- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
KİTABIN ADI........................... .................ABDnin Kürt Kartı
KİTABIN YAZARI........................ ...............Turan YAVUZ
YAYIN EVİ VE ADRESİ........................ ........Milliyet Yayınları Kefeli Köy Cad.No:35 / 80890 Büyükdere / İSTANBUL
BASIM TARİHİ........................ ..................1993
KİTABIN YAYIM MAKSADI....................... ....Amerikanın Kürt Politikasını tüm ayrıntılarıyla göz önüne sermek
KİTABIN ÖZETİ :
A. BİRİNCİ BÖLÜM : ABD başkanı George Bushun körfez krizi başladığında kürt kartını nasıl kullanmaya çalıştığını anlatmakla başlıyor. Kürtlerin kaderi Bushun yazlık evi Kenneburnkporttaki bir balık avında Körfez Savaşı başlamadan 6 ay önce tayin edilmişti.
B. İKİNCİ BÖLÜM : Bu bölümde geçmiş anlatılmaktadır. 1946 yılında İranda kurulan ve kısa ömürlü olan Kürdistan cumhuriyetinden itibaren 1970lerin başına kadar bölgedeki güçlerin ve ABDnin soruna nasıl baktıkları anlatılmaktadır.
C. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : Bu bölümde ABDnin siyasi ve kirli işler tarihine, ünlü Pike Raporu olarak geçmiş olan ve 1970li yıllarda ABDnin İran ile birlikte, Kürtlere karşı oynadığı oyunları ele alıyor.
D. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : Bu bölümde; 1970lerin sonunu konu ediyor. Bu bölüm Molla Mustafa Barzaninin ABDde kaldığı yıllarda, ABD Başkanı Jimmy Cartere yazdığı mektupları göz önüne seriyor. Bu arada 1979 yılında Devrimci Muhafızlar adıyla Tahrandaki ABD Büyük Elçiliğini ele geçiren öğrencilerin, büyükelçilik kasalarında bularak yayınladıkları CİA kriptoları ve kürtlerle ilgili bir CİA raporuna da bu bölümde yer verilmiştir.
E. BEŞİNCİ BÖLÜM : İran ile Irak arasında 1980 yılında patlak veren savaş ile başlıyor ve 1980li yıllarda kürtlerin bu çatışmada ve bölgede oynadıkları role değiniyor.
F. ALTINCI VE YEDİNCİ BÖLÜM : Bu iki bölümde kürtlerin, ABD körfez senaryolarında nasıl yer aldıklarına değiniliyor. Başkan Bush yaptığı bir konuşmada Irak halkını Saddama karşı ayaklanmaya çağırmıştır. Ayaklanma çağrısını yanlış gruplar değerlendirmişlerdir.
G. SEKİZİNCİ BÖLÜM : Bu Bölümde, Kürt mülteci krizi ile birlikte Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL İle George Bush arasındaki dostluk, kürtlerin geleceklerini nasıl etkiledi? Özal devreye girmeseydi bugün İncirlikteki Çekiç Güç olur muydu? Daha da önemlisi, başkan Bushun Kürtlere yaklaşımı nasıldı? Sorularına cevap aramaktadır.
H. DOKUZUNCU BÖLÜM : Amerikan yönetiminin 1992 yılındaki Kürt yaklaşımını anlatıyor. Ayrıca, George Bushun Kürtlere yönelik politikasında önemli bir rol oynayan iki önemli raporda ayrıntılarıyla ele alınıyor.
I. ONUNCU BÖLÜM : şimdi ne olacak? Başlığını taşıyor. 3 kasım 1992de ABDde başkanlık seçimleri yapıldı ve Amerikan halkı başkan Bushu emekliye sevk etti. Şimdi Amerika Bill Clinton dönemine başlıyor. Yani 1968liler iktidarda. Bu dönemde ABD-TÜRK ve ABD-KÜRT ilişkileri nasıl olacak? Yeni iktidarda kimler var? Gibi sorulara cevap veriyor.
SONUÇ OLARAK :
ABD Kuzey Irakta bir bağımsız Kürt devleti istiyor mu? Washington bölgede bir Kürt devleti kurulmasına gözmü yumuyor? Bu sorular uzun bir süredir tartışılmakta, kimine göre dünyanın şu sıralardaki tek süper gücü gözetiminde Kuzey Irakta bir kürt devleti kurulmaktadır, kimine görede ABDnin buna ne gücü vardır, nede eğilimi. İşin enteresan tarafı tüm bu sorulara cevap net bir şekilde hayır değildir.
2 nci dünya savaşından bu yana ABD Ortadoğu bölgesinde Kürtler ile uzun bir süre flört etmiştir. Bu yakınlık 1975 yılında CİAnın İran ile birlikte Iraktaki Kürt gruplarını silahlandırdığı yıllarda doruk noktasına çıkmıştır. Ancak daha sonra Henry Kissingerin Molla Mustafa Barzaniyi Saddam Hüseyine karşı yapayalnız bırakması, Washingtonun Kürtleri sadece bir kart olarak kullandığını ortaya çıkarmıştır. Bir başka deyişle ABD için Kürtler satranç tahtasında nereye, nasıl gideceği önceden hesaplanmış piyonlardan başka birşey değildir.
ABD geçen yılki körfez krizine kadar Kürtlere yönelik satranç stratejisini sürdürdü. Aynı dönemlerde Cumhurbaşkanı Turgut Özalda Kürt sorunu konusunda adeta tavla oynarmışcasına davranıyordu. Yani zarı atıp gelen sayıya göre hareket ediyordu.
Savaştan sonra ise roller değişti. Türkiye izlediği politika ile Kürt sorunu ile daha fazla aşır neşir oldu. Kendisine bir strateji saptamaya başladı. Sözkonusu strateji henüz tamamlanmamış olsa bile, Türkiye artık geleceğe yönelik planlar yapmaya başladı. Kısacası tavla yerini satranca bıraktı.
Aynı sıralarda ise Washintonda tavla satrancın yerini alıyordu. Soğuk savaşın sona ermesi ve körfez krizi ile birlikte gelen belirsizlikler ABDnin ortadoğunun kaygan kumlarında bir strateji saptamasını engellemektedir.
Bugüne kadar Washingtonun kesin çizgiler ile saptanmış bir Kürt politikası bulunmuyor. Ancak, geçen yıl Kuzey Irakta yapılan Kürt seçimleri, kurulan parlemento, atanan bir başbakan ve bunun sonucunda bir araya getirilen bir ordu Washingtondan gelecek yeşil ışığı beklemeye koyuldu. Yeşil ışığın ne zaman yakılacağı da ABDnin 42 nci başkanı seçilen Bill CLİNTON iktidarının önümüzdeki dönemde yapacağı çıkar saptamalarına bağlı olacaktır.
SONUÇ :
A. KİTABIN ANA FİKRİ :
ABDnin Kürt politikasındaki amacı şimdilik, Saddamdan kurtulma çabalarına hizmet etmektedir. Ancak K.Irakta kurulan parlemento, oluşturulan bir ordu, yani belki bağımsız bir Kürt devleti, Washingtondan gelecek yeşil ışığı beklemektedir.
B. KİTABIN GETİRDİĞİ YENİLİKLER : Yoktur.
C. KİTAP HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME VE TEKLİFLER :
Eser ABDnin birçok insan tarafından bilinmeyen yakın geçmiş zaman ve orta vade politikalarını belgeleriyle birlikte ortaya koyması dolayısıyla okunması gereken faydalı bir eserdir.
KİTABIN YAZARI........................ ...............Turan YAVUZ
YAYIN EVİ VE ADRESİ........................ ........Milliyet Yayınları Kefeli Köy Cad.No:35 / 80890 Büyükdere / İSTANBUL
BASIM TARİHİ........................ ..................1993
KİTABIN YAYIM MAKSADI....................... ....Amerikanın Kürt Politikasını tüm ayrıntılarıyla göz önüne sermek
KİTABIN ÖZETİ :
A. BİRİNCİ BÖLÜM : ABD başkanı George Bushun körfez krizi başladığında kürt kartını nasıl kullanmaya çalıştığını anlatmakla başlıyor. Kürtlerin kaderi Bushun yazlık evi Kenneburnkporttaki bir balık avında Körfez Savaşı başlamadan 6 ay önce tayin edilmişti.
B. İKİNCİ BÖLÜM : Bu bölümde geçmiş anlatılmaktadır. 1946 yılında İranda kurulan ve kısa ömürlü olan Kürdistan cumhuriyetinden itibaren 1970lerin başına kadar bölgedeki güçlerin ve ABDnin soruna nasıl baktıkları anlatılmaktadır.
C. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : Bu bölümde ABDnin siyasi ve kirli işler tarihine, ünlü Pike Raporu olarak geçmiş olan ve 1970li yıllarda ABDnin İran ile birlikte, Kürtlere karşı oynadığı oyunları ele alıyor.
D. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : Bu bölümde; 1970lerin sonunu konu ediyor. Bu bölüm Molla Mustafa Barzaninin ABDde kaldığı yıllarda, ABD Başkanı Jimmy Cartere yazdığı mektupları göz önüne seriyor. Bu arada 1979 yılında Devrimci Muhafızlar adıyla Tahrandaki ABD Büyük Elçiliğini ele geçiren öğrencilerin, büyükelçilik kasalarında bularak yayınladıkları CİA kriptoları ve kürtlerle ilgili bir CİA raporuna da bu bölümde yer verilmiştir.
E. BEŞİNCİ BÖLÜM : İran ile Irak arasında 1980 yılında patlak veren savaş ile başlıyor ve 1980li yıllarda kürtlerin bu çatışmada ve bölgede oynadıkları role değiniyor.
F. ALTINCI VE YEDİNCİ BÖLÜM : Bu iki bölümde kürtlerin, ABD körfez senaryolarında nasıl yer aldıklarına değiniliyor. Başkan Bush yaptığı bir konuşmada Irak halkını Saddama karşı ayaklanmaya çağırmıştır. Ayaklanma çağrısını yanlış gruplar değerlendirmişlerdir.
