• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Zihinsel Kontrolü Artırmanın 5 Kolay Yolu

Pamira

Moderatör
İçerik Üreticisi
Üyelik Tarihi
22 May 2019
Konular
2,801
Mesajlar
9,706
MFC Puanı
60,560
Buna zihinsel kontrol, öz denetim ya da kendi kaderini tayin adını veririz. Ne dersek diyelim oldukça aldatıcı bir konsepttir bu. Batılı insanlar, her şeyi hatta kendimizi bile kontrol etmeyi bir takıntı hâline getirmiş durumda. Ne var ki bu tam olarak gerçekleştirilmesi imkânsız bir iş. Elbette bu durum bizi gelişmekten alıkoymamalı.

Bununla birlikte yapabileceğimiz bir şey var: Duygularımızı daha akıllı bir şekilde nasıl yöneteceğimizi öğrenebiliriz. Yani akıl dışı dürtülerimiz üzerinde zihinsel kontrolü artırmak demektir bu. Her birimizin içinde bir çeşit vahşi irade var. Bu irade bir yandan bizi cesur kılarken, diğer yandan türlü oyunlar oynayabiliyor. Özellikle de öfkelendiğimizde ya da korktuğumuzda. Bize cesur olmamıza yardımcı oluyor, ancak özellikle kızgın veya korktuğumuzda hile yapıyor.

“Başkalarına hâkim olan kişi güçlüdür. Kendine hâkim olan ise kudretlidir.”

– Lao Tzu

Kimi zaman bizi işgal eden o vahşi dürtüleri ehlileştirme ve yöneltmenin yolları vardır. Zaman zaman bu dürtülerin ortaya çıkıp bir kaç saniyeliğine dümeni ele geçirmesi anlaşılabilir. Ama bu duydular daima kontrole sahipse, işte o zaman bir problem ortaya çıkar. Bu yazıda öz kontrol duygunuzu geliştirmenize yardım edecek birkaç basit adımı paylaşacağız:

1. Öz kontrol, zihinsel kontrolü artırır
Hepimiz kendimizi tanıdığımızı düşünürüz. Ne var ki bu her zaman doğru değildir. Her insan farklıdır ve ruh hâlimiz ve içinde bulunduğumuz duruma göre değişebiliriz. İnsanlar öyle karmaşık varlıklar ki. Çoğumuz, bizi bir karara iten en derin dürtüleri belirleyemiyor veya belli davranış ve alışkanlıklarımızın ardındaki nedenleri açıklayamıyoruz.

Bir kişi ayıplanacak bir şey yaptığında “Kendimde değildim” gibi sözler duyarız. Ama o kişi aslında kendindedir sadece öyle bir tarafı olduğunun farkında değildir. Kendimize dair bilgimizi artırdığımızda, zihinsel kontrolü de artırmış oluruz. Farklı durumlar nasıl tepki gösterip hazırlanacağımızı biliriz.

2. Otopilotu devreden çıkarın
Hayatı “otopilotta” yaşamak, yaşamak değildir. Nedenini bile bilmeden bir aktiviteden diğerine, bir davranıştan ötekine geçeriz. Hayatın bizi çekip götürdüğünü hissederiz ama nereye gittiğimizi bir türlü bilemeyiz.

Sürekli olarak her şeyin farkında olmak imkânsızdır: Bunun için zihinsel yaşamımızı gözden çıkarmamız gerekir. Bunun sonucu çöküş olur. Ama yapabileceğimiz bir şey var ki o da bir an için durup nerede olduğumuzu ve gerçekten yürümek istediğimiz yolda olup olmadığımızı düşünmektir. Bu molalar bize daha fazla farkındalık sağlar ve böylece zihinsel kontrolümüz de artmış olur.

3. Durmayı öğrenin
Bir dürtüyü nasıl durduracağımızı öğrenmek güçtür. Özellikle de çocukken dürtü kontrolünün önemi öğretilmemişse geçerlidir bu. Belki de şiddet ya da acılı durumların yaşandığı bir aileden geliyor olabiliriz. Bu yüzden çok yoğun bir duyguya kapıldığımızda düşünmeden davranmayı öğrenmişizdir.

Bu istilacı duyguları yönetmeyi ve istediğimiz şekilde ifade etmeyi öğrenmek çok büyük bir adımdır. Başarması güç bir alışkanlıktır. Beyinlerimiz, özellikle de pre-frontal korteks, yetişkinlik dönemine kadr tam olark gelişmez. Yani beli bir yaşa ulaşn dek dürtülerimizi kontrol etmek çok zordur.

Duygularımızı kontrol etmek, bir seçin yapmak demektir. Duygularımızı başı boş mu bırakacağız yoksa bir an durup o duygu geçene dek bekleyecek miyiz? İkinci yolu seçerek çok şey kazanırız, özellikle de sosyal ilişkiler sahasında.

4. Sinir bozukluğunu çiğneyip sindirin
Herkes sinir bozukluğu yaşamıştır (gerçekliğin beklentilerimizle uyuşmadığı ya da çok deneyip de başaramadığımız zamanlar hissettiğimiz duygudur bu). Bazı sinir bozuklukları küçüktür, diğerleri ise devasa. Karşılıksız bir aşk, alamadığımız iş, ödeyemediğimiz bir fatura … . . .

Pek çok neden olabilir. Hepimiz bizi sürekli olarak sinir bozukluğunun yanından geçmeye zorlayan bir gerçekliğin içindeyiz. Bu normal bir şey. Önemli olan bu durumu kabullenip kabullenmediğimiz.

Sinir bozukluğunu kabul etmeyi, çiğneyip sindirmeyi öğrenmek kolay değildir. Ama bunu öğrenmezsek sinir bozukluğunu öfkeye dönüşmesi çok kolaydır. Ayrıca “asabi” denen ve her şeye patlayıveren kişilerden olmamız da kolaylaşır. Sinir bozukluğunun size bunu yapmasına izin vermeyin.

5. Rahat bölgenizden ayrılın
Rahat bölgemizden ayrılmak, pek çok faydalar sağlar. En önemli faydalardan biri bize esnek olmayı ve uyum sağlamayı öğretmesidir. Bu da hem mantık hem de duygusal zekamızın gelişimini teşvik eder. Böylece sonunda bir yan etki olarak kendi duygularımıza daha hoşgörülü oluruz.

Bizler birer makine değiliz. Her zaman doğru şekilde “çalışmamız” gerekmez. Zihinsel kontrol meselesi daima göreceli bir şey olarak görülmelidir, özellikle pek çok baskı yarattığında. Duygularımıza hâkim olmak, anksiyete azaldığında daha kolay olur. Bilhassa duygularımızın ardında yatan enerjiyi sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi öğrendiğimizde bunu daha iyi başardığımızı görürüz.
 
Üst