alanya surları:Yüksek yamaçlardan Akdeniz’e dogru dimdik inerek sehri üç kisma bölen surlar günümüze iyi bir durumda ulasmistir. Yapiminda Helenistik ve Roma dönemine ait yapi malzemeleri kullanilmistir. Bunun yani sira Alanya’nin ele geçirilisinden sonra Alaeddin Keykubat surlari onarmistir. Bu, kitabelerle süslü, saray kapisi izlenimi veren sur kapilarinda kendisini göstermektedir. En yüksek noktasinda iç kalenin bulundugu surlari bes bölümde incelemek yerinde olacaktir.
Birinci Bölüm: Kizil Kule ile tersaneyi birbirine baglayan yay seklindeki kisimdir. Rihtimi çökmüs olmasina ragmen surlarin ortasinda yer alan depolar, Selçuklulara ait küçük bir çesme buradaki belli basli eserleri meydana getirmektedir.
Ikinci Bölüm: Limana hakim tepenin sag tarafinda yapilan bu bölüm Selçuklular döneminde yeniden yapilmissa da esas temeller Helenistik döneme kadar inmektedir. Oldukça iri tas bloklardan meydana gelen bu bölüm, kuzey-batidaki Ehmedek burcunda sonlanmaktadir. Ayrica buradaki Esat Burcu ile limandan ayrilan gemileri ugurlayan Ugur Kapisi önemle üzerinde durulmasi gereken kuleler arasinda isimleri geçmektedir.Üçüncü Bölüm:Alanya’nin kuzeyindeki bu bölüm belki de Selçuklular döneminde yasamis bir mimara mal ederek Ehmedek diye isimlendirilmistir. Burasi üçer kuleli, iki ayri bölümden meydana gelmis olup, tamamen Helenistik devir kalintilari üzerine insa edilmistir.
Dördüncü Bölüm: Ehmedek ile Iç kale arasindaki yamaç üzerindedir. Bu bölüm Selçuklular ve Osmanlilar tarafindan da önemli bir yerlesme yeri olmus, bunun sonucu olarak da Aksebe Türbesi, Sultan Süleyman Camisi (Kale Camisi), çarsi, kervansaray, Mecdüddin Sarnici gibi yapilar birbirini izlemistir. Ayrica surlarin bu bölümü içerisinde yer alan iç kale de kayaligin en yüksek yerindedir. Içindeki iki büyük su sarnicindan günümüzde de yararlanilmaktadir. Bunlarin yani sira küçük bir kilise Bizanslilarin buraya yerlestigine isaret etmektedir.
Besinci Bölüm: Alanya, bu surlarin kuzeydogusunda kalmakta, arada da çaliliklarla kapli büyük bir yamaç bulunmaktadir. Bu bölümdeki belli basli eserler, Selçuklu hamami ile Arap Evliyasi olarak isimlendirilen küçük bir Bizans kilisesidir.

Birinci Bölüm: Kizil Kule ile tersaneyi birbirine baglayan yay seklindeki kisimdir. Rihtimi çökmüs olmasina ragmen surlarin ortasinda yer alan depolar, Selçuklulara ait küçük bir çesme buradaki belli basli eserleri meydana getirmektedir.
Ikinci Bölüm: Limana hakim tepenin sag tarafinda yapilan bu bölüm Selçuklular döneminde yeniden yapilmissa da esas temeller Helenistik döneme kadar inmektedir. Oldukça iri tas bloklardan meydana gelen bu bölüm, kuzey-batidaki Ehmedek burcunda sonlanmaktadir. Ayrica buradaki Esat Burcu ile limandan ayrilan gemileri ugurlayan Ugur Kapisi önemle üzerinde durulmasi gereken kuleler arasinda isimleri geçmektedir.Üçüncü Bölüm:Alanya’nin kuzeyindeki bu bölüm belki de Selçuklular döneminde yasamis bir mimara mal ederek Ehmedek diye isimlendirilmistir. Burasi üçer kuleli, iki ayri bölümden meydana gelmis olup, tamamen Helenistik devir kalintilari üzerine insa edilmistir.
Dördüncü Bölüm: Ehmedek ile Iç kale arasindaki yamaç üzerindedir. Bu bölüm Selçuklular ve Osmanlilar tarafindan da önemli bir yerlesme yeri olmus, bunun sonucu olarak da Aksebe Türbesi, Sultan Süleyman Camisi (Kale Camisi), çarsi, kervansaray, Mecdüddin Sarnici gibi yapilar birbirini izlemistir. Ayrica surlarin bu bölümü içerisinde yer alan iç kale de kayaligin en yüksek yerindedir. Içindeki iki büyük su sarnicindan günümüzde de yararlanilmaktadir. Bunlarin yani sira küçük bir kilise Bizanslilarin buraya yerlestigine isaret etmektedir.
Besinci Bölüm: Alanya, bu surlarin kuzeydogusunda kalmakta, arada da çaliliklarla kapli büyük bir yamaç bulunmaktadir. Bu bölümdeki belli basli eserler, Selçuklu hamami ile Arap Evliyasi olarak isimlendirilen küçük bir Bizans kilisesidir.



