Gündemimiz reform...
Önümüzdeki günler "adalet reformu"nu konuşacağız...
Ne yalan söyleyeyim...
Kafamın karışık olduğu bir konu.
Zaten günlerdir ekranlara çıkıp "Dünya bizden adalet reformu bekliyor" diyen ve enflasyon ile reform arasında bağlantılar kuran ekonomistleri hiç anlayamıyorum; biz bu konuyu defalarca tartışıp kapatmamış mıydık?

Madem gündemimiz reform...
Madem reformlara ihtiyaç var.
Ben de bir reform öneriyorum.
Çok acil olarak...
Yetkililer uygun terimlerle adlandırsınlar...
Ben "market reformu" diyorum.
***


Lafı evirip çevirmenin âlemi yok!
Özellikle son iki aydır fiyatlar hiçbir çıpaya bağlı olmaksızın her hafta zam görüyorsa...
Aynı ürünler her markette farklı fiyatlardan satılıyorsa...
Artık ucuz market zincirlerinde bile temel ihtiyaçlarla dolu bir torba için harcanan para can sıkar hale gelmişse...
Bir "Durun!" deme vakti gelmiştir.
***

Malum, pandemiden herkes zarar gördü ama ucuz market zincirleri uçtu.
Maşallah, şube açmaya doyamıyorlar.
Geçen gün kendi mahallemde baktım, bu zincirlerden biri 300- 500 metre arayla yeni şubeler açmış.
Fakat artık sadece pek meşhur iki büyük zincire göre ucuzlar, yoksa vatandaşın cebiyle bir bağları kalmadı.
Üstelik ilgili bakanlık farkında mı, emin değilim ama bu marketlerin çalışanlarına nasıl eziyet ettiklerini görüp bilmeyen kalmadı.
***

Şimdi diyeceksiniz ki...
Marketler bir ürünün halka sunumundaki en son aşama...
Nihayetinde kâr oranları belli işletmeler...
Yani problem üreticiden başlayarak sürecin bütün aşamalarında...
Diyeceksiniz ki...
Ekonomimize şu sıralarda "nefes aldıran" ihracat seferberliğimizin de bu yüksek fiyatlarda payı var...
Tamam!
Ben vatandaşın ürünle karşılaştığı yere; büyüme temayülündeki yangının göründüğü noktaya işaret ediyorum.
O yüzden "market reformu" diyorum.
Bir el atın da hale yola koyun şu meseleyi...


Haşmet BABAOĞLU