yazılıyor.

Xanthos'luların savaşçı ve cesur bir halk olduğu söylenir. Tarihçi Heredot M.Ö. 545 savaşıyla ilgili şöyle yazar: "Pers ordusu başlarında komutanları olduğu halde Xanthos ovasına indiği zaman Xanthos'lular bitmez tükenmez kuvvetlere karşı az sayı ile dövüştüler. Yiğitlikle nam saldılar ama yenildiler. Kadınları çocukları hazineyi ve köleleri kaleye doldurdular. Ateşe verdiler. Öyle ki yangın kaleyi yerle bir etti. Bundan sonra birbirlerine yeminle bağlanarak düşmana saldırdılar. Ve hepsi de savaşarak öldüler."

Yangınlarla ve savaşlarla sık sık tahrip olan Xanthos'un her defasında büyük çabalarla yeniden yapıldığı biliniyor. Roma döneminde de Brütüs'ün yerle bir ettiği Xanthos bu defa bir başka Romalı komutan Antonius tarafından onarılmış. Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Xanthos Arap akınları sonrasında terkedilmiş.

Şehre Kınık'tan çıkıldığında yolun sağında karşılaşılan ilk kalıntılar Helenistik kapıya aittir. Yolun solunda da da şehre büyük katkıları olan Roma imparatoru Vespasianus anısına yapılan kemer kalıntıları bulunmaktadır. Biraz ileride yolun sağındaki anıt kalıntıları ise önemli bölümü 1841-42 yıllarında gemilerle İngiltere'ye götürülen muhteşem Nereidler anıtının kalan bölümüdür. Bu anıt şimdi restore edilerek British Museum 7. salonunda sergilenmektedir. Ve müzenin en çok ilgi gören salonlarından birini oluşturmaktadır.

Yolun solunda Helenistik sur kalıntıları geçip tiyatronun ve Xanthos'un simgesi sayılan Lykia mezar anıtıyla kaya mezarları üzerindeki Harpyler anıtının bulunduğu Lykia akropolüne ulaşılıyor. Anıt üzerindeki kabartmaların aslı İngiltere'ye götürüldüğü için şimdi görülenler onun alçı kopyalarıdır. Harpyler anıtı da British Museum'da sergilenmektedir.

Lykia akropolünde ayrıca agora ve Bizans bazilikası da vardır.

"Pers ordusu, başında komutanları olduğu halde Xanthos Ovası'na indiği zaman, Xanthos'lular bitmez tükenmez kuvvetlere karşı az sayı ile dövüştüler, yiğitlikte nam saldılar, ama yenildiler, kentlerine geri atıldılar, kadınları, çocukları, hazineleri ve köleleri kaleye doldurdular. Alttan, yandan ateşe verdiler. Öyle ki yangın kaleyi yerle bir etti. Bundan sonra birbirlerine korkunç yeminlerle bağlanarak düşmana saldırdılar ve Xanthos'ta oturanların tümü de savaşarak öldüler."

Heredot M.Ö. 545 yılında Lykia'lıların Pers komutanı Harpagos'a karşı savaşını böyle anlatmaktadır. Bu ateşten yalnızca o sırada başka yerlerde bulunan Xanthos'lular kurtulabilmişler, daha sonra şehirlerine gelerek şehri yeni baştan kurmuşlardır.

11 metre uzunluğundaki Yazıtlı Kule Anıtı (M.Ö. IV. Yüzyıl)Burada Xanthos'un M.Ö. V. yüzyılda varolduğunu anlıyoruz. M.Ö. 1200 yılında yapılan Troya Savaşı sırasında başlarında Xanthoslu Sarpedon olduğu halde Lykialılar Troya Savaşı'na katılmışlardır. Bu da bize gösteriyor ki Xanthos M.Ö. 1200 yıllarında da vardır. Fakat, görkemli ama talihsiz bu şehir M.Ö. 475 - 450 sırasında bu kez bir yangın felaketiyle karşılaşmış, baştan başa yanmıştır. Kazılarda bu tarihlere ait kalın bir kül tabakası ortaya çıkarılmıştır.

M.Ö. 429'da Melesandros isimli Atinalı bir komutan vergi toplamaya kalkınca tüm Lykialılar birleşerek yine ona karşı koyarlar. Bu savaşta Melesandros ölür ve Atina ile olan ilişkiler da sona erer. M.Ö. 333'de İskender'in eline geçen Xanthos, İskender'in ölümüyle M.Ö. 309'da Ptolemaiosların eline geçer. Daha sonra da Suriye Kralı III. Antiokhos'un eline geçen Xanthos'u bu dönemde büyük bir gelişme içinde görürüz.

Nereidler Anıtı (British Museum)M.Ö. II. yüzyılda Xanthos Lykia Birliği'nin başşehridir. Bir ara Rodos yönetimine verilen Xanthos, Rodosluların yönetimine karşı gelerek özgürlüğüne kavuşmuştur. Tarihi boyunca büyük istilâlar ve felaketler geçiren Xanthos'u Roma döneminde M.Ö. 42 yılında Brütüs işgal eder. Lykia akropolünü yerle bir ederek Xanthosluları kılıçtan geçirir. Xanthos'lular Brutus'a teslim olmamak için yine topluca intihar ederler. Kucağında çocuğu ile bir kadının ateşe atladığını gören Brutus çok üzülür ve askerlerine, Xanthosluları kurtaranları ödüllendireceğini söylerse de çok geç kalır. Hemen bir yıl sonra ise Marcus Antoninus, Brutus'un açtığı yaraları sarmak için Xanthos'a elini uzatır ve şehri yeni baştan imar eder. Roma İmparatoru Vespasianus da bu şehre dostça davranmış olmalı ki adına bir tak dikilmiştir. M.S. II. yüzyılda Roma'nın yanında Lykialı zenginler de Xanthos'a yardım etmişlerdir. Örneğin Licinius Langos'un şehirde bir hamam yaptırdığını biliyoruz.



Kentin kalıntıları ilk olarak 1838 yılında Charles Fellows tarafından incelenmiştir. Fellows çalışmaları sırasında elde ettiği tüm kabartmaları ve mimarî buluntuların önemli bölümünü Londra'ya götürmüştür. Bu eserlerin tümü günümüzde Londra'daki British Museum'un Likya Eserleri Seksiyonunda sergilenmektedir. 1950'den başlayarak, başta Pierre Demargne, Pierre Devambez ve Henri Metzger olmak üzere Fransız arkeologlar tarafından kazılar yapılmıştır. Günümüzde kazıları Christian Le Roy sürdürmektedir.

Yerleşen her uygarlığın inşa ettirdiği yapılarda Likya gelenekleri, Helenistik ve Roma dönem etkilerini gösteren bu merkez 1988 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine alınmıştır.

Alıntı
 
Üst