• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

24 Haziran 2020 Günün Hikayesi

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Tokyo

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
3 Haz 2020
Konular
3,330
Mesajlar
5,771
MFC Puanı
72,650
Üzümlü Çocuk

İnternette çok dolaşan, altına öyküler şiirler yazılan bu etkileyici fotoğrafın bir Yörük çocuğuna ait olduğunu biliyor muydunuz?
Fotoğrafı çeken Fahrettin Şenkaynağı Afyon'un bir köyüne cenaze nedeniyle gittiğinde bu fotoğraf çekilmiş.
Köy meydanında, iri mavi gözlü, kırmızı yanaklı bu güzel evladın fotoğrafını çekmek isteyince, çocuk ağlamaya başlamış. Elinde yufkası, ayağında terlikleri, ağlayan çocuğa para da verse susturamamış. O ara amcası gelmiş ağlama Hasan demiş. O sırada da, yoldan geçen seyyar satıcıdan üzüm alarak çocuğa veren fotoğrafçıya güven duymaya başlayan Hasan, gözyaşlarını silerek üzümü almış. O anın fotoğrafı imiş.
Amcası çocuğun yakın tarihte sünnet olduğunu, fotoğrafçıya da "galiba sizi ona benzetti" demiş.

Fotoğraf Fahrettin Şenkaynağı

 

Tokyo

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
3 Haz 2020
Konular
3,330
Mesajlar
5,771
MFC Puanı
72,650
Okumaya Değer !!

Gazetecinin bir çölde karşılaştığı Bedevi’ye sorar.

- Sana göre lider kimdir ?

- Bir tanım yapmak yerine sana bir hikaye anlatayım, der Bedevi.

Gazeteci de anlatmasını ister.

- Benim gibi bir Bedevi devesinin üzerinde yakıcı güneş altında çölde yol almaktadır.

Birden ufuk kararır, gök yüzünde ender görülen kuşlar kararmanın aksi yönünde hızla kanat çırparak uzaklaşırlar.Deneyimli Bedevi kum fırtınası geldiğini anlar ve hemen devesini çökerterek üzerinden iner.. Heybesinden aldığı bir kazığı kumlara çakar ve devesini sıkıca bağlar. Sonra katlanmış çadırını heybesinden çıkararak çabuklukla kurarak içine girer.

Çadırın son iplerini bağladığı sırada fırtına patlar. Fırtına çadırı yerinden koparacakmış gibi şiddetlidir. Kum sağanağının çarptığı kumlar boynuna saplanan deve canı çok acıdığından dile gelir .

“ Efendi canım çok acıyor. Hiç olmazsa başımı çadıra sokmama izin verir misin ?” dışarıda olmanın zorluğunu iyi bilen Bedevi devenin bu isteğini kabul eder.

- Tamam başını çadıra sokabilirsin diyerek çadırın kapısındaki düğümleri gevşetir.
Fırtına giderek azmaktadır. Deve sahibine tekrar yalvarır.

“Efendi derimin en ince olduğu yer boynumdur ve şu anda çok acıyor.İzin ver boynumu da çadıra sokayım”

Bedevi biraz ikirciklenir ama bu isteği de kabul eder.

Fırtına azalacağına daha şiddetlenmiştir.Deve bu kez ilk ikisinden daha acıklı yalvarır.

“Efendi ne olur hörgücümü de çadıra sokmama izin ver”

Bedevi bu isteği de kabul eder ama hörgücün içeri girmesiyle küçücük çadırda kımıldayacak yer kalmamıştır. Bu duruma Bedeviden önce deve tepki gösterir.

“Efendi bu çadır ikimize dar geliyor , sen dışarı çıkıp başının çaresine baksan iyi olacak.”
Bedevi gazetecinin gözlerinin içine bakarak konuşur.

-Lider kimdir ? diye sormuştunuz ; bu hikayeye dayanarak yanıt vereyim:

“ Lider ; devenin başını bile , çadıra sokmasına izin vermeyen kişidir”

Atatürk’ten sonra gelen İnönü, Menderes, Demirel, Özal, Ecevit, Bahçeli, Yılmaz, Çiller, Erbakan , Erdoğan devenin çadıra girmesine izin vermekle kalmayıp birde destek verdiler.

Türkiye ;10 Kasım 1938’den bugüne varlık nedeni olan cumhuriyeti gerçek anlamda savunan bir liderden yoksun olarak 78 yıl geçirmiştir. Bu süre içinde iktidar olan tüm sözde liderler, kendi siyasi pazarlamalarını Türk devrimine vurmak üzere kurmuşlardır. Önce eğitim ve öğretim sistemiyle oynanarak beyinleri boşaltılmış kuşaklar yetiştirilmiş, sonra da bu boşalan yerlere cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı doldurulmuştur. 29 Ekim 1923 ‘de başlatılan Türk Devrimi daha tam olarak olgunlaşıp yerleşemeden, liderinin bu dünyadan ayrılmasıyla 78 yıldır yediği karşı devrim darbeleriyle tasfiyenin son aşamasına getirilmiştir.

Cumhuriyetin kendi ideolojisine uygun uygar, çağdaş, zinde ve kararlı kuşakların yetişmeleri de aradaki askeri darbelerle tümüyle ortadan kaldırılmıştır.

İçte cumhuriyet düşmanları, dışta Türkiye’yi paylaşmak ya da uydulaştırmak için pusuya yatanlar geleceğimizi “felaket tünelinde” aramamızı başarıyla sağlamışlarıdır.

Başını yalvar yakar, rica minnet çadıra sokan deve, artık sahibini dışarı göndermek istemektedir.

Görmek için göz, duymak için kulak, anlamak için beyin gerekir.

Deveyi tanımayan kişi kendisini kum fırtınasının ortasında bulur.

Şimdi bu öykü oldu mu diyecekler çıkacaktır. Olduysa da , olmadıysa da yazdık bir kere…
.

 
Üyelik Tarihi
28 Şub 2020
Konular
2,107
Mesajlar
26,098
MFC Puanı
301,150
Görmek için göz, duymak için kulak, anlamak için beyin gerekir.Bunlara ilaveten bide yürek gerekir..))
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst