Onbaşı “Ayı Wojtek”in Hikayesi:
İkinci Dünya Savaşı zamanları, 1942 yılının ilkbahar aylarında, Polonyalı esirler Sibirya’da tutuldukları çalışma kampından serbest bırakılırlar. Daha sonra sınır dışı edilen Polonyalılar, Hazar Denizi kıyılarını takip ederek aşağı inerler ve İran’a ulaşırlar. İran’da hepsinin hayatını değiştirecek kimsenin aklına gelmeyen bir şey onları bekliyordur.
Polonyalı esirler İran’a ulaştığında burada İngiliz ordusunun emir komutası altında oluşturulan Polonya askeri birliğine katılırlar.
Daha sonra birlik Orta Doğu’ya hareket eder, yol üzerinde bulunan İran’ın Hamedan kasabasına geldiklerinde mola verdikleri sırada İranlı bir genç ile karşılaşırlar. Bu gencin yanında bir ayı yavrusu vardır, annesi avcılar tarafından vurulmuş olan bu ayı yavrusunu İranlı genç ormanda bulmuş ve yanına almıştır. Birlikte bulunan 18 yaşındaki İrena Bokiewicz adlı Polonyalı asker bu yavru ayı ile yakından ilgilenir.
Komutanı Teğmen Anatol Tarnowiecki’nin verdiği cesaret ve gazla bir miktar para vererek ayı yavrusunu İranlı gençten satın alırlar. Ardından ayı yavrusunun Polonyalı birlik içerisindeki günleri başlar. 3 ay boyunca İrena’nın gözetimi altında kampta birlik ile beraber yaşar. Henüz yavru olduğu için herhangi bir sorun teşkil etmemektedir.
Askerler yavruyu bira şişelerine koydukları konsantre sütle beslerler. Uzun süren yolculuğun ardından birlik görev yeri olan Filistin’e ulaşır. Burada bir devir teslim yaşanır ve artık bir hayli büyümüş olan yavru ayı 22. nakliye bölüğünün, topçu birliğine teslim edilir. Bu birlikteki askerler de tıpkı esir birliğindekiler gibi ayı ile yakından ilgilenir ve ona “Wojtek” ismini verir. Bundan sonra Wojtek’in Irak, Suriye, Filistin ve Mısır maceraları başlar.
Bölüğün en gözde elemanlarından biri olan Wojtek zamanının büyük kısmını 4. müfreze askerleriyle birlikte geçirir.
Vaktinin çoğunu mutfakta geçiren Wojtek bulduğu her şeyi yeme konusunda ustalaşmıştır.
Geçen zaman içerisinde büyüyüp, yetişkin bir ayı olan Wojtek’in en sevdiği aktivite bölükteki askerlerle güreşmektir.
Henüz bir yavruyken bir yerden bir yere taşınması sorun teşkil etmeyen Wojtek’in taşınması artık bir sorundur. Ancak askerler, bölüğün bu en kıymetli üyesi için bir çözüm bulmakta zorlanmaz ve ona bir askeri kamyon tahsis ederler.
1943 yılında, Polonya Ordusunun İtalya’da savaşa katılmaya karar vermesiyle akıllara Wojtek’e ne olacağı sorusu gelir.
Savaş esnasında, savaşta faydalanılmayan hayvanların orduyla birlikte hareket etmesi kesinlikle yasaktır. Ancak Polonyalı askerlerin Wojtek’ten ayrılmaya hiç niyeti yoktur ve nihayetinde Wojtek’e bir asker künyesi çıkararak bu sorunu çözerler. Artık Wojtek er rütbesiyle Polonya Ordusu’nun bir askeri olmuştur. Belgelerinin eksiksiz olması sayesinde gemiye binen Wojtek orduyla birlikte Akdeniz’de İtalya’ya doğru yola çıkar.
İtalya’ya ulaşan bölük Alman savunmasını yarmak için kendisini Monte Cassino muharebesinin içinde bulur.
Bu muharebe sırasında Er Wojtek bölüğüne gerçekten çok yardımcı olur. Kendisinden sorumlu askere cephane tedarik görevi verilmiştir, insanları taklit etme konusunda son derece başarılı olan Wojtek kendisine verilen cephane sandıklarından birini bile düşürmeden gereken yerlere ulaştırır. Patlayan toplar, yanından geçen mermiler, bağırışlar ve karmaşa onu hiç ürkütmez; büyük bir cesaret ve azimle görevlerini başarıyla yerine getirir. Savaşın kazanılmasının ardından 22. Bölük, savaşta büyük yararlılık gösteren Wojtek’i bölüğün simgesi yapar. Bu simge bölüğe ait tüm araçların, asker üniformalarının, vs. üzerine işlenir.
1945 yılında 2. Dünya Savaşı’nın tamamen sona ermesiyle Polonyalı askerler İngiltere’deki Winfield kampına gönderilir.
Bu nakil Wojtek’e veda etmeleri anlamına gelmektedir, çünkü İngiltere’deki kamptan her biri dünyanın farklı bir köşesine gönderilecektir. Wojtek, Edinburgh Hayvanat Bahçesine bırakılır. Orada da çok popüler olur, eski Polonyalı askerler onu sürekli ziyaret eder ve hasret giderirler. Medyanın ilgisi Wojtek'in popülaritesine katkıda bulundu. BBC televizyonunun çocuklar için Blue Peter programına sık sık konuk oldu.
Wojtek Aralık 1963'te 21 yaşında öldü. Ölümünde yaklaşık 220 kg ağırlığındaydı ve 1,80 cm'in üzerindeydi.

Vayy ayının evine sahip çıkması, onlar için kendini feda etmesi ne.adar da güzel anlatılmış