G. SEKİZİNCİ BÖLÜM : Bu Bölümde, Kürt mülteci krizi ile birlikte Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL İle George Bush arasındaki dostluk, kürtlerin geleceklerini nasıl etkiledi? Özal devreye girmeseydi bugün İncirlikteki Çekiç Güç olur muydu? Daha da önemlisi, başkan Bushun Kürtlere yaklaşımı nasıldı? Sorularına cevap aramaktadır.
H. DOKUZUNCU BÖLÜM : Amerikan yönetiminin 1992 yılındaki Kürt yaklaşımını anlatıyor. Ayrıca, George Bushun Kürtlere yönelik politikasında önemli bir rol oynayan iki önemli raporda ayrıntılarıyla ele alınıyor.
I. ONUNCU BÖLÜM : şimdi ne olacak? Başlığını taşıyor. 3 kasım 1992de ABDde başkanlık seçimleri yapıldı ve Amerikan halkı başkan Bushu emekliye sevk etti. Şimdi Amerika Bill Clinton dönemine başlıyor. Yani 1968liler iktidarda. Bu dönemde ABD-TÜRK ve ABD-KÜRT ilişkileri nasıl olacak? Yeni iktidarda kimler var? Gibi sorulara cevap veriyor.
SONUÇ OLARAK :
ABD Kuzey Irakta bir bağımsız Kürt devleti istiyor mu? Washington bölgede bir Kürt devleti kurulmasına gözmü yumuyor? Bu sorular uzun bir süredir tartışılmakta, kimine göre dünyanın şu sıralardaki tek süper gücü gözetiminde Kuzey Irakta bir kürt devleti kurulmaktadır, kimine görede ABDnin buna ne gücü vardır, nede eğilimi. İşin enteresan tarafı tüm bu sorulara cevap net bir şekilde hayır değildir.
2 nci dünya savaşından bu yana ABD Ortadoğu bölgesinde Kürtler ile uzun bir süre flört etmiştir. Bu yakınlık 1975 yılında CİAnın İran ile birlikte Iraktaki Kürt gruplarını silahlandırdığı yıllarda doruk noktasına çıkmıştır. Ancak daha sonra Henry Kissingerin Molla Mustafa Barzaniyi Saddam Hüseyine karşı yapayalnız bırakması, Washingtonun Kürtleri sadece bir kart olarak kullandığını ortaya çıkarmıştır. Bir başka deyişle ABD için Kürtler satranç tahtasında nereye, nasıl gideceği önceden hesaplanmış piyonlardan başka birşey değildir.
ABD geçen yılki körfez krizine kadar Kürtlere yönelik satranç stratejisini sürdürdü. Aynı dönemlerde Cumhurbaşkanı Turgut Özalda Kürt sorunu konusunda adeta tavla oynarmışcasına davranıyordu. Yani zarı atıp gelen sayıya göre hareket ediyordu.
Savaştan sonra ise roller değişti. Türkiye izlediği politika ile Kürt sorunu ile daha fazla aşır neşir oldu. Kendisine bir strateji saptamaya başladı. Sözkonusu strateji henüz tamamlanmamış olsa bile, Türkiye artık geleceğe yönelik planlar yapmaya başladı. Kısacası tavla yerini satranca bıraktı.
Aynı sıralarda ise Washintonda tavla satrancın yerini alıyordu. Soğuk savaşın sona ermesi ve körfez krizi ile birlikte gelen belirsizlikler ABDnin ortadoğunun kaygan kumlarında bir strateji saptamasını engellemektedir.
Bugüne kadar Washingtonun kesin çizgiler ile saptanmış bir Kürt politikası bulunmuyor. Ancak, geçen yıl Kuzey Irakta yapılan Kürt seçimleri, kurulan parlemento, atanan bir başbakan ve bunun sonucunda bir araya getirilen bir ordu Washingtondan gelecek yeşil ışığı beklemeye koyuldu. Yeşil ışığın ne zaman yakılacağı da ABDnin 42 nci başkanı seçilen Bill CLİNTON iktidarının önümüzdeki dönemde yapacağı çıkar saptamalarına bağlı olacaktır.
SONUÇ :
A. KİTABIN ANA FİKRİ :
ABDnin Kürt politikasındaki amacı şimdilik, Saddamdan kurtulma çabalarına hizmet etmektedir. Ancak K.Irakta kurulan parlemento, oluşturulan bir ordu, yani belki bağımsız bir Kürt devleti, Washingtondan gelecek yeşil ışığı beklemektedir.
B. KİTABIN GETİRDİĞİ YENİLİKLER : Yoktur.
C. KİTAP HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME VE TEKLİFLER :
Eser ABDnin birçok insan tarafından bilinmeyen yakın geçmiş zaman ve orta vade politikalarını belgeleriyle birlikte ortaya koyması dolayısıyla okunması gereken faydalı bir eserdir